Terör ne sonuç doğuracak?
Mahir KAYNAK 09 Ekim 2007
On üç askerimizin şehit edilmesi ülkemizi bazı tedbirler almaya mecbur edecektir. Terör örgütü açısından bakıldığında yaptıkları anlamlı görünmüyor. Taleplerini siyasi alanda ifade etmek ve yapacakları propagandayla hem dünya kamuoyuna hem de halkımıza görüşlerini aktarmak imkanı bulmuşken silaha davranarak bu şanslarını kaybedeceklerdir. Artık bu konuda söyleyecekleri her söz kalın duvarlara çarpacak ve aksi aslından daha şiddetli olacaktır.
Şu anda sözün anlamını yitirdiği yerdeyiz. Bundan sonrası güç mücadelesidir. Türkiye’nin terörün kaynağı olarak gördüğü Kuzey Irak’a müdahalesi, kamuoyu baskısıyla, kaçınılmaz hale gelecek, muhalefet bu konuda herhangi bir uzlaşmaya girmeye yanaşmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı referandumu konusunda gösterdikleri uzlaşmacı tavrı Kuzey Irak’a müdahale şartına bağlamaları şaşırtıcı olmayacaktır. Silahlı Kuvvetlerin eğiliminin de bu yönde olduğu bilinmektedir.
Müdahalenin üç alandaki etkilerini hesaplamak gerekir. Son günlerde, Ermeni soykırımı tasarısı nedeniyle, Türkiye-ABD ilişkilerinin bir muhasebesi yapılmakta ve bu ilişkinin her iki taraf için anlamı tartışılmaktadır. Aslında bu hesap ABD kamuoyuna yöneliktir ve ülkemizle iyi ilişkilerin sağlayacağı faydalar, aksi bir durumun ABD çıkarlarına ne ölçüde olumsuz etkiler yaratacağı sergilenmektedir. Bu bilanço gerçekçidir ve muhtemelen ABD’yi ülkemizle bir uzlaşmaya razı edecektir. Ayrıca ABD’nin Irak’tan çekilmesiyle oluşacak güç boşluğunun ülkemiz tarafından doldurulması onların da işine gelecektir. Türkiye’nin müdahalesi halinde Türk ve Amerikan askerlerinin karşı karşıya gelmesini engelleyecek tedbirlerin alınması beklenir.
Böyle bir müdahale Avrupa ülkeleri tarafından sert tepkilerle karşılanacaktır. Ancak Türkiye bu konuda haklılığını savunacak verilere sahiptir. Bu ülkeler sorunu siyasi sınırlar içinde tutmayı başaramadılar ve ortaya çıkan çatışma ortamı onların etkinlilerini sınırlayacak noktaya ulaştı.
Üçüncü alan böyle bir müdahale karşısında bölgesel güçlerin nasıl bir tavır alacağıdır. Yani Kuzey Irak’taki fiili yönetim ve Irak merkezi hükümetinin göstereceği tepkidir. Bu konuda ABD’nin tavrı belirleyici olacak ve muhtemelen ciddi bir çatışma ortamı yaratılmayacaktır. Ancak provokasyona son derece açık olan bu konuda dikkatli olmak gerekir.
Son zamanlarda askerlerimize yönelik saldırılar ve bunun yaratacağı sonuçlar bölgede yeni bir dönemin işareti olarak algılanmalıdır. Yani olaya sadece terör örgütünün eylemleri açısından bakılamaz ve Irak’ta başlatılan operasyonun bir safhası sayılmalıdır. Bu aşamada Kuzey Irak’ın statüsü ve ülkemizle ilişkilerinin niteliği belirlenecektir. Olumsuz senaryo ülkemizi de içine alacak bir soy çatışmasının başlatılması, diğeri ülkemizin çatışan değil barışı sürdürecek bir güç haline gelmesidir.
Gelinen noktanın sadece dış ilişkilerimizde değil, iç politikada ciddi etkilerinin olmasını beklemek gerekir. Benin tahminin olumlu senaryoya daha yakındır.