« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

26 Eyl

2007

İran’ı vuracaklarsa...

HASAN ÜNAL 26 Eylül 2007

 İRAN’A yönelik Amerikan saldırı planı uygulamaya geçmiş gibi görünüyor. Amerikan basını bir taraftan, İngiltere basını öbür taraftan saldırının ayrıntılarına dair bilgiler veriyorlar. İsrail Hava Kuvvetleri uzunca bir süredir Akdeniz’de bir uçtan öbürüne tatbikatlar yapıyor. Tatbikatlara bazan onlarca bazan da yüze yakın uçak filololarının katıldığına dair bilgiler Yunan ve Kıbrıs Rum basınında çıkıyor.

Yukarıdaki bilgiler zaman zaman Amerika, İngiltere ve İsrail basınında yer alıyordu. Yazılanları şimdi önemli hale getiren bir kaç temel husus var. Birincisi, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’in hafta sonunda yaptığı açıklama. Kouchner, basına verdiği beyanatta İran konusunda en kötü senaryo ihtimaline hazır olmaları gerektiğinin altını çizdi.

En kötü senaryo...

KOUCHER’İN söyledikleri bir kaç yönden ele alınmayı gerektiriyor. İran’ın nükleer silah üretme yolunda hızla mesafe katetmesinden dolayı Amerikan hava harekâtının kaçınılmaz hâle geldiğini belirten Kouchner, Tahran Yönetimi, faaliyetlerine son vermeye ikna edilmediği taktirde, bir felâketin gelmekte olduğunu söylüyor. Buraya kadar tamam; zira, İran’ın nükleer silahta ısrar etmesi halinde olacakları aşağı yukarı hepimiz tahmin edebiliyoruz.

Ancak Kouchner’in söyledikleri bir başka hususa daha işaret ediyor. Kouchner, felâket senaryosunda bugüne kadar görmediğimiz şeylerle karşılaşabileceğimizi de ima ediyor. Sorulması gereken soru, bunun ne olduğudur. Acaba Fransız Bakan felâket senaryosu konusunda bugüne kadar söylenenlere ilave bazı şeyler mi bilmektedir?

Fransa, Amerika’ya çok yakın artık...

FRANSA Sarkozy ile birlikte Amerika’ya yakınlaştı. Chirac ile Amerikan Başkanı Bush arasındaki soğuk hava artık yok. Tıpkı Angela Merkel’in, selefi Schröder’in politikalarına karşı çıkarak Amerika ile olabildiğince uyumlu ve yakın dış politikası gibi, Sarkozy’li Fransa da Amerika’ya yaklaşmış durumda.

Acaba Bush ve ekibi Sarkozy’ye İran’a yönelik niyetleriyle ilgili bazı ipuçları vermiş olabilir mi? Ve bu niyetler içerisinde İran’a karşı yapılacak hava saldırısında nükleer silah kullanma ihtimali de olabilir mi?

Amerika’nın son hareketleri...

AMERİKAN Yönetimi, Irak’taki direnişçilere yardım ettiği gerekçesiyle İran Devrim Muhafızları Ordusu’nu toptan terörist ilan etti. Devrim Muhafızları (Pasdaran) İran rejiminin belkemiği demek. Düzenli ordudan daha büyük bir askeri gücü bünyesinde barındıran, kara, hava ve deniz kuvvetleriyle jandarma birliklerine sahip olan Devrim Muhafızları aynı zamanda İran’ın sahip olduğu stratejik silahları da kontrol ediyor.

Rusya’dan alınan en son model tanklardan, kimyasal silahlara ve nükleer programa kadar bütün stratejik nitelikli silahlar ve sistemler Devrim Muhafızları’nın elinde. Ayrıca İran özel kuvvetleri ve muhtemel bir işgal veya isyana karşı silahlandırılmış ve bazı tahminlere göre sayıları yedi milyona varan milis kuvvetlerinin eğitim, sevk ve idareleri de Devrim Muhafızlarına ait. Bu kadar büyük bir silahlı gücü toptan terörist saymak pek hayra alamet değil.

Amerika’da yıllardır görülmekte olan bir davada yüksek mahkemenin, yakınlarını 1983 yılında Beyrut’ta Hizbullah’ın gerçekleştirdiği bombalama eyleminde kaybeden Amerikalılar’a, İran’ın iki milyar dolardan fazla tazminat ödemesine hükmetmesi de bir başka yeni duruma işaret ediyor. Bu tazminatın normal yollardan tahsili imkansız ki, mahkeme de verdiği kararda buna işaret ediyor.

Amerikan Yönetiminden sızan haberler üzerine analizler yapan Batılı uzmanlara göre, Amerika, İran’a karşı girişeceği hava harekâtında sadece nükleer tesisleri vurmakla yetinmeyecek. Ayrıca İran’ı medeniyet öncesi döneme götürecek derecede ekonomik hedeflere ve alt yapıya saldıracak. Daha da önemlisi İran liderliğinin yokedilmesi de Amerikan hava taarruzunun hedefleri arasında...

İran nükleer silah yapmasa bile...

EĞER burada oluşturduğumuz analiz doğru ise İran’ın nükleer silah yapmaktan vazgeçmesi de sorunu çözmüyor. Çünkü Amerika İran rejimini ciddi bir şekilde silkelemek ve mümkünse yok etmek istiyor. O halde felaket kapımızda olabilir. İşte bu noktada Kouchner’in söyledikleri önemli.

Acaba Amerika Yönetimi, İran’ın nükleer tesislerinin, üzerinde askeri birliklerin de bulunduğu zeminlerin altına yapıldığını ve çelik ile çimentodan zırhla kaplı olmasından dolayı normal bombalarla hedefleri tahrip edemediklerini söyleyerek, İran’a karşı baştan nükleer silah kullanabilir mi? Veya İran’ın ilk saldırıya verdiği veya vereceği karşılık üzerine böyle bir işe kalkışabilir mi?

İran’ın vurulması bir felâket demektir. Bu işte taktik nükleer silahlar kullanılması ise felâketin katsayısını şu anda tahmin bile edemeyeceğimiz oranlarda artırır. Oradan gelecek görüntüler bütün dünyayı ve hasseten de Müslüman kamuoylarını dehşete düşürecektir. Böyle bir senaryoya Amerikalılar bizi de çekmek için uğraşıyorlar. Amerikalı Dışişleri Müşteşarı da bu iş için Ankara’da görüşmeler yaptı. Ona ‘kardeşim biz bu işe girmeyiz ve siz de bu işe kalkışmayın’ diyecek bir hükümet yetkilisi de çıkmadı...

Ziyaret -> Toplam : 125,37 M - Bugn : 127350

ulkucudunya@ulkucudunya.com