İçli masalların anlatıcısı Kemalettin Tuğcu
17 Ekim 2007
Nemika Tuğcu, amcası Kemalettin Tuğcu'nun yazdığı kitaplarla, çocuklara acıma duygusuyla birlikte yardımlaşma ve iyilikseverlik gibi erdemleri aktardığını, bunun da çocuk gelişiminde çok önemli olduğunu söylüyor.
HALE KAPLAN ÖZ
Nemika Tuğcu'nun Sırça Köşkün Masalcısı isimli kitabı Can Yayınları arasından çıktı. Kendi anılarındaki yeriyle birlikte Kemalettin Tuğcu'nun hayatını anlatan yazar edebi kimliğini de işin içine katarak, kuru bir biyografiden çok öte roman tadında bir okuma sunuyor. Daha önce yayınlanmış iki öykü kitabı bulunan Nemika Tuğcu'nun kitabında, yazdıklarıyla bir kaç neslin büyüdüğü Kemalettin Tuğcu'nun, dünyaya geldiği meşrutiyet döneminden (1902), hayata veda ettiği milenyumun eşiğine kadar(1996) asra tanıklığını ve iç dünyasını bulmak mümkün.
Büyük bir sorumluluk
Sırça Köşkün Masalcısı isimli Kemalettin Tuğcu'nun hayat hikayesini anlatan kitabın yazılması fikri Can Yayınları tarafından Nemika Tuğcu'ya teklif edilmiş. Teklifi kabul eden Tuğcu, önce uzun uzun düşündüğünü, çocukluğuna kadar inerek anılarını tazelediğini, eski resimlerin de hatırlamasında çok yardımcı olduğunu söylüyor. Aileden ve yakın çevrelerinden kalan yaşlılardan çok aklı başında olan biriyle de konuşan Tuğcu bundan sonrasını şöyle anlatıyor.
"Kuzenlerim ve onun çocukları da bana onu hatırlatmada büyük katkı sağladı. Onunla 90 yılında bir söyleşi yapmıştım. Bunların bant kayıtları, çıkardığı dergiler, eski yıllıklar ve tabii kitapları... Yazdıklarının çoğunu okudum ve sonra yazmaya başladım. Ama yazarken hep denetleniyormuşum duyugusuna kapıldım.".
Babasına kızgındı, çünkü...
İster istemez bir yargıya vardığını, bunun da büyük bir sorumluluk getirdiğini söyleyen Tuğcu, yazdıklarının doğru olup olmadığını sürekli sorguladığını belirtiyor. Bununla ilgili en çok düşündüğü ise, Kemalettin Tuğcu'nun babası ile ilişkisi olmuş.
"Babasına kızıyordu. Bunun nedeni de küçük yaştayken tedavi için sarılan ayaklarını açması ve onun sakatlığına neden olmasıydı. Bu bölümü yazarken çok düşündüm. Çünkü etrafımızda bir çok sakat insan var ve bunların hepsi hayattan böyle uzaklaşmıyor. Oysa onu çok fazla etkilemişti. Herkesin aynı tepkiyi vermesi beklenemez. O nedenle onu bu konuda yargılamam doğru olmazdı." diyen Nemika Tuğcu, aslında okuduklarından babasını zaman zaman takdir ettiğini de çıkardığını söylüyor.
İki kuşak arasındaki fark büyük
Birkaç neslin çocuklarının büyüdüğü Kemalettin Tuğcu kitapları 80'li yıllardan sonra artık okunmamaya başladı. Kitaplarında daha çok mağdur olmuş çocuklar, gaddar babalar bulunur, acıma duygusu, yardımlaşma ve iyilik severlik temaları işlenirdi.
Bugünün çocuklalarına artık hitap etmeyen bu kitaplar ve Kemalettin Tuğcu şimdi sadece bazı araştırmacıların ilgi odağı oldu. Nemika Tuğcu Kemalettin Tuğcu'nun hatırlanmasında ve üniversitelerde tez konusu olmasında yarar olduğunu düşünüyor çünkü ona göre iki kuşak arasında çok büyük farklar olacak.
1902'de Meşrutiyet döneminde dünyaya gelen, bir imparatorluğun çöküşüne, ilk dünya savaşına ve yeni bir devletin kuruluşuna tanıklık eden Tuğcu, son asrın en önemli tanıklarından biri olarak 300'den fazla kitap yazdı.
Nemika Tuğcu amcasının yaşlandıkça daha farklı konuları yazmaya başladığını, gözleri hiç görmediği halde el alışkanlığıyla daktilosunda yazdığı yazıların ilk yazdıklarından çok farklı olduğunu söylüyor. Nemika hanımın daha çok sevdikleri ise ilk dönem eserleri.
Sorunlu yaşadığı çocukluk ve romanlarında işlediği kötü baba karakterleri Kemalettin Tuğcu'nun hayatı boyunca çocukluk dönemindeki problemlerinin etkisi altında kaldığı izlemi veriyor. En yakınlarından biri olan Nemika Tuğcu'ya amcası Kemalettin Tuğcu'nun mutlu olup olmadığı sorusunu soruyoruz.
'Amcam güleryüzlü ve mutlu biriydi'
"Mutsuz değil, ciddi bir insandı" diyen Tuğcu özellikle çocukluk döneminin çok mutsuz geçtiğini bununla birlikte hayatının mutlu dönemlerinin de olduğunu söylüyor.
"Benim hafızamda amcam suratsız biri olarak yer etmedi. Bizimle birlikte yemeklere fasıllara katılırdı. Aslında onu mutlu eden yazmaktı. Para kazanmak ya da edebiyat yapmak için de değil, çocukluğunu yaşamadığı için yazdığını söylerdi. Başarı ve yardım duyguları çok yoğundu kitaplarında demek ki bunları yapmak istiyordu. Kitabı yazmaya başladığında yeni bir dünya kuruyordu kendine daha sonra bu yıkılıyor sonra tekrar yeni bir dünya kuruyordu. Ben bunun bir çeşit terapi olduğunu düşünüyorum. Her kuşağın kendiyle ve içinde bulunduğu dünya ile çelişkileri vardır. Hepimiz bu çelişkileri yaşıyoruz. Onun da bir takım çelişkileri vardı. Bunları bu şekilde aştığını düşünüyorum."
Kemalettin Tuğcu bugünün çocuğuna birşey veremez
SON dönemde çocukların okudukları kitapları da değerlendiren Nemika Tuğcu, okuduklarının etkisi ve yaşam tarzlarıyla artık çocukların mutsuz büyüdüğünü söylüyor. "Son dönemde baskın kültürün egemenliğinin uzantısı olan yayınlara talep var. Kemalettin Tuğcu kitabı bugünün çocuklarına birşey vermez. Dünya çok hızlı değişiyor. Bugünkü çocuklar çok farklı büyüyor. Ellerinde cep telefonları var, internetle içiçeler. Oynadıkları oyunlar da şiddet içerikli. Kemalettin Tuğcu'nun kitaplarında geçen acıma duygusu, iyilikseverlik ve yardımlaşma gibi duyguları o kadar yabancı ki bugünün çocuklarına.. Zamane çocukları çok sevgisiz büyüyor."