Ergun Göze
Yılmaz Öztuna 01 Ocak 1970
Ergun Göze’yi kaybettik. Türk milliyetçiliğinin İslâm’a ve tasavvufa ağırlık veren mütefekkiri idi. 1931 başında Sivas’ta doğdu. İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdi, avukat oldu. Türkçülük denen Ziyâ Gökalp’in anlattığı içerikte Türk milliyetçiliğinin büyük lideri Nihal Atsız’dan sonra bu akımın en ileri siması İsmet Tümtürk (büyük şair Cenab Şehâbettin’in oğludur) ile Ankara Caddesi’nin Sirkeci ucundaki büroda ortak avukatlığa başladı.
Ergun Göze’yi, Hukuk öğrencisi iken tanıdım. Nasıl tanıştığımızı, hurda teferruatı ile bir kitabında anlatmıştır. Ünlü mutasavvıf Mehmed Efendi’den feyz alanlardandır. Genç yaşında yazarlığa ve gazeteciliğe başladı. Yayıncılığı da unutulamaz. Türk millî kültürünün, bu arada Klasik Türk Musikisi’nin en etkili savunucularından oldu. Politikada Sağ’ı ve Merkez Sağ’ı destekledi.
Peyami Safa’nın da yakın dostu olan Ergun, pek çok kitabın müellifi ve binlerce gazete makalesinin muharriridir. Fransızca biliyordu, önemli tercümeleri de vardır. Tercüman, sonra Türkiye gazetelerinde köşe yazıları, muhafazakâr kitleyi etkilemiş, sevgi ve saygıyla okunmuştur. Televizyonlarda da epey konuştu. Dış ülkelere gidip oralardaki Müslüman fikir adamları ile dostluk kurdu. Vefatında hâlâ Boğaziçi Yayınevi’ni yönetiyordu.
Ergun, en yakın arkadaşlarımdandı. Aile dostumuzdu. Geçen yıl çok ağır ameliyatlar geçirdi. Buna rağmen, Ankara’da oturan bana sık sık telefon açar, uzun sohbetlerde bulunurduk. Son defa on gün kadar önce konuştum. Vefatı gerçek bir şok etkisi yaptı. Zira konuşmasında hiçbir aksaklık yoktu.
Zevcesi, Ergun gibi avukat ve yazar olan Hicran Hanımefendi’ye, büyük teessür içinde tâziyetlerimi sunuyorum. İki oğlu Türkiye dışındadır. Kızı, Sâmiha Ayverdi’nin torunu olan Sinan Büyükant ile evlidir. Onlara da başsağlığı diliyorum.
Türk Tarihinden Portreler kitabımın çok genişletilmiş yeni baskısını hazırlıyorum. Son biyografi, Ergun Göze olacak. Basın ve tefekkür dünyamızdan parlak bir zekâ, velûd bir kalem, namuslu bir idealist kaydı. Tarihimizi bütün olarak görebilen, Osmanlı’yı iyi anlayan bir Türk milliyetçisi idi. Tam bir iman içinde tam bir Türk gibi yaşadı. Ergun kardeşime Cenâb-ı Hakk’ın rahmetini niyâz ediyorum.