Piyâle Paşa Camii'nde Sabah Namazı
Mehmet Şeket Eygi 01 Ocak 1970
Son Pazar sabahı namazı Kasımpaşa Piyâle Paşa Camii'nde kıldım. Cemaat bir saf bile değildi. Hayret!.. Liseliye veya üniversiteliye benzer bir genç gördüm. Namazdan sonra imam efendi onun Kur'an kursunda okuyup ayrıca dışarıdan lise diploması aldığını ve şu anda yüksek tahsil gördüğünü söyledi.
Dindar gençlik edebiyatı gırla gidiyor ama sabah namazlarında camilerde liseli veya üniversiteli genç göremiyorsunuz. Belki Eyüp Sultan Camii'nde vardır ama oradaki cemaat istisnadır, malum olduğu üzere istisnalar kuralı bozmaz.
Türkiyeli Müslümanların, namaz konusunda artık azınlığa düştüklerini iyice anlamaları ve ona göre hareket etmeleri ve tedbir almaları gerekir. Temel bir konuda azınlığa düşen Müslümanlar ne yapmalıdır?.. Artık onlar için kemiyet, kelle sayısı üstünlüğü olmadığından keyfiyet, kalite üstünlüğünü kazanmak için çalışmalıdırlar.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş beyefendi Piyâle Paşa Camii'ne bir hüsn-i hat levhası hediye etmiş, üzerinde "Festaqim kemâ umirt" yazılı. Türkçe meali: "Sana nasıl emrolunduysa öyle dosdoğru ol..." Müslümanlara bu âyetle ilgili dersler verilmelidir. İyi bir Müslüman mutlaka Kur'anın Sünnet'in ve Şeriat'ın emrettiği şekilde doğru ve dürüst olmalıdır. İslâm'da doğruluk nedir:
1. Doğru bir Müslüman asla yalan söylemez. Yalancı bir kimse münafıktır.
2. Doğru bir Müslüman söz verirse sözünü yerine getirir. Söz verip sözünü tutmayan kimse münafıktır.
3. Doğru bir Müslüman emanetlere riayet eder, onlara hıyanet etmez. Emanete hıyanet eden münafıktır.
4. Doğru bir Müslüman Kur'anın yap dediklerini yapar, yapma dediklerinden kaçınır.
5. Doğru bir Müslüman küstahça, hayasızca, açıkça günah işlemez, fısk ve fücur sergilemez. İnsan olmak hasebiyle Müslüman günah işleyebilir ama bunu gizler, bundan dolayı utanır. Fasık-ı mütecahir olan Müslümanlar iyi Müslümanlar değildir.
6. Doğru bir Müslüman, israfın Kur'anda Sünnet'te Şeriat'ta İslâm ahlakında kötülenmiş kebair, bir isyan olduğunu bilir ve elinden geldiği kadar israftan kaçınır.
7. Lüks meskeniyle, lüks otomobiliyle, sofrasındaki lüks yemeklerle övünen beyinsizler doğru Müslüman değil, fâsık ve eğri Müslümanlardır.
Hûd Sûresi'ndeki "festaqim kema umirt" ayeti nazil olduktan sonra Resulullah Efendimiz (salat ve selam olsun ona) "Hûd Sûresi beni kocalttı(=ihtiyarlattı)" buyurmuşlardır. Kendileri Allah tarafından günah işlemekten korunmuş masum bir Peygamber oldukları için Hûd Sûresi'nin onu korkutması ümmeti yüzündendir.
İmam efendi tesbihattan sonra bir aşr-ı şerif, ardından İmam-ı Azam hazretlerinin duasını okudu. Kendisiyle selamlaştık, ayaküstü biraz konuştuk, karşıya Ataşehir Mimar Sinan Camii'ne gidecekmiş. Orada pazar sabahları etkinlik yapılıyormuş, ona katılacakmış. Böyle etkinliklerin İstanbul'da en az yüz camide yapılması gerekir. Müslümanları cezp edecek kalite ve mahiyette...
Camiden sonra Dolapdere bitpazarına uğradık. Birkaç kitap, birkaç porselen aldım. Oradan Kasımpaşa'daki Türâbi Baba Türbesi civarındaki yonca lokantasında çorba içtik.
(Bir İslâm toplumunun, Müslüman bir halkın iyi veya kötü olduğu sabah namazlarında camilerdeki cemaatten anlaşılır. Sabah namazlarında camiler Cuma vakitlerinde olduğu gibi doluyorsa o toplum, çok iyi ve mükemmel olmasa bile iyi bir İslâm toplumudur. Şayet sabah namazlarında camiler boşsa, hele dindar gençlik oralarda hiç yoksa, birkaç ihtiyar varsa o toplum sadece kötü bir İslâm toplumu değil, çok kötü bir İslâm toplumudur. Sakın bu ağır sözlerime kimse itiraz etmesin. Beş vakit namaz Müslüman bir toplumun binasını ayakta tutan ana direktir. O direk yıkılırsa, namaz terk edilirse, bina yıkılmaya mahkumdur. Aptalca mazeretleri ve tevilleri bırakalım. Camiler sabahları boşmuş ama Ankara ile Konya arasında hızlı tren varmış, binaenaleyh Müslümanlar kalkınıyor, ilerliyormuş ve gelecek aydınlıkmış. Bu mantık deli mantığıdır...)