FINDIKOĞLU ÜZERİNE NOTLAR
Prof. Dr. Cavit Orhan TÜTENGİL 01 Ocak 1970
Ord. Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu öleli henüz bir yıl
olmuştur. Rahmetlinin fikir hayatımızdaki, Türk sosyoloji tarihin-
deki yerini belirlemek, hakkında kesin bir yargıya ve değerlen-
dirmeye varabilmek için bilimsel çalışmalara gerek vardır. Şim-
dilik yapılacak şey, biyografik ve bibliyografik çalışmalara önce-
lik vererek, Fındıkoğlu konusundaki gedikleri tamamlamak ve
objektif bir sonuca ulaştıracak yolları aramaktır. ‹‹Fındıkoğlu
Üzerine Notlar›› başlığını taşıyan bu yazının amacı, değişik ko-
nulara ve yeni kaynaklara değinerek Fındıkoğlu üzerinde çalı-
şacaklara yardımcı olmaya çalışmaktır.
Fındıkoğlwnun Hayatı ve Yakın Çevresi
Ölümünden sonra yayımlanan yazılarda, doğum tarihinden
başlayarak, Fındıkoğlu'nun biyografisine ilişkin yanlışlıklar ve
dikkatsizlikler yapıldığı görülmektedir. Bu konudaki en güvenilir
bilgiler kendisinin el yazısı ile doldurduğu kaynaklardadır. Bun-
lardan basılı olanlara gösterebileceğimiz, kısa fakat güvenilir bil-
giler, Dr. Osman Nebioğlu'nun Türkiye'de Kim Kimdir ‹‹Yaşayan
Tanınmış Kimseler AnsikIopedisi››ndedir. (Istanbul 1961 - 1962,
s. 291, Nebioğlu Yayınevi). Adı geçen ansiklopedinin ha-
zırlanması sırasında, Yayınevi tarafından gönderilen soru listele-
ri bizzat Fındıkoğlu tarafından doldurulmuştu. Bu kaynakta yer
alan bilgiler, daha sonra yayımlanan aynı türdeki kitaplarda da,
aynen ya da kısmen, kullanılmıştır.
Fındıkoğlu'nun hayatına ilişkin önemli bilgilerin çoğu, Ikti-
sat Fakültesi Özel Arşivindeki dosyalarında bulunmaktadır. Çe-
şitli tarihlerde kendisinin el yazısı ile doldurulmuş bulunan bu
resmî belgeler ayrıntıları öğrenmemize olanak sağlamakta ve
konuya aydınlık getirmektedir.
Q 19.3.1938 tarihinde doldurarak imzaladığı bir fiste su
bilgiler yer almaktadır: v
Doğduğu yer ve yıl
Evlendiği tarih
İlk tahsilini nerede
yapmıştır?
Orta tahsilini hangi
mektepte yapmıştır?
Yüksek tahsilini nerede
yapmıştır?
Şahadetnamesinin tarih
ve numarası
Tahsilini tamamlamak için
hangi müesseselere devam
etmiştir?
Ecnebi dillerinden hangile-
rini ne dereceye kadar
bildiği
Bilinen ecnebi diller
nasıl ve nerede ve kaç yıllık
tahsil ile öğrenilmiştir?
Telif ettiği eserler
Tercüme ettiği eserler
Vazifenin adı
Maaş
Başladığı tarih
Tortum (1317)/1901
1937
Erzincan, Hakkâri
İbtidaileri
Malatya Idadisi
Kayseri Sultanisi
Gelenbevi Sultanisi
Sınıf 11 - 1921
İstanbul Üniversitesi
23 Eylül 1340
lstrasburg Üniversitesi
Diploması
Asgari derecede Fransızca
ve Almanca
lstrasburg”da 5 yıllık emek
Fransızca aile hakkında bir
eser. Paris, 1936, 105 sf.
Ahlâk Tecrübesi
Sahibi: Rauh
Devlet Matbaası 1937
Üniversitede doçentlik
45
1933
Evvelki vazifeler Maarif Vekaletinde
3523 numaralı sicildedir.
Resmî veya gayrı resmî
cihetten maaşı var mıdır?
11.5.1937 emirnamesiyle
Boğaziçi Lisesi Felsefe
Muallimliği
Askerî vaziyeti |htiyat Zabit Namzedi.
O Başka bir belğeden 10.Vlll.1940 tarihinde askerlik vazi-
fesini yapmak üzere Fakülteden ayrıldığını ve askerlik yaptığı ye-
ri öğreniyoruz: Fırka 33. Topçu Alayı 43. Tb. lll. BI. 7 Takım Su-
bayı. Kavaklı/Kırklareli.
O El yazısı ile doldurduğu bir belğede ailesine ilişkin bil-
ğiler de vardır:
Babasının adı, doğum yeri Halil Fahri, Tortum 1860
ve yılı
Annesinin adı, doğum yeri Fatma, Tortum 1865
ve yılı
Evli ise eşinin adı, doğum Efser, |zmir 1329
yeri ve yılı
Evvelce nerelerde çalıştığı Erzurum, Sıvas, Ankara Li-
seleri Felsefe Muallimliğin-
de, Edebiyat Fakültesi Ah-
lak ve Sosyoloji Doçent-
liğinde
Üniversiteye intisap tarihi 1933 Teşrinievvel 30
Doçentliğe tayin tarihi Aynı
Doçentlik imtihanını verdiği 18.2.1938.
tarih
O 15.9.1947 tarihinde Fakülteye yaptığı bir bildirimde, eşi-
nin ve çocuklarının doğum tarihlerini veriyor:
Zevcem 1913, Emin 1940, Pınar 1942.
O 8.2.1948 tarihli bir yazıda ‹‹mazeret››ini bildirirken baba-
sının ölümü konusunda bilği verir:
‹‹Pederimin 1331'de ölümü esnasında bendeniz 13 yaşında
idim. Esasen ölüm, harp ve muhaceret ve felâket senelerinde
Malatya'da vuku bulmuştu.
Muhabere ve münakale imkânları
yoktu. Sonra da Fransa'ya tahsile gittim››.
O 21.4.1933 tarihini taşıyan Nüfus Hüviyet Cüzdanı Örne-
ği şöyledir:
Aile ismi, yani lakap ve
şöhreti
Adı
Babasının adı
Anasının adı
Doğum yeri
Doğum tarihi
Dini
Medeni hali
Vilâyeti
Kazası
Mahalle veya köyü
Sokağı
Hane No.
Cilt No.
Sahife No.
Ne suretle verildiği
Fındıkoğlu
Ziyaettin Fahri
Halil Fahri
Fatma
Tortum
1317
islâm
Evli
istanbul
Fatih
Pirinççi Sinan
Kalaycı
4
2/77
46
Tebdilen.
O Fındıkoğlu'nun biyografisine ilişkin aşağıdaki noktala-
rın da belirtilmesinde yarar görüyoruz:
- 15.Vll.1946 tarihinde Rektörlükten Dekanlığa gönde-
rilen bir yazıda, Fındıkoğlu'nun 15 Haziran 1946 ta-
rihinde Boğaziçi Lisesi Felsefe Öğretmenliğinden çe-
kildiği bildirilmektedir.
' Edebiyat Fakültesi Dekanlığının 2 Mayıs 1947 tarih-
li yazısında, ‹‹Z. F. Fındıkoğlu iki yıldan beri Fakülte
de ders okutmadığından...›› kaydı yer almaktadır.
' Üçüncü çocuğunun adı ve doğum tarihi ilgililere
şöyle bildirilmiştir: Ali Halil, 1 Ocak 1949.
- Ağustos 1960 başlangıcında ‹‹Maden Kredi Banka-
sı›› İdare Meclisi Reisliğine getirilmiştir. Fakülte Yö-
netim Kurulunun konuya ilişkin kararından anlaşıldı-
ğına göre, Fındıkoğlulnun yanı sıra, i. Küçükömer,
F. Ergin ve S. Ülgener de ‹‹inkılabı müteakip Vilayet-
çe tavzif›› edilmişlerdi.
- Rektörlükten Dekanlığa gönderilen 2 Haziran 1972
tarihli yazıdan, Fınkıkoğlulnun Senato tarafından ‹‹is-
tanbul Üniversitesi Atatürk Devrimleri Araştırma Ens-
titüsü››nün asıl üyeliğine seçildiği anlaşılmaktadır.
° Rektörlüğün Millî Eğitim Bakanlığına gönderdiği bir
yazıda, ‹‹..,Z. F. Fındıkoğlulnun 17.5.1973 tarihli di-
lekçe ile emekliye ayrılmak istediği iktisat Fakültesi
Dekanlığından 25.35.1973 tarihli ve 5118 sayılı yazı ile
bildirilmektedir›› denilmiştir.
Iktisat Fakültesinin Arşivinde yer alan Fındıkoğlulya ait üç
özel dosyanın sonunda yer alan ‹‹HiZmet Belgesi››nde Fındıkoğ-
lulnun görev yerleri ve tarihleri konusunda ayrıntılı bilgiler bu-
lunmaktadır:
HİZMET BELGESİ
Vaífe b lad “ V. den a rildiği
vazifesi l ye .aş 'g' .y Ayrılma sebebi
tarih tarih
İstanbul Telgraf
Merkezi Muhabere
Memurluğu 1 Nisan 1338 Nisan 1338 sonu Zam hasebiyle
1› ›› 1 Mayis 1338 Eylül 1339 sonu Zam hasebiyle
» f› 1 Ekim 1339 17 Eylül 1340 Terkl Vazife
Boşta 18 Eylül 1340 7 Aralik 1341)
Erzurum Erkek Lisesi
Felsefe Muallimliği 8 Aralık 1340 23 Mayıs 1341 Dersi değişmiş-
tir.
Erzurum Erkek Lisesi
Devrei Saniye Fransizca
Muallimliği 24 Mayıs 1341 Ağustos 1341 Nakil
Bosta
1 Eylül 1341
sonu
11 Ekim 1341
vazifeye başladığı V. don ayrıldığı
Vazlfesl tarih tarih Ayrılma sebebi
Sıvas Lisesi Felsefe ve 12 Ekim 1341 Ağustos 1926 Naklen
lçtimaiyat Muallimliğí sonu
Ankara Erkek Llsesi
Edebiyat Mualllmliğl 1 Eylül 1926 Ekim 1927 sonu Naklen
Ankara Kız Lisesi
lçtimaîyat Muallimliği 1 Kasım 1927 Eylül 1928 sonu Naklen
Ankara Erkek Lisesi Felsefe _
ve lçtlmalyat Mualllmllğl 1 Ekim 1928 Ağustos 1929 lstifa etmiştir.
sonu
Bosta 1 Eylül 1929 22 Ekim 1933
iü. Edebiyat Fakültesi
lçtimaîyat ve Ahlâk
Doçentliği 23 Ekim 1933 Mayıs 1934 sonu Maasının 40 liraA
ya tenzili
» ›› 1 Haziran 1934 Ekim 1935 sonu Maasına zam
» ı› 1 Kasım 1935 Kasım 1937 sonu Nakil
i.Ü. iktisat Fakültesi
Sosyoloji, Sosyal Siyaset
ve Komün [Bilgisi]
Doçentliğl 1.12.1937 Mayıs 1938 sonu Maasına zam
›› » 1.6.1938 Mayıs 1944 sonu Maasına zam
İ.Ü. lktisat Fakültesi
Sosyoloji ve Sosyal
Siyaset Kürsüsüne
Profesör 1.6.1944 Temmuz 1958 Maaşına zam
sonu
l.Ü. İktisat Fakültesi
Sosyoloji ve Sosyal
Siyaset Kürsüsüne Å
Ord. Prof. 1.8.1958 , 6.6.1973 isteği ile
emekliye ayrıl~
mIŞtIr.
Emeklilik Hesap No. 01478454.
AKADEMİK KARİYERDEKI ILERLEMELERİ
‹‹Fındıkoğlu Bibliyoğrafyası 1918-1958››e eklediği ‹‹Bíyoğra-
fik Bir Not››ta şu satırları okuruz: ‹‹...Z. F. 1930'da Fransa'ya
gitmiş, 1934'de Strasbourg Üniversitesi Felsefe şubesini ikmal
etmiş, aynı sene Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine Iç-
timaiyat ve Ahlâk Doçenti tayin edilmiştir. Fakat bu vazifeye
başladığından az müddet sonra Strasbourğ'a dönerek hazırla-
makta olduğu doktora tezini 1935'te vermiş, 1936'da doktor ün-
vanı ile tekrar doçentlik vazifesine dönmüştür››. (Adı geçen ki-
tap, s. 94),
Özel dosyasındaki el yazısı ile doldurulmuş bir belgenin de
gösterdiği gibi, 30 Ekim 1933 tarihi, Fındıkoğlu'nun hem Üni-
versiteye intisap, hem de doçentliğe tayin tarihidir. Aynı belge-
de yer alan ‹‹Doçentlik imtihanını verdiği tarih - 18.2.1938›› ise,
sonradan girişilen doçentlíkle ilgili işlemlerin bir aşaması olmak-
tadır. Kendisinin de belirttiği gibi, doçentliğe tayin ile doçentlk
imtihanı arasındaki 5 yıl esnasında doktora tezini 1935 yılında
vermiştir.
Özel dosyasındaki ayrıntılı bligilere göre Fındıkoğlu'nun do-
çentlikten ordinaryüs profesörlüğe kadar akademik kariyerdeki
ilerlemeleri şöyle olmuştur:
O 311 sayı ve 24.11.1937 tarihli kararla Edebiyat Fakülte-
si lçtimaiyat ve Ahlâk Doçentliğine atanan Fındıkoğlu'nun do-
çentlik dil imtihanının 5.11.1937'de yapılacağı kaydedilmektedir.
Kessler, Köprülü ve Rustow'dan kurulu jüriye doçentlik tezi ola-
rak 1935 yılında Fransa'da yayımlanan ‹‹Essai La Transformation
Du Code Familial En Turquie›› sunulmuştur. Aynı kitap, daha ön-
ce tamamlayıcı tez olarak Strasbourg Üniversitesine de sunul-
muştu: ‹‹Thése Complémentaire Pour Le Doctorat D'Etat, Présen-
tée à la Faculté de l'Université de Strasbourg par A. Ziyaeddin
Fahri››. (Adı geçen kitabın iç ve dış kapağındaki açıklamalar).
Jüri üyelerinden Fuat Köprülü Iktisat Fakültesi Dekanlığına
gönderdiği 18.2.1938 tarihli yazıda ‹‹... eseri doçentlik imtihanı-
na girmek için kafi gördüğümü arzederim›› demekte, A. Rustow
ve G. Kessler de hazırladıkları raporlarda eseri kabule şayan
bulmaktadırlar.
Dekanlığın 11.3.1938 tarihli yazısıyle Köprülü'ye öteki 2 ra-
por gönderilerek kendi raporuyle ‹‹tevhidi suretiyle müşterek bir
rapor tanzim etmesi›› istenilmiş, Köprülü'nün 14.3.1938 tarihli ya-
zısıyle Kessler'in raporunun ‹‹müşterek rapor›› sayılmasını öner-
mesi üzerine bu yolda işlem yapılmıştır.
Doçentlik imtihanının, tezin kabulünden sonraki aşamaları,
tarihleri ve konuları şöyledir:
1. llmî konferans ve kollokyum konusu: Sınıf Mücadelesi-
nin Tarihçesi. 5.4.1938. (Bu aşamaya Hukuk Fakülte-
sinden de iki üye katılmıştır: S. S. Onar ve S. Gönen-
say).
2. Deneme dersi konusu: lçtimaî Siyasetin Esasları.
12.4.1938.
Dikkati çeken taraf, bütün yazışmalarda adaydan ‹‹doçent››
diye sözedilmekte oluşudur. Mazbatada, okunamayan bir imza-
nın yanısıra şu imzalar vardır: Ö. C. Sarc, A. F. Başğil, F. Köp-
rülü, A. Rustow, F. Pelin, G. Kessler, A. Isaac.
O Profesörlük ünvanının Millî Eğitim Bakanlığı tarafından
tevcih edildiği o dönemde, Bakanlık 12 JSubat 1941 tarihli yazı-
sıyle 22 doçente profesörlük ünvanını tevdi etmiştir. Bu 22 do-
çent arasında Fındıkoğlu da bulunmaktadır. İktisat Fakültesi De-
kanlığının 17.2.1941 tarihli yazısında ‹‹...Yedi senelik doçentlik
mesainizin müsbet neticelerini nazarı itibara alarak...›› sözleriy-
le olayın gerekçesi belirtilmiştir.
O Ordinaryüs profesörlüğe yükseltilme işlemi, lstatistik
Enstitüsü Müdürü Ö. C. Sarclın 1.4.1957 tarihli Dekanlığa müra-
caat yazısıyle başlamıştır: ‹‹Profesör Z. F. Fındıkoğlu en kıdemli
profesörümüzdür ve profesörlüğü sırasındaki faaliyeti ğerek ted-
risat, ğerek neşriyat sahasında pek verimli olmuştur.
Kendisini Kürsüsünde açık bulunan Ordinaryüslüğe namzet
ğösterdiğimi saygılarımla arzederim››.
Bu müracaat yazısı üzerine lktisat Fakültesi Profesörler Ku-
rulunun 12 Mayıs 1958 tarihinde yaptığı toplantıda bir komisyo-
na seçilen üyeler şunlardır: H. V. Velidedeoğlu, B. Darkot, H. Z.
Ülken, Ö. C. Sarc ve Ö. L. Barkan.
Komisyonca hazırlanan raporun oylandığı 16 Haziran 1958
tarihli ikinci toplantıda oyların dağılımı şöyle olmuştur: 6 müs-
bet, 2 müstenkif, 2 red. Böylece ordinaryüs profesörlüğe yüksel-
tilen Fındıkoğlutya ilişkin karar, 19 Ağustos 1958 tarihli yazıyle
‹‹tensip›› edilmiştir. Kararnamenin altında C. Bayar, A. Menderes
ve C. Yardımcıinın imzaları vardır.
Iktisat Fakültesi Arşivindeki Fındıkoglu”ya ilişkin dosyala-
rın incelenmesiyle,
~ Yurt içi ve yurt dışı gezileri
~ Katıldığı bilimsel toplantılar
' Sağlık durumu ve hastalık raporları
gibi konularda da ayrıntılı bilgiler edinmek mümkündür.
Bizim üzerinde durdugumuz iki konu, dosyalarda yer alan
bilgilerin degerlendirilmesi açısından ilginç noktaları ortaya koy-
maktadır:
1. Yabancı dil konusundaki sorulara verilen yanıtlarda Fın-
dıkoglu”nun alaycı tavrı ile tevazuunu birlikte buluyo-
ruz. Bir yandan, ‹‹beş yıllık emek››ten sözederken öte
yandan ‹‹asgari derecede›› dil bilgisinden söz etmesi
başka türlü açıklanamaz. Kendisi, ileri yaşına ragmen,
bildigi Fransızca ve Almancaya ingilizceyi de eklemişti.
2. ‹‹Hizmet Belgesi››nin başında saydıgı ‹‹Muhabere Me-
murlugu››ndan önce yaptığı bir ögrenim olduğu› gibi,
memuriyet sırasında devam edip bitirdiği bir fakülte de
vardır. ‹‹1920'de Posta-Telgraf Mektebi Âlisine girerek
1922'de oradan mezun olduktan sonra 1922-1925 ara-
sında Edebiyat Fakültesi Felsefe Subesini ikmal etmiş-
tir››. (Biyografik Bir Not).
3. ‹‹Hizmet Belgesi››nde yer alan bazı tarihlerde yanılma-
lar olduğu anlaşılmaktadır. (Örnegin profesörlüge yük-
seltilme tarihi.)
iş ve DÜŞÜNCE DERGISI
Fındıkoglu”nun yayın hayatı içinde ‹‹İS ve DÜSÜNCE›› dergi-
sinin özel bir yeri vardır. 1934 yılında ‹‹|JS›› adıyle ve ‹‹Üç Aylık
Ahlak ve lçtimaiyat Mecmuası›› olarak yayına başlayan dergi,
‹‹Türkiye lktisadî ve lçtimaî llimler Mecmuası›› olarak ‹‹lS ve DÜ-
SÜNCE›› adıyle 1973 Martında sona erer. Son sayı, Cilt XXXVlll,
Sayı 277-278 işaretini taşımaktadır. Fındıkoglu'nun 1958 yılı so-
nuna kadar (sayı 1-199) bu dergide yayımlanan yazılarının bir lis-
tesi ‹‹Fındıkoğlu Bibliyografyasmnda görülebileceği gibi (s. 23-24,
36-54), ‹‹IŞ ve DÜŞÜNCE›› dergisinin 191-192. ve 200. sayıları da
dergide yer alan bütün yazıların bibliyografyasına ayrılmıstır.
Fındıkoğ|u”nun yaşamının ayrılmaz bir parçası görünümün-
de olan ‹‹IŞ ve DÜŞÜNCE›› dergisi 40 yıla varan yayın hayatı ka-
dar, içeriği ile de fikir hayatımızın dikkate değer belgelerinden
biri olmustur.
YÜKSEK ÖĞRETMEN OKULU GECE DERSLERİ
Giriş sınavında kendilerini sahsen tanıdığım Fındıkoğlu, 1940
yılında `Şıehzadebasfndaki Yüksek Öğretmen Okuluinun ‹‹Gece
Dersleri››nde de görevliydi. 1944 yılında ben okulu bitirdikten
sonra da Fındıkoğlu”nun uzun süre ‹‹Gece Dersleri››ni yürüttüğü-
nü sanıyorum.
1943 yılında lstanbuVda yayımlanan ‹‹Fransız İhtilâli ve Tan-
zimab› adlı kitabının ‹‹Önsöz››ünde aydınlatıcı bilgilere rastlıyo-
ruz: ‹‹Yüksek Muallim Mektebinde birkaç seneden beri yapmak-
ta olduğum içtimaiyat musahabelerinden bir kısmını bugün nes-
retmeğe başlarken bu ‹‹Dersler››in hususiyeti hakkında birkaç söz
söylemek istiyorum.
Yüksek Muallim Mektebinin Edebiyat Fakültesi talebesine ait
olan bu dersler, diğer arkadaşlarımın yaptıkları dersler gibi, ge--
rek talebe bakımından, gerek hoca gözile Türkiye”deki yüksek
tahsil sistemi içinde hususi bir manzara arzediyor. Şöyle ki bir
taraftan hoca, mevzu seçmek bakımından tam bir serbestiye ma-
liktir. Edebiyat Fakültesinden baska arzu eden Fen Fakültesi lebelerinin de iştirak ettikleri bu dersler, dar bir felsefî ve sosvo-
lojik mevzua inhisar etmeyip en genis manada yerli ve yabancı
içtimaî meseleler etrafında ceryan etmektedir. Diğer taraftarı
Yüksek Muallim Mektebi talebelerine, bu dersleri takip için hiç-
bir mecburiyet tahmil edilmiyor››. (Adı ge;en kitap, s. V).
Fındıkoğlu”nun kelimenin gerçek anlamında ‹‹Üniversiten::›i
_ Universitaire›› karakterde buldugu ‹‹Gece Dersleri››, bütün 61-;-
renciler için zorunlu olan Prof. Sadrettin Celal Antel”in uygula«
malı pedagoji dersleri dısında en kalabalık gönüllü dinleyici top-
luluğunu Fındıkoğlu'nun ve Ahmet Hamdi Tanpınar`ın sohbetle-
rinde buluyordu.
Fındıkoğlu, 1936-1940 dönemini kapsayan 4 öğretim yılında-
ki ders konularını şöyle sıralamaktadır:
I. Tarih felsefesi sistemlerine toplu bir bakış
ll. Fransa`da siyasî fırkalar ve iktisadî ceryanlar
lll. Türkiye`de siyasî fırkalar tarihçesi
IV. Fransız lhtilalinin izahı.
Liseye öğretmen ve yönetici yetiştiren, Millî Eğitim Bakanlı-
ğı Merkez Örgütünde önemli görevler alan kuşakları hayata ha›
zırlayan Yüksek Öğretmen Okulu, Fakültelerde yapılan derslere
ek olarak sürdürdüğü ‹‹Gece DersIeri›› ile önemli bir görevi ger-
çekleştiriyordu. Bu bakımdan, Yüksek Öğretmen Okulunun Fel-
sefe Bölümü dışında kalan öğrencileri de Fındıkoğlu'ya çok şey-
ler borçludurlar.
DÜŞÜNCE - EYLEM TUTARLIĞI OLARAK SOYADI İŞİ
Dergisine ‹‹Action›› karşılığı ‹‹|Ş›› adını veren Fındıkoğlu, ha-
yatı boyunca, düşünceleriyle eylemleri arasında bir tutarlık kur-
maya çalışmıştır. Bunun ilginç örneği, soyadı konusundaki dü-
şünceleriyle eylemleridir. Ziya Gökalp'ın ‹‹Aile Adları›› (Cumhu-
riyet, 18 Mayıs 1924) başlıklı yazısından esinlendiğini sandığımız
görüşleri bir yandan Türkiye'deki uygulamaları etkilerken, bir
yandan da Fındıkoğlu'yu bazı güçlüklerle karşı karşıya getirmiş-
tir.
Soyadı konusunda bize daha da önemli görünen taraf, Fın-
dıkoğlu'nun çevresini ve öğrencilerini etkilemesinin bir kanıtı
olarak ortaya çıkan durumdur. Hocalarının sürekli açıklamaları
ve savunmaları sonunda, öğretimde bulunduğu çeşitli kesimler-
de soyadlarını değiştiren öğrencileri olmuştur. Bu konuda aşağı-
daki örnekleri vermekle yetiniyoruz:
' Yüksek Öğretmen Okulundaki ‹‹Gece Dersleri››ni il-
giyle izleyenlerden biri olan M. N. TÜZÜN, yasalara
uygun olsa da geleneklere aykırı düşen soyadını KO-
DAMANOĞLU olarak değiştirmiştir. Millî Eğitim Ba-
kanlığı Müsteşarı ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Ba-
kanı olarak M. Nuri Kodamanoğlu şimdilerde ‹‹popu-~
larité››si olan bir kişidir.
' Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisi olarak Edebiyat
Fakültesine devam eden Kemal ERKAN”ın soyadını
TUZLUOĞLU olarak değiştirdiğinibiliyoruz. Uzun yıl-
lar öğretmenlik ve lise müdürlüğü yapmış olan Ke-
mal Tuzluoğlu şimdi Kültür Bakanlığı Danışman Mü-
fettişidir.
' Fındıkoğlu'nun I.Ü. Hukuk Fakültesinden öğrencisi
olan Edremit Hukuk Yargıcı Atıf TAHMISÇIOĞLU, öğ-
rencilik yıllarında Atıf UYGUR olarak biliniyordu. Ho-
casının etkisi altında soyadını değiştirerek eski aile
adını almak gereğini duymuştur.
~ Iktisat Fakültesi öğrencilerinden, aynı nedenle, soya-
dını değiştirenlere örnek olarak Nursin ANEL göste-
rilebilir. Halen T.C. Ziraat Bankası Nişantaşı Şubesi
Müdürü olan Nursin CEBBAHOĞLU, öğrencilik yıl-
larımızın Nursin Anel'inden başka bir kişi değildir.
Bu örneklere kendimizi de eklememiz gerekiyor. Rahmetli
babamın, soyadı yasası çıktığı zaman kısa olduğu için seçip al-
czığı ÖZ, daha sonraki yıllarda yerini TÜTENGIUe bırakmıştır. Biz,
hem geleneğe uygun davranmak, hem de yöremizdeki ‹‹ZADE\›
görüntüsünden uzaklaşmak için, ‹‹OĞLU ile biten bir soyadı ye-
rine ‹‹GIL›› ile sonuçlanan bir soyadını yeğ tutmuştuk. Soyadımız-
da bütün ailecek yapılan değişiklik, Fındıkoğlu”yu sevindirdıgš
kadar onun eleştirisine de konu olmuştu.
Burada öğrencilerinden verdiğimiz örnekler dışında, sürek-
li olarak bu konuda yaptığı yayınların ve konuşmaların da büyük
ölçüde etkili olduğunu sanıyoruz.
BASIN TARİHIMİZE AYDINLIK GETİREN ÇALIŞMALAR
Fındıkoğlu'nun basın hayatımızla iki yanlı ilgisi olmuştur.
1924 yılından başlayarak çeşitli gazete ve dergilerde sürekli ola-
ıak yayında bulunduğu görülür. Bu gazete ve dergiler arasında
Anadolu”nun Iücra köşelerinde çıkanlar da vardır. ‹‹Fındıkoğlu
Bibliyografyasmnda 1958 sonuna kadar yayınladığı ‹‹telif veya
tercüme›› yazılarının yer aldığı gazete ve dergiler basın hayatı-
mızla olan ilgisinin ilk yanını göstermeye yeter:
- Yazılarının yer aldığı gazeteler :
Varlık (SarıkamIŞ), Son Telgraf, İstiklal, Halk, Hakimiyet-i
Milliye (Ankara), Kızılırmak (Sivas), Ulus (Ankara), Cumhuriyet`
Tasvir-i Efkar, Yeni İstanbul, lnkılàpçı Gençlik.
- Yazılarının yer aldığı dergiler :
Anadolu, Mihrap, Muallimler Birliği (Erzurum), Meslek, Mu~~
allimler Birliği (Ankara), Felsefe ve lçtimaiyat Mecmuası, Türk
Yurdu, Halk Bilgisi Haberleri, Hayat Mecmuası (Ankara), lŞ (ve
Düşünce), Kültür Haftası, Yeni Türk, Ülkü (Ankara), lstanbul Ba-
ro Mecmuası, Siyasî llimler Mecmuası, Hukuk Fakültesi Mecmua-
sı, Değirmen, Millet (Ankara), Çığır (Ankara), Doğu (Zonguldak),
Vergi ve Resimler Dergisi (lzmir), Çalışma (Ankara), Türk Folklor
Araştırmaları, Bilgi, Türkiye İktisat Mecmuası, Sesimiz.
İstanbul dışında yayınlananların belirtilen yayını yeri, basın-
la ilgisinin coğrafi dağılışını olduğu kadar kapsadığı genšş alarsı
da göstermektedir. Hemen ekleyelim ki bu listede sadece sürek-
li olarak yazdığı gazete ve dergilerin adları verilmiştir.
Basın hayatımızla ilgisinin ikinci yanı, basın tarihimizin ba-
zı dönem ve yayınlarını tanıtma çabasıdır. Bir yandan ‹‹Fmdıkoğ-
lu Bibliyografyasnına her dönemin gazete ve dergileri için ekle-
diği açıklamalar, bir yandan da yayınladığı veya yayına hazırla-
dığı monografiler basın hayatımıza aydınlık getiren çalışmalar ol-
muştur. 1962 yılında lstanbul”da yayımlanan ‹‹XIX. Asırda Türki-
ye Dışında Türk Gazeteciliği ve Tarsûsîzâde Münif Bey. Havası
ve Neşrettiği Gazeteler (1873-1930)» çığır açıcı bir monografidir.
‹‹Auguste Comte ve Ahmet Rızaı› adlı broşürün (Istanbul
1962) altıncı sayfasında yer alan s sayılı dipnotu bize bir ipucu
vermektedir: ‹‹Yakında neşrini düşündüğümüz bir monografide
‹‹Meşveret››i her cephesiyle tanıtmak istiyoruz. Türkiye dışındaki
Türk gazetecilik tarihini, bir bakıma dünya matbuat tarihini ilgi-
lendiren ‹‹Meşveret›› monografisi, dolayısiyle ‹‹Ahmet Rıza ve
Pozitivizm›› meselesini de aydınlatacaktır››. Fındıkoğlu”nun söz-
konusu ettiği ‹‹Meşveret Monografisbmin metrûkatı arasında bu-
lunup bulunmadığı hususu bilgimizin dışındadır. Sayın Efser Fın-
dıkoğlu”nun konuyla ilgilenmesi temenniye değer.
ERZURUM BELEDİYESİNİ ve ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNİ
BEKLEYEN GÖREVLER
Tortum ilçesinin Üngüzek köyünde doğan Fındıkoğlu, yaşa-
mı boyunca Erzurum ili ile ve Erzurumlu hemşerileriyle sıkı iliş-
kiler içinde bulunmuştur. Sadece kişisel planda kalmayan bu
ilişkilerin zaman zaman dernek çalışmasına dönüştüğü, kendi-
sini arka planda göstermeye özel bir itina gösteren Fındıkoğlu”-
nun bu tür çalışmaların motörü ve kalbi olduğu bilinmektedir.
Dergisinde bu konulara sayfalar vermiş, kitap ve araştırmaları-
nın bazısını beldesinin sorunlarına ayırmıştır. lstanbul”da girişti-
ği ‹‹Erzurum Talebe Yurdu›› çalışmalarının yanı sıra ‹‹Tortum Kal-
kınma Derneği›› vasıtasıyle doğduğu yöreye uzattığı hizmetler,
dikkate değer bir ‹‹sosyolog››u ortaya koymaktadır.
‹‹İŞ ve DÜŞÜNCE›› dergisinde yer alan (Sayı 274, s. 37, Ha-
ıiran 1971) bir duyurusu bu konuda bize bir fikir verebilir: ‹‹Er-
zurumlular! Tortum Kazasında çay kenarında bir (Orta Mektep
Talebe Yurdu) arsasını temin eden, plan üzerine temellerini de
atan (Dernek) ve Tortum Halkı üç yıldır bekliyor. Kazanın 64 kö-
yü daha ne kadar bekleyecek? Tortum Kalkınma Derneğine ve
Talebe Yurduna yardım edin››.
Erzurum ve çevresi konusundaki kitaplarından ilk akla ge-
lenler, babası ‹‹Bayburt Kadısı Fındıkoğlu Halil Fahri”nin ruhuna››
bağışladığı ‹‹Bayburtlu Zihni» (Istanbul 1950, ikinci baskı), Dr.
Kadıoğlu Ahmet takma adıyle yayımladığı ‹‹Erzurum”da Koope-
ratifçililm, Tortum Kalkınma Derneği”nin 9 sayılı yayını olan ve
gelirleri adı geçen derneğe bırakılan ‹‹Doğu Kalkınması ve Erzu-
rum Şehirleşmesi İle İlgili Sosyolojik Meselelen› (Istanbul 1969)
dir.
Erzurumtda bir üniversite kurulması fikrini desteklemiş, Ata-
türk Üniversitesilnin gelişmesini de ilgiyle izlemişti. Bu ilginin
somut kanıtlarından biri de ‹‹kütüphane››sini bu Üniversiteye ba-
gışlamış olmasıdır. Atatürk Üniversitesi Rektörlügünün, 218 say-
falık bir listeye ekli olarak bize yolladığı 1.7.1974 gün ve 670/
432 sayılı yazıda şu satırlar da vardır:
‹‹5O yıldan beri Fakültenize, dolayısıyle memleketimizin il-
mine, memleketimizin kültürüne büyük ve degerli hizmetleri ge-
çen Sayın Ord. Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri FINDIKOĞLU hocamız,
çok kıymetli kitaplıgını Üniversitemize hibe etmişlerdir. 10774
kitap ve periyodikten müteşekkil bu degerli koleksiyon, ‹‹Ord.
Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoglu Bagış Kitaplıgı›› ismi altın-
da Merkezî Kütüphanemizin bir salonunda istifadeye arz edilmek
üzeredir.
Bu koleksiyonun, ilk fırsatta baskılı bir katalogunu yapmak
en büyük arzumuzdur. Bu bir arzu olduğu kadar da gerçekten bir
zarurettir. Bunu gerçekleştirdigimizde size ayrıca takdim edile-
cektir. Bu mutena ve müstesna koleksiyonun şimdilik 218 sayfa-
lık bir listesini göndermek suretiyle, İşletme Fakültemiz Asistanı
Halil Çivi ile izhar buyurdugunuz arzunuzu yerine getirmiş olu-
yoruz››.
Bagış Kitapları Listesinde 10738 kitap, süreli yayın ve ayrı
basımla ‹‹mükerrer olan›› 437lsinin adları yer almıştır. Basılması
arzu edilen ‹‹katalog››un son aşamada bulundugunu umuyoruz.
Seçim Öncelerincle Fındıkoğlu, milletvekilligi ya da senatör-
lük konularında Erzurum kentinin yetkili organlarından adaylık
Önerileri alırdı. Bu amaçla kendisini ziyaret eden <‹heyfet››ler de
olmuştur. Üniversitedeki çalışmalarını her şeyin üstünde tutan
Fındıkoglu, bu içtenlik dolu önerileri nezaketle reddetmesini bil-
miştir. Onun için sadece parlamenter olmak degil, bakan olmak
bile isten değildi.
Ölümünden sonra, Erzurum Belediyesini ve Atatürk Üniver-
sitesini, onun adını gelecek kuşaklara aktaracak bazı görevle-
rin bekledigine inanıyorum. Erzurumlullar bu büyük ‹‹DADAŞ›› la-
rını unutmadıklarını tezelden göstermelidirler.