« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

03 Ara

2012

EŞREF EDİP FERGAN

01 Ocak 1970

(1882-1971) II. Meşrutiyetle Cumhuriyet döneminin tanınmış dergilerinden Sebiîürreşâd'ı yayımlayan gazeteci ve yazar.
Türkistan muhacirlerinden bir ailenin çocuğu olarak Serez'de dünyaya geldi. Babası İslâm Ağa, annesi Nefîse Hanım-dır. Sıbyan mektebini ve rüsdiyeyi Serez'¬de okudu. Bu arada hafızlığını tamam¬ladı. Serez Müftüsü İmâdüddin Efendi'-den din bilgisi ve Arapça dersleri aldı. Bîr yıl Mahkeme-i Şer'iyye kâtibi olarak çalıştıktan sonra İstanbul'a gitti ve Mek-teb-i Hukuk'a kaydoldu. Aynı zamanda Çemberlitaş'taki Atik Ali Paşa Camii'n-de medrese derslerine devam etti. Döne¬min meşhur vaizlerinin vaazlarıyla Mek-teb-i Hukuk hocalarının ders takrirlerin¬den derlediği risaleleri bastırmak sure¬tiyle yayın hayatına girdi. Bu yıllarda Serezli Hafız Eşref Edip adıyla tanındı.
11. Abdülhamid'in saltanatının son yıl¬larında artan yenilikçi fikirlere karşı çık¬mak ve İslâm birliği ideolojisini yaymak amacıyla dergi yayımcılığına ilgi duydu. Ebül'ulâ (Mardin), Mehmed Akif (Ersoy), Mûsâ Kâzım ve Mahmud Esad gibi İs¬lamcı düşüncenin önde gelen bazı şah¬siyetlerinin desteğiyle Sırât-i Müstakim adıyla haftalık bir dergi çıkarmaya Karar verdi. 11 Temmuz 1324'te kurulan dergi 14 Ağustos 1324'te yayın hayatına girdi. 182. sayıdan sonra Ebül'ulâ'nın da-rülfünuna hoca olması üzerine tek im¬tiyaz sahibi kalan Eşref Edip derginin adını Sebîlürreşâd olarak değiştirdi. Bu arada Mekteb-i Hukuk'u bitirdi.
Derginin VIII. cildinin yayımına başla¬dığı sıralarda ülkede meşrutiyet ve meş¬veret kavgaları devam ediyordu. Bu yıllarda Eşref Edip'in, dergisinde Türkçü ve İslamcı kesimin görüşlerine geniş öl¬çüde yer verdiği görülmektedir. I. Dün¬ya Savaşı'na girildikten sonra takip et¬tiği politikaya muhalif olduğu İttihat ve Terakki yönetimiyle fikrî bir mücadele¬ye girdi. Bu sebeple 1916'dan 1918 yılı ortalarına kadar bir buçuk yıl süreyle Sebîlürreşâd'm yayımına ara vermek zorunda kaldı.
İttihat ve Terakki yönetiminin I. Dün¬ya Savaşı sırasındaki baskısının matbu¬ata da yansımasına rağmen Eşref Edip Batıcılar'a karşı İslâm birliği ideolojisini çekinmeden savundu. Savaşın sona er-mesiyle gelen parçalanma ve dağılma döneminde işgal altındaki İstanbul'da ye¬niden yayımladığı Sebîlürreşâd'üa baş¬ta Abdullah Cevdet olmak üzere "asrîlik" ve "Garpçılık" taraftarları ile mücadele¬ye devam etti. Mütareke döneminde ve İstiklâl Savaşı yıllarında ülkenin kurtu¬luşu için Mehmed Akif'le beraber yayın yoluyla olduğu kadar fikrî çalışmaları ile de Millî Mücadele'ye katıldı.
Eşref Edip. işgal kuvvetlerinin ve azın¬lıkların baskısı İstanbul'da yayın yapma imkânını ortadan kaldırınca Anadolu'ya geçti; Sebîlürreşâd'] Kasım 1920'de bir süre kaldığı Kastamonu'da çıkardı. Meh¬med Akif'in Anadolu'da yaptığı vaazları yayımlayarak millî şuurun uyanmasına ve yayılmasına yardımcı oldu. Dergide. "Bugün İcmâ-ı Ümmet Anadolu'dadır" başlığını atarak Kuvâ-yı Milliye'yi doğru¬dan doğruya destekledi ve 3 Şubat 1921'-den itibaren Sebîlürreşâd'] Ankara'da çı¬karmaya başladı. Derginin Anadolu'nun en ücra yerlerine ve askerî birliklere ulaş-masını sağladı. Mehmed Akif'le beraber Ankara'da Tâceddin Dergâhı'nda yayın faaliyetini sürdürürken I. ve II. İnönü mu¬harebelerinden sonra meydana gelen Eskişehir ve Kütahya bozgunları üzerine derginin bir sayısını da Kayseri'de çıkar¬dı. Ankara'da bulunduğu sırada Mehmed Akif, Said Nursi ve Şeyh Ahmed es-Se-nûsî ile birlikte Sivas'ta bir İslâm şûra¬sının toplanması çalışmalarına katılan Eşref Edip. MilİÎ Mücadele'nin kazanılma¬sından sonra tekrar İstanbul'a dönerek yayın faaliyetine burada devam etti.
Eşref Edip, Cumhuriyetin ilânı ile şid¬deti gittikçe artmaya başlayan "asrîleş¬me" ve "Garplılaşma" taraftarlarıyla sü¬rekli kalem tartışmalarına girdi. Özellik¬le İslâm'a ve İslâm'ın temel kurumları¬na yapılan saldırılara karşı çıktı. Bunun sonucu olarak diğer yayın organları gibi Sebîlürreşâd da zaman zaman sansüre uğradı. Şeyh Said isyanı üzerine Takrîr-İ Sükûn Kanunu vesile edilerek birçok ga¬zete ve dergiyle birlikte Sebîlürreşâd da kapatıldı[58]. Eş¬ref Edip tevkif edilerek Şark İstiklâl Mah-kemesi'ne gönderildi. Önce Ankara'ya, daha sonra Diyarbakır'a götürülüp mu¬hakeme edildi. Sebîlürreşâd'm yayımı¬nı durdurmak şartıyla 13 Eylül 192S'te serbest bırakıldı. Bunun üzerine Eşref Edip yayın faaliyetlerine Âsâr-ı İlmiyye Kütüphanesi adı altında eserler yayım-layarak devam etti. Bu dönemde daha çok Doğu ve Batı'nın tanınmış müellif¬lerinin eserlerini risaleler halinde neş¬retti. 1932'de Mısır'a giderek o yıllarda Hilvan'da yaşayan Mehmed Akif'le görüştü.
Tek parti döneminde Sebîlürreşâd'm eski yazar kadrosundan hayatta kalan¬larla sohbet toplantıları düzenleyen Eş¬ref Edip, Maarif Vekâleti'nin yayımladı¬ğı İslâm Ansiklopedisi'nöeki yanlış ve eksik maddeleri tenkit ederek doğrula¬rını göstermek maksadıyla İzmirli İsmail Hakkı. Kâmil Miras ve Ömer Rıza Doğrul'-la birlikte İslâm - Türk Ansiklopedisi ve İslâm-Türk Ansiklopedisi Mecmuası'-nı çıkarmaya başladı.
Sebîlürreşâd'in eski yazı kadrosunun giderek zayıflamasına ve bir kısmının politikaya atılarak Cumhuriyet Halk Par¬tisi içinde yer almasına rağmen Eşref Edip yirmi iki yıl sonra Mayıs 1948'de Sebîlürreşâd "in yayımına yeniden baş¬ladı. Bu yıllarda Eşref Edip dergide Ömer Rıza Doğrul, Kâzım Nami Duru, Cevat Rİ-fat Atilhan. Tâhir Olgun, Ali Fuat Başgil ve Hasan Basri Çantay'ın yazılarına yer verdi. Sebîlürreşâd'm yayımını Şubat 1966'ya kadar 362 sayı devam ettirdi. Eşref Edip bu sırada birçok yazarla ka¬lem tartışmasına da girmiştir. Nitekim Ahmet Emin Yalman'la aralarında çıkan polemik sonucu, 1953'te Malatya'da Ahmet Emin Yalman'a düzenlenen suikast üzerine tutuklanmıştır.
Dinî, ahlâkî ve siyasî konularda sade bir üslûpla devamlı yazılar yazan Eşref Edip, özellikle Sebîlürreşâd'm İkinci dev¬resinde derginin bütün yükünü tek ba¬şına omuzlamış ve bu dönemdeki yazıla¬rında daha çok misyoner faaliyetleri üze¬rinde durmuştur. Sebîlürreşâd'm yayı¬mını 1966'da durduran Eşref Edip ayrı¬ca Tevhîd-i Efkâr, Yeni Sabah, Millet, Diyanet, Yeni Asya, Yeni İstiklâl, Bu¬gün, Sabah, İttihad gibi dergi ve gaze¬telere de yazılar yazmıştır.
Eşref Edip Âsâr-ı İlmiyye Kütüphane¬si adı altında birçok âlimin eserleri ya¬nında bilhassa Mısır ve Hint müslüman-ları ile Batılı mühtedîlerin eserlerini ya¬yımlamaya gayret gösterdi. Kendi hayat mücadelesi İçinde sürekli olarak İslâm birliği ideolojisi doğrultusundaki basını destekledi. Neşrettiği kitaplar arasında Tâhir Olgun, Mûsâ Kâzım, Babanzâde Ahmed Naim, Ali Himmet Berki, Meh¬med Akif Ersoy ve İsmail Hami Daniş-mend'in eserleri önemli bir yer tutmaktadır.
Hayatının sonlarına doğru yayımladığı Kara Kitap adlı eserinden dolayı yargı¬lanarak beraat eden Eşref Edip Aralık 1971'de vefat etti ve Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi.
Eserleri:
Eşref Edip'in başlıca eserleri şunlardır:
1- Mehmed Akif - Hayatı, Eserleri ve 70 Muharririn Yazıları. Yakın mücadele ar¬kadaşı olarak yıllarca beraber bulunduğu Mehmed Akif'i her yönüyle tanıtan, de¬ğerlendiren, yer yer hatırat özelliği taşıyan bu eser onun hakkında yazılmış kay¬nak kitapların başında gelmektedir.
2- İnkılâp Karşısında Akif - Fikret, Gençlik - Tan'cılar: Kurtuluş Harbinin Kaynağı İstiklâl Marşı mı, Tarih-i Kadîm mi?
3- Misyoner ve Müsteşriklerin Yazdıkları İslâm Ansiklopedisi'nin İlmî Mahiyeti.
4- Pembe Kitap: Tevtik Fikret'i Beş Cepheden Kırk Muharririn Tenkitleri. Yaşadıkları dönemde bir¬birleriyle fikrî çatışmaya giren, vefat¬larından sonra da taraftarlarınca âde¬ta dinsizlik-dindarlık. Batıcılık-İslamcı¬lık düşüncelerinin sembolü haline getirilen iki şairden Tevfik Fikret'in ahlâk, seciye ve mizacına dair devrin çeşitli yazarlarına ait tesbitlerin yer aldığı küçük bir derlemedir,
5- Çocuklarımıza Din Kitabı.
6- İslâm Ansiklopedisi'nin İlmî Mahiyeti.
7- Risale-i Nur Müellifi Bediüzzâman Said Nur Hayatı Eserleri Mesleği.
8- Kur'an -Garp Mütefekkirlerine Göre Kur'an'm Azamet ve İhtişamı Hakkında Dünya Mütefekkirlerinin Şehadetieri.
9- Bediüzzâman Said Nur ve Nurculuk.
10- Risale-i Nur Muarızı Yazarların îsnadları Hakkında İlmî Bir Tahlil.
11- Kara Kitap - Milleti Nasıl Aldattılar? Mukaddesatına Nasıl Saldırdılar? Kadir Mısıroğlu'nun kendisinden naklettiğine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde hilâfetin kaldırılması tartışmaları sırasında Kara-hisânsâhib (Afyon karan işar) mebusu Hoca Şükrü Efendi'nin (Çelikalay) adıyla yayımlanan Hilâfet-i İslâmiyye ve Büyük Millet Meclisi isimli risaleyi de Eşref Edip kaleme almış. Hoca Şükrü Efendi'nin dokunulmazlığından faydalanarak onun adıyla yayımlamıştır.

Ziyaret -> Toplam : 125,26 M - Bugn : 15932

ulkucudunya@ulkucudunya.com