Pat
Hüsnü Mahalli 01 Ocak 1970
Füze Kalkanı Projesi ile ilgili olarak tartışmalar başladığında Türkiye'nin hem Suriye hem de İran ile ilişkileri gayet iyiydi. Bu tartışmalar çerçevesinde radarların Türkiye'ye yerleştirilmesi konuşulurken (2011 yazı) savunma füzelerinin Bulgaristan, Romanya hatta Polonya'ya yerleştirilmesinden söz ediliyordu. Radarlar Malatya'ya yerleştirildi ama füzeler unutuldu. Oysa füzesiz radarların bir anlamının olmayacağını çocuklar bile bilir. Yani karşı füze yoksa İran'dan kalkarak İsrail'i hedef alacak bir füzeyi tespit eden Malatya'daki radarın hiçbir anlamı yoktur. İşte bu nedenle pat ve durduk yerde Patriotları konuşmuyoruz. İşte bu nedenle Patriotlar Malatya'daki radarların devamıdır. Yakında Awacslar da gelir. Peşinden tepemizde Amerikan uyduları sonra da Çekiç Güç. Bunlar birbirinin devamıdır. Başka türlü sistem tamamlanmaz.
BU TESADÜF DEĞİL
Malatya'da radarlar yerleştirilirken tüm bu ve İsrail ile ilgili detayları bu köşede yazmıştım. Malatya'da radarlar yerleştirilirken İsrail'de benzerleri yerleştirliyordu. Üç hafta önce İsrail'de Amerikalılarla birlikte tatbikatları yapılan Patriotların aynısı şimdi Türkiye'de yerleştiriliyor. Bu bir tesadüf değildir ve olamaz. Bunda bir gariplik var. Çünkü Suriye'nin bu aşamada Türkiye ile savaşa girişecek ne durumu ne de gücü vardır. Suriye'nin Türkiye sınırında askeri bir birliği bile yoktur. Bunu da en iyi bilen Türkiye ve tepemizde dolaşan tüm Amerikan ve İsrail uydulardır. Özetle pat diye gündemimize oturtulan Patritolar aslında çok önceden planlanmış kapsamlı bir projenin adım adım gitmesi gereken pata patalardır! Proje ise tüm coğrafyayı Amerikan- İsrail çıkarları doğrultusunda şekillendirmeyi amaçlamaktadır. ABD bu yolda Türkiye'ye büyük görevler yüklemeyi tercih etmeketdir. Çünkü bu coğrafyada bu rolü üstelenecek başka hiçbir ülke yok.
ÖNCE ONLAR YAPSIN
Aklıma 1980-1988 Irak- İran savaşı gelmektedir. Saddam'ı İran'a saldırtan ABD ve bölgesel müttefikleri şimdi de benzer bir oyunun peşindeler. O zamanın Amerikan müttefikleri yani Katar, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri şimdi de Türkiye'nin en yakın dostlarıdır. Sayın Başbakan son grup konuşmasında Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte bölgeyi ve dünyayı şekillendirmekten söz ediyordu. Oysa bu iki ülkenin yönetimleri en basit tanımıyla Amerikan köleleridir. Bunlar Arap ve İslam alemi için en tehlikeli yönetimlerdir. Demokrasinin hiçbir kavramının olmadığı bu iki ülke şimdi Suriye ve coğrafyamıza demokrasiyi getirme mücadelesi veriyorlar!!! Keşke kendi ülkelerine de biraz demokrasi getirseler de biz de onların samimiyetine inanabilseydik. Özetle her şey palavra ve her şey önceden planlanmış pis bir oyun perdeleri olarak sergileniyor. Birileri de bizden bunlara inanmamızı istiyor. Ben Suudi ve Katarlı kral ve şeyhlerin içinde bulunduğu hiçbir söylem ve eylemi kabullenemem. Ben o yönetimlerin ruhunu bile bilirim. Onlar asla Arap ve Müslüman dostu olmazlar. Onlar asla Türkiye ve Türk dostu olamaz.
PİS BİR İŞ VAR
Onların kafalarında bir tek hinlik vardır: Pis oyunlar. İşte bu nedenle Patriotlar işi pis bir iştir. Çünkü birileri Türkiye'yi pis oyunun içine sürüklemek istiyor. Oysa Türkiye ve Türk ulusu asla Suudi ve Katarlı çağdışı yönetimlerin yanında olmayı hak etmiyor ve etmemeli. Türkiye; Cumhuriyetle birlikte her anlamda çok farklı çağdaş ve uygar bir yere gelmiştir ve bu yer asla Suudi, Katarlı ve onlara benzer çağdışı bölgesel yönetimlerin yanı değildir ve olmamalıdır. Böyle düşünen ya da bunu planlayan varsa mutlaka pişman olur. Ama ne zaman onu bilemem. Çünkü bu coğrafyada siyasal ömürleri hep ABD belirliyor! Yok diyenler kurulduğunda Patriotların yönüne baksın!