PKK’nın Kürt katliamı
BEHİÇ KILIÇ 09 Ekim 2007
BATILI saldırganlar, silahlı taşeron olarak Türkiye’ye sürdükleri eşkıya çetesine öncelikli hedef olarak Kürt vatandaşları göstermişlerdir... Önce Kürtler ele geçirilecek!..
Türkiye’nin Kürt vatandaşları, neredeyse 30 yıldır bu silahlı çetenin baskısı altında, korku içerisinde onların kuralları doğrultusunda yaşamak zorundadırlar... Bu esarette elbetteki son 30 yılın siyasi kadrolarının ihmali çok büyüktür... Kürt vatandaşlarımız, adeta esarete terk edilmiştir!..
Bundan sonra yapılması gereken, Doğu ve Güneydoğu ahalisini daha yoğun biçimde sahiplenerek, kendilerinin eşkıya ablukasından kurtarılmasını sağlamaktır... Zor şartlarda hayatlarını sürdüren vatandaşlarımızın, PKK çetesinin ablukasında nasıl bir soykırım tehdidi altında bulunduğunun göstergesi de işte şu vahşi katliamlardır...
Hükümetin elinde, 12 vatandaşımızın PKK tarafından katledildiğini gösteren güçlü kanıtlar bulunuyor... İktidara yakın Yeni Şafak gazetesi şunları yazdı...
“PKK, Beşağaç Köyü’nü, seçimlerde AK Parti’ye oy vermesi yüzünden hedef aldı. Beşağaç Köyü aynı zamanda Jirki Aşireti’ne bağlı bir köy. 103 oyun kullanıldığı köyden AK Parti’ye 68 oy çıkarken DTP’nin adayına 22 oy verilmişti. Jirki Aşireti diğer bölgelerde de AK Parti’ye oy verdi...”
Beşağaç Köyü, bölgedeki bir çok köy gibi, terör nedeniyle boşaltılmıştı... AK Parti’nin desteğiyle, köye 250 kişi geri dönüş yaptı. Beşağaç’ta köylüler, devletten yana tavır koydular. Bu durum, PKK elebaşlarından Murat Karayılan’ın sert tepkisine neden olmuştu. Beşağaç Köyü halkı, Jirki Aşireti’ne bağlı...
PKK benzer katliamları, son zamanlarda yoğunlaştırdı... Jirki katliamı toplu yapıldığı için, kamuoyunun haberi oldu...
Bu konuda Sinan Sungur’un yazdıkları ve hatırlattıklarına bakalım...
“PKK terör örgütünün sivil Kürtler’e yönelik cinayetleri için eski günlere gitmeye hiç gerek yok. Benzer cinayetlerin, aynı gerekçelerle Eylül 2007 ayı içinde de işlendiğini, PKK bizzat kendisi itiraf ediyor ve bu itirafını kendisine ait yayın organlarında kamuoyuna duyurmakta da bir sakınca görmüyor. İşte, PKK’nın silahlı gücü HPG’nin “ajan” diye suçlayıp öldürdüğü Kürtler hakkındaki son üç olaya ilişkin itirafları: “Ali Yıldırm, HPG özel gerilla birlikleri tarafindan 9 Eylül günü Çemişgezek İlçesi’nin Toratlı Köyü kırsalında öldürüldü. HPG, Ali Yıldırım’ın özel gerilla birliklerince öldürüldüğünü açıkladı. (18.09.2007, Yeni Özgür Politika)
“Tarhan Alav gerillalarca öldürülmüştür.”
“23 Eylül’de Hakkâri Yüksekova kırsalında, Muhsin Erhan adli bir JITEM elemanı öldürülmüştür.
Bunlar sadece birkaç örnek. PKK, son günlerde, bir yandan kendisine destek vermeyen masum sivil insanları katletmeyi sürdürürken, diğer yandan güya Türk Devleti’nin ve JITEM’in Irak/Kandil bölgesine PKK kılığında ajanlar gönderdiği yönünde Roj TV’de çeşitli iddialar ortaya atarak, islediği cinayetlere kılıf hazırlıyor. PKK’nın, 29 Eylül’de yaşanan Beytüşşebap olayı da dahil, son dönemlerde sivil Kürtler’e yönelik gerçeklestirdiği kanlı eylemlerle, kendisine destek vermeyen diğer Kürtler’e gözdağı vermeyi amaçladığı anlaşılıyor...”
Çete, yüzde yüz köleleştiremediği, en ufak bir karşı duruş gördüğü vatandaşları, zorba gücünü sürdürebilmek için katledip gözdağı veriyor!.. Bu durumu da çevreye, AB destekli televizyonu ile ve Türkiye’de dağıtabildiği gazeteleri ile kolayca yayıyor... Tabii en büyük propagandasını da,TBMM’ye soktuğu militanları ile yapıyor...