Hem iktidar hem asker hedef!
BEHİÇ KILIÇ 24 Ekim 2007
BU saldırının tek mantığı var... Hem Türkiye’yi yöneten siyasi iktidar, hem de Türk Silahlı Kuvvetleri, “Yeniden Ortadoğu Petrol Yerini Yapılandırma” çerçevesinde hedef tahtasına oturtulmuş bulunuyor!..
Bir süredir, uluslararası egemen güçlerin Türkiye’ye, “Kemal Derviş vari” bir iktidar aradıkları, Ak Parti’nin tasfiye edilip yerine, acenta sermayeyi yansıtacak, 2002 seçimleri arifesinde denenen bir yapıda siyaseti tercih ettikleri yoğun biçimde konuşuluyor...
Silahlı taşeronun saldırılarını bu çerçevede değerlendirmek lazım... Yüksek bir lojistik destek almadan bu saldırıların gerçekleştirilmesi mümkün değildir...
Bir tarafta koşar adım saldırı; Beri yanda yerinde say!..
Söz hala bitmedi mi?..
PKK vuruyor, bizimkiler habire zirve topluyor, sınır ötesini bizimkiler tartışadursun, PKK sınır ötesini gerçekleştirip askerlerimizi, kendi topraklarımızda kolayca şehit edebiliyor!..
Birkaç gün arayla iki pusu!..
Bu nasıl bir iştir?!.
Saldırı sonucu bir de PKK tarafından alınıp götürülen askerlerimizden de bahsediliyor ki, inanılır gibi değildir bu olup bitenler!..
Hani PKK köşeye sıkışmıştı da?..
Bu saldırının altında çok organize bir tuzak olduğu açık seçik ortadadır... Tuzak, belliki Türk Devleti’ne ,Türk askerine müttefik, stratejik ortak niteliğindeki ABD’nin parmak izlerini taşıyor!.. Tuzağın, askerimizi Kuzey Irak’a apar topar çekmeyi, bölgede uluslararası bir güç konuşlandırmayı, Barzani devletini kurma peşindeki çok uluslu petrol şirketlerinin kendilerine bu şekilde bir jandarma gücü kurmayı organize ettikleri seziliyor!..
Konunun o tarafları bir yana...
Çocuklarımızın canları bu iğrenç oyuna feda olup gidiyor göz göre...
13 şehidimizin ardından Tercüman “Allah belanızı versin” başlığını atmıştı... Allah belasını versin de kimin versin?..
Abdullah Öcalan, ABD tarafından Türkiye’yi yönetenlere teslim edilip, “Alın buna iyi bakın” denildiğinde rıza gösterenlere...
Terör bitti, PKK’nın kökü kazındı diye Türk Milleti’ni uykuya yatıranlara...
Özel Tim gücünü AB talimatıyla darmadağınık edenlere... Yetişmiş polis gücünü mahalle karakollarına sürenlere...
Terör çetesinin kabusu olan elemanları tek tek tasfiye eden ve bu elemanları bir intikam lincine tabii tutan, çete ilan edip yerden yere vuranlara...
Bunlara ne demeli?..
Burada, seçimlerden sonra sonuçları, “DTP’lilerin Meclis’e girmesi çok iyi olmuştur” diye selamlayan Güler Sabancı ve eş değeri para babalarını...
Demokratik haktır diye PKK çığırtkanlığı yapan akademisyenleri... Gelişmeleri değerlendirmeye davet ediyorum...
Ne diyeyim?
Daha ne kadar “Şehitler ölmez” diye avunmaya çalışacağız merak ediyorum!..
Sadece şunu söyleyebilirim...
“Gün, vazifeye atılmak için içinde bulunduğun vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeme” günüdür...
