Terörün şiddeti arttı; neden?
Yalçın BAYER 23 Ekim 2007
EĞER siz... 2002 yılından beri, terör için gereken önlemler alınsın diyen uyarıları kulak arkası ederek türban ve imam hatip meselesi ile uğraşırsanız. Eğer siz, 2 yıl önce CHP’nin terör için TBMM’yi acil toplantıya çağırmasına rağmen, toplantıya gelmezseniz...
En yetkili ağızdan "ülke içinde terör bitti mi ki, yurtdışına hareket yapacaksınız" diye yorum yaparsanız... Terörist başına ’sayın’, şehitlerimize ’kelle’ diye diye hitap ederseniz... Askerlik yan gelip yatma yeri değildir, diyerek şehit ve gazilerimizin emeklerini küçümserseniz... ’Eve dönüş’ adı altında PKK’ya af çıkartır ve cezaevlerindeki teröristleri de bırakıp, onların da dağa çıkarak PKK’ya katılmasına sebep olursanız... Yıllardır uyarmamıza rağmen, Habur sınır kapısına alternatif bir kapı yapmazsanız, gerektiğinde elektrik ve yakıt kısıntısı yapabileceğinizi Barzani ve Talabani’ye duyurmazsanız.... Askerin 12.4.2007’de yaptığı uyarıya rağmen, TBMM’den tezkere çıkarmak için 6 ay beklerseniz... Tezkere çıkarken sözde Irak hükümetinin İçişleri Bakanı ile yaptığınız anlaşma sonucu yurtdışı harekátınızı sınırlarsanız... Tezkere çıkmasına rağmen yine de 5 Kasım’da ABD Başkanı ile görüşeceğim diyerek olayı zamana yaymak istediğinizi belirtirseniz... Şehitlerimizin cenaze törenlerini, atılan sloganlar nedeniyle polis zoruyla kısıtlamaya kalkarsanız... Eğer siz, Barzani’nin ve Talabani’nin ülkemize yönelik açık tehditlerine gereken yanıtı vermezseniz... PKK silahı bıraksın Meclis’e gelsin diyerek, yeni bir af yasasına yeşil ışık yakarsanız... Elbette PKK’nın cesareti artar. Çünkü arkasında ABD var.
KÜRTLERİN ANAYASASINDA PKK’YA SIĞINMA HAKKI
Irak’ın kuzeyinde kurulmaya çalışılan ’Kürt devletinin’ anayasasının 19. maddesi PKK’ya devamlı olarak melce (sığınma) hakkı vermektedir. Bu hakkı kullanabileceğini bilen PKK, ülkemizde vur-kaç-sığın ilkesi ile rahatlıkla terör eylemine devam etmektedir.
Ayrıca aynı anayasanın 62, 63 ve 64. maddelerinde Sevr Antlaşması’na atıfta bulunulduğunu... Yani Türkiye’den toprak talebinin de yer aldığını ’Ülkemizin en önemli sorunu terör’ (27.2.2007) başlıklı yazımda belirtmiştim.
Teröre karşı gereken önlemleri almadığınız zaman, azacağını biliyoruz. Ayrıca birilerinin de PKK’yı ülkemize karşı bir silah olarak kullanmak istediklerini de Sayın Elekdağ’ın, TBMM’deki o konuşmasından bir başka bölümle koyuyoruz:
"Barzani, Irak’ta Şii-Sünni çatışması çıktığı takdirde bağımsızlıklarını ilan edeceğini açıklamakta... ABD Büyükelçisi Zalmay Halilzad da bunu desteklemektedir. Halilzad’ın bu ifadeleri Amerika’nın PKK’ya kol kanat germesiyle birlikte ele alınınca ilginç bir durum ortaya çıkmaktadır: PKK’nın, Türkiye’ye karşı bir pazarlık unsuru olarak yedekte tutulduğu. Pazarlık, Türkiye’nin K.Irak’ta bağımsız Kürdistan olgusunu kabul etmesi ve bu devlete iyi komşu gözüyle bakması karşılığında PKK’nın etkisiz hale getirilebileceği üzerine odaklanmaktadır."
Yani esas sorun, PKK zoruyla K.Irak’taki Kürt devletinin tanınmasıdır.
Prof. Mehmet Ali KÖRPINAR
Uyutulmuş ey halkım!
ACILAR içinde bir Türk anasıyım. Biliyorum, evladının toprağını öpüp koklamanın ne olduğunu. Öpüyor analar evlatlarının topraklarını; koklanıyor evlatlarım... Asil Türk milletinin yüreği dağlana dağlana bitti. Yeter. Alın öcümüzü; dağıtın çiyan yuvalarını...
Gülsev E. İRHAN
İSTANBUL Şehit Aileleri Dernekleri Genel Başkanlığı’ndan: Tüm yetkilileri, TSK’nın istediği yetkiyi vermeye davet ediyoruz. Eğer acilen buna bir son verilmezse halkın kendi güvenliğini ve vatanını savunmasına hiçbir güç karşı koyamayacaktır. Kamuoyunun vicdanına sunulur.
AKTİF savaştayız şu an. Her gün kendi vatandaşlarımız öldürülüyor. Ancak ne devlet, ne ordu katında "aktif savaş" olarak gözükmüyoruz. Acaba Amerika’dan izin alsak mı, acaba savaşsak mı, acaba dış devletler bize ne der?.. Daha kaç tane ’ben’ ölecek? Daha kaç tane ’sen’ ölecek? PKK sürekli zafer kazanıyor, bizim halkımız sürekli acı çekiyor. Peki biz neyi bekliyoruz? Kimin hayrına ölüyoruz?
Murat ÖĞÜT
GELDİĞİMİZ yere bakın; eğer zamanında 1 Mart tezkeresine evet deseydik, şimdi bunları yaşamazdık. Kuzey Irak’ta ne PKK, ne de Barzani ve Talabani bu kadar palazlanamazlardı. İşte siyasetçi ile devlet adamı arasındaki fark budur. Bizde siyasetçi istemediğin kadar var. Ama devlet adamı yoktur.
Seyfettin TAŞ-ALMANYA
YÜREĞİMİZ ağzımızda haber izlemek, şehit haberi almak, kaybedilen gençlerimiz için ağlamak ne zaman bitecek; artık birileri bunu söylesin. Terör örgütüne silah sağlamak dahil her türlü desteği verenlere lanet olsun.
Sibel ALAY
’Terör şehitleri’ için anıt yapalım
ŞEHİTLER vurulunca değil, unutulunca ölürler.
Teröre kurban verdiğimiz on binlerce sivil ve asker şehidimizin anısına muhteşem bir anıtmezar yapalım. Şehit ailelerinin yanan yüreklerine su serpelim.
Yahudi soykırımı ve sözde Ermeni soykırımı için onlarca anıt ve müze yapıldı.
Vietnam Savaşı’nda ölenler için Beyaz Saray’ın yakınında anıt yapıldı. ’İkiz Kuleler’ katliamında hayatını yitirenler için aynı yere inşa edilecek Dünya Ticaret Merkezi bünyesinde bir Anıt ’Memorial’ planlandı. Bunları çoğaltmak mümkün.
Biz de şehitler için ’Anıt ve Müze’ yapalım. Müzenin içine 24 yıldır teröre kurban verdiklerimizin adlarını bir bir yazalım, vahşice katledilen bebeklerin, kadınların, sivillerin, askerlerin fotoğraflarını koyalım. Şehitlerimizin mezarlarını buraya nakledelim. Ülkemizi ziyaret eden yabancı devlet adamlarının Ata’nın huzuruna çıktıktan sonra şehitlerimizin de huzuruna çıkmalarını sağlayalım. Çanakkale Anıtı gibi görkemli olsun.
Ben ’Terör Şehitleri Anıtı’nı çizebilirim. Cumhurbaşkanım, Başbakanım bana yer göstersinler.
Prof. Ahmet Vefik ALP Mimar, Kent Bilimci