« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

12 Kas

2012

Ömer Lütfi Mete ( 1950)

01 Ocak 1970

Şair, yazar

1950 yılında Rize’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamlarkan özel olarak dini eğitim gördü. Bir süre Kuran Kurslarında hocalık yaptı. Rize Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptı. 1970 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne girdi. Aynı dönemde Babıali’de Sabah gazetesinde basın hayatına atıldı. 1972’de İktisat Fakültesi’nden ayrıldı. 1973 yılında Atatürk Eğitim Enstitüsü’ne girdi, 1976’da mezun oldu. Kısa süre edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra tekrar gazeteciliğe döndü. Ortadoğu, Tercüman, Türkiye, Yeni Binyıl, Ayyıldız, Sabah ve Bugün gazetelerinde ve Türk Edebiyatı, Boğaziçi dergilerinde yazdı, Çağrışım dergisini çıkardı. Senaryo çalışmaları yaptı. Anap ve MHP’den milletvekili adayı oldu, seçilemedi. 18 Kasım 2009 tarihinde İstanbul'da vefat etti.

ESERLERİ:
Senaryoları:
Bizim Ev,
Çizme,
Bizim Yunus,
Köstekli Saat,
Veysel Karani,
Ahmet Bedevi,
Evlere Şenlik,
Avcı,
Deli Yürek.

Şiirleri:
Gülce (1989)

Romanları:
Balonya Tüneli (1978),
Çığlığın Ardı Çığlık (1989),
Çizme (1991),
Yerden Göğe Kadar (1993),
Asker ile Cemre (1993).
________________________________________


HAKKINDA YAZILANLAR

Bir Ömer Lütfi Mete geçti bu dünyadan
Ahmet Hakan
Hürriyet 20 Kasım 2009

ÇOKTANDIR hastaydı... Ağır hasta...
Yaşaması bile mucize deniyordu...
Ziyaretine gidecektim...
“Hafızası yerinde değil, bazen tanıyor, bazen tanımıyor” dediler, vazgeçtim.
Koca Ömer Lütfi’yi o halde görmek istemedim galiba...

Ömer Lütfi Mete çok önemlidir benim hayatımda...

Televizyonculuk denilen gayya kuyusuna ilk onun yanında düştüm.

Ömer Lütfi Mete’nin öncülüğünde İsmail Güneş, Eyüp Can, Abdurrahman Çapar, Kutlu Esendemir, Ali Kıdık gibi isimlerle bir haber programı yapıyorduk...

Gençtik. Acemiydik. Yeni başlıyorduk.

Fakat Ömer Lütfi Mete, hepimizle eşit ilişki kuruyordu. Ortama girdiğinde başat unsur olan ama bu konumunu asla kullanmaya kalkmayan türden biriydi o.

MHP’ye yakın deniyordu ama hiç MHP’liye benzemiyordu. “İslamcı” desen, tam olarak o da değildi...

“Tarikatçı” sözünün olumsuz çağrışımları da uymuyordu ona...

Ama şurası kesindi:

Şefkat abidesiydi... Acayip cömertti... Hoş sohbetti...

Anlayışlıydı... Yargılamazdı... Yadırgamazdı...

Hakkı yenmiş bir yazardı...

İyi bir yazardı ama fark etmek kimsenin işine gelmediğinden fark edilemedi.

“Deliyürek” ve “Kurtlar Vadisi” gibi popüler dizilerde senaristlik yaptı...

O dizilerin ruhuna sinmiş bir derinlik varsa, bunda Ömer Lütfi Mete’nin katkısı büyüktür...

Bir ara aynı işte çalıştık yine: Sabah Gazetesi’nde bir ara beraber yazdık...

Hiç unutmam: Sabah yazarlarına Reina’da bir yemek verilmişti... Orada birbirimize bakıp acemiliğimize gülmüştük...

Hiç ilişkimiz kopmadı Ömer Lütfi Mete ile... Hep dost olduk... Hep arkadaş...

Eğer bir anlamı varsa...

Ben yürekten şahidim:

İyi bilirdik... İyi bilirdik... İyi bilirdik...

Allah rahmet etsin...

Ziyaret -> Toplam : 125,29 M - Bugn : 49670

ulkucudunya@ulkucudunya.com