Şair-i Azam
Abdulhak Hamit Tarhan 30 Ocak 2007
Mevki Viyana
Bir darbe-i ma'kus ile düşmüş o yana
Hep tersine dönmüştür onun giydigi şeyler
Hem bid-defaat!
Onlarla yatip kalkar imiş kendisi söyler
Vaktiyle bütün Pul'da yapilmişsa da heyhat!
Cümlesi solmuş.
Vaktiyle siyah, şimdi fakat yemyeşil olmuş
Bir paltosu vardir.
Tek gözlügü vardir, geceler kandilidir o.
Ya rab ne hayat!
Cepler delik az çok
Lakin ne zarar var ki delikten düşecek yok.
Bir korkusu vardir
Meyhanelerin saat-i tatili pek erken...
Bir kirli paçavrayla gezer
Mendilidir o.
Lastikleri bir başkasinindir ki yürürken
Durmaz ayagindan çikar ekser...
Serpuşu ne festir, ne külahtir, ne sariktir
Kalpak da degildir
Bir şapka mi, haşa. O onun kendine mahsus
Bir başka şekildir.
Keşkül gibi bir şey...
Milliyetini farik olan yok, soruyorlar:
Kimdir bu alamet, bu musibet, ne kiliktir.
Ürkütmeyelim sus...
Bir kahkaha, bir av'ava kopmakta peyapey
Bazen de müheyyâ-yi tasadduk duruyorlar.
Zül farkina bir zam!
Ancak biri vardir, ona der: Şair-i Azam!