Fas Aslanı Abdülkerim Hattabi
01 Ocak 1970
İslam tarihi adı sanı bizim duymadığımız ancak zamanında isimleri dünyayı ve düşmanlarını titreten sayısız kahraman asker ve siyaset büyüğü ile doludur. Onların kahramanlıkları çok kişilere ilham olmuş ve halklar bu kişilerin sömürgecilik duvarında açtıkları bu gediklerden girerek özgürlüklerini kazanmışlardır. İşte Abdülkerim Hattabi bunlardan birisidir. Asıl adı Muhammed bin Abdülkerim el-Hattabidir.
1882 de Fas'ın Rif bölgesindeki Ecdîr şehrinde doğdu. Babası, Uriyagel (Vuryâgel) kabilesinin şeyhiydi. İlk ve orta öğrenimi Melîle'de , yüksek öğrenimini Kayrevan Üniversitesinde yaptı. İspanyolca ve Fransızca öğrendi. İslâmî ilimler yanında Batı kültüründe de kendisini yetiştirdi. 1906’da Melîle'de Telegrama del Rif gazetesinde editör olarak çalışmaya başladı. Bir müddet kadılık yaptıktan sonra 1914'te kâdılku-dâtlığa getirildi. İspanya'nın himayesi altında bulunan ülkesinde bağımsızlığı ve halifeliği savunduğu için tutuklanarak dîvânıharp'te yargılandı. Bir müddet hapis yattı.Hapisten kaçan Abdülkerim Hattabi 1918'de Melilla başkadılığına atandı. Ancak 1919'da Ajdir'e dönmek için görevi bıraktı. 1920 de vefat eden babasının yerini alarak kabilesinin başına geçti.
İspanya, Fez Antlaşması (30 Mart 1912) ve İspanyol-Fransız Antlaşması'yla (27 Kasım 1912) Fas'ın Melîle ve Septe kentleri çevresindeki dağlık bölgeleri elde etmişti. Elde ettiği İspanya-Fas Himayesi’nde hakimiyetini pekiştirmek ve himaye ettiği bölgeyi büyütmek istedi. Alhucemas Körfezi ile biribirnden ayrılan iki bölgenin ulaşım bağlantısı zayıftı. İspanyo vali General Damaso Berenguer 1920’de doğudaki Cibela topraklarını ele geçirmeye çalışırken, Manuel Fernandez Silvestre’ye, batıdaki Rif kabilelerine önderi Abdülkerim Hattabi’ye saldırmasını emretti. 21 Temmuz 1921 ile 9 Ağustos 1921 arası Annual'da 25.700 kişilik İspanyol ordusu ile 4.000 kadar Rif gerillası çarpıştı. Annual muharebesi sonunda İspanyol zayiatı 13.000 üzerindeydi (bunun 8.000'i ölü) başka kaynaklara göre 20.000 zayiat vardı İspanyol tarafında. Ayrıca 20bin tüfek 400 makineli tüfek ve 129 savaş topu Rif gerillalarının eline geçti. Rif gerillaları tarafında ise bu muharebede 1,000 kadar ölü vardı. Annual muharebesi İspanya'da Annual felâketi olarak anılır.
Annual muharebesinde Avrupalı sömürgeci bir devletin yenilgiye uğraması Afrika’daki diğer halklara Avrupalıların yenilmez olmadığını gösterdi. Abdülkerim'in kuvvetleri, İspanyol ordusunu ağır bir bozguna uğratarak Melîle'ya çekilmek zorunda bıraktı. İspanyolların Melîle’de14.000 askeri bulunuyordu. Bundan sonra Rif kuvvetleri doğuyayönelerek 130 üzerinde askeri karakol ele geçirdi ve İspanyolların savaşın başından beri ele geçirdikleri toprakları geri aldı. Abdülkerim İspanyolordusunun en büyük üssü ve ayrıca Rif bölgesinde son kalesi olan Melîle’yesaldırmamaya karar verdi. Bunun nedeni Melîle’dediğer Avrupalı devletlerin vatandaşları bulunuyordu ve Abdülkerim onlara zarar gelirse diğer Avrupalı devletlerin kendi vatandaşlarını koruma amacıyla savaşa müdahil olmasından endişe ediyordu. Abdülkerim'in bu kararı savaşın Rif kuvvetlerinin aleyhine dönmesine neden oldu ve İspanyollar Rif bölgesine daha çok asker çıkarmaya devam ettiler. İleride Abdülkerim Melîle’yesaldırmamanın onun en büyük hatası olduğunu itiraf edecekti.
Usta bir taktikçi ve yetenekli bir örgütçü olan Abdülkerim Annual’dan sonra kendini Mağrib (Kuzeybatı Afrika) kahramanı yapan bir bağımsızlık hareketinin önderi olarak buldu ve 18 Eylül 1921’de bir araya topladığı Rif Berberileri ile Rif cumhuriyetini kurarak kendisi cumhurbaşkanı Hajj Hatmi de başbakan oldu. Bölgede hâkimiyetini güçlendirmek için çeşitli mücadelelere girişti. İslâmî esaslarla çağdaş kurumları bağdaştırmak suretiyle idarî, malî ve hukukî alanlarda ülkesini teşkilâtlandırmaya çalıştı. Kabile temsilcilerinden oluşan bir meclis kurdu; meclise karşı sorumlu olacak bakanlar tayin etti.
Rif Cumhuriyeti'nin gücü ve nüfuzu artınca dışarıda tanınması için teşebbüse geçtiyse de başarılı olamadı. Devletin giderek güçlenmesi ve bölgeye hâkim olması, Fransa'nın sömürgesi durumundaki Fas Sultanlığı'nı ve İspanyollar'ın bölgedeki geleceğini tehdit etmeye başladı. Fransa, Kuzey Afrika'da kendisine karşı gelişecek ayaklanmalara cesaret vermesinden ve onlara destek olmasından korktuğu için Abdülkerim'i etkisiz hale getirmeye çalıştı.
1925’e gelindiğinde İspanyollar 125 bin askerle Abdülkerim üzerine yürümeye başladılar. Aynı andan güneyden Fransız ordusu da 325 bin kişilik ordusu ve 150 uçak ile Rif bölgesine girdi. Abdülkerim bu iki büyük ve teknolojik olarak üstün ordu karşısında 15 bin Berberi gerilla ile tutunamadı ve ordusu birkaç çatışmadan sonra dağıldı. Abdülkerim, 27 Mayıs 1926'da teslim oldu ve Hint Oyanusun'ndaki Réunion Adasına sürüldü.
1947'de Fransa'da yaşama izni alarak Réunion Adasından ayrıldı ve Mısır hükümetinden siyasi sığınma hakkı aldı. Burada Habîb Burgiba ve Allâl el-Fâsî gibi Kuzey Afrikalı milliyetçi liderlerle birlikte, hayatı boyunca başkanlığını yapacağı Mağrib Kurtuluş Komitesi'ni kurdu. Hareket tarzı konusunda arkadaşlarıyla anlaşmazlığa düşen Abdülkerim, Batılı işgalcilere karşı tedhiş hareketlerini tasvip etmemekle beraber istiklâl davasında tâvize de yanaşmamaktaydı. Nitekim Fas'ın istiklâlini kazanmasından sonra Sultan V. Muhammed'in 1958”de yaptığı vatana dönüş davetini, Kuzey Afrika'nın henüz bütünüyle düşman istilâsından kurtulmadığı gerekçesiyle reddetti. 6 Şubat 1963'te Kahire'de vefat ettiğinde Mağrib’deki son sömürgeciler olan Fransızlar Cezayir’i Terk etmişlerdi. Faslılar'ın millî kahramanı olarak tanınan Abdülkerim, aynı zamanda Kuzey Afrika milliyetçiliğinin öncülerinden ve II. Dünya Savaşı'ndan sonra Asya ve Afrika ülkelerinde Batı sömürgeciliğine karşı gelişen silâhlı kurtuluş hareketlerinin de ilk uygulayıcılarından biridir. Ho Chi Minh'in silahlı bağımsızlık mücadelesinin ve modern gerilla tekniklerinin öncüsü olarak adlandırdığı Abdülkerim, Rif Savaşı'nda Fransız ve İspanyollar'a karşı verdiği silâhlı mücadele, sömürge altında bulunan diğer milletlere de örnek teşkil etmiştir.