Cafer Muhammed en-Numeyri
01 Ocak 1970
Cafer Muhammed en-Numeyri (d. 1 Ocak 1930, Vad Nubevi, Omdurman-ö. 30 Mayıs 2009, Omdurman, Sudan), 1969-85 arasında Sudan devlet başkanı ve silahlı kuvvetler komutanı.
1952'de Sudan Askeri Okulu'nu bitirdi. Hartum garnizon komutanı olarak ülkenin güneyindeki ayaklanmacılara karşı seferlere komuta etti. Bu arada hükümeti devirme girişimlerine de katıldı. 1966'da ABD'nin Kansas eyaletindeki Fort Leavenworth'da bulunan askeri okuldan mezun oldu. Üç yıl sonra İsmail el-Ezheri'nin sivil yönetimini devirdi. Tümgeneralliğe yükselerek başbakan ve Devrim Komuta Konseyi başkanlığı görevini üstlenen Numeyri, Sudan Komünist Partisi'nin desteğine dayanarak sola dönük bir program uygulamaya girişti. Bir süre sonra komünistlerin yönetimde ağırlık kazanmaya çalışması, darbeci subayların partiyi yasadışı ilan etmesine yol açtı. Mart 1970'te Sadık el-Mehdi'nin başlattığı İslamcı ayaklanmayı bastırdı, ancak Temmuz 1971'deki komünist darbeyle kısa süre iktidardan uzaklaştırıldı. Bu darbeyi ancak halkın desteği ve dış yarımlarla boşa çıkarabilen Numeyri, Eylül 1971'deki plebisitte oyların oyların yüzde 98,6'sını alarak devlet başkanı seçildi. Başkan seçildikten sonra Devrim Komuta Konseyi'ni lağvetti ve 1972'de Sudan Sosyalist Birliği'ni kurarak başkanlığını üstlendi. Aynı yıl güneydeki çatışmaya son vermek üzere göürüşme yolunu açtı ve Mart 1972'deki antlaşmayla Güney Sudan'a özerklik tanıyarak 10 yıl süren çatışmalara son verdi.
Yeni düzenlemeler ülkeye belirli bir istikrar getirirken, sınırlı düzeyde temsili kurumlara da yer verilmeye başladı. Darbenin ilk yıllarında Sovyetler Birliği ile kurulan yakın ilişkiler ordu içerisindeki komünist subaylarla arasının açılması üzerine yerini daha dengeli bir dış politikaya bıraktı.[1] Özellikle Afrika ülkeleri ve Arap dünyasıyla bağlarını güçlendirmeye çalışan Sudan, 1976'da bir savunma paktı imzaladığı Mısır'la sıkı bir yakınlaşma içine girdi. Ama bu politika Libya ile ilişkilerin bozulmasına yol açtı. Numeyri, Mısır devlet başkanı Enver Sedat'ın İsrail'le barış girişimlerini destekleyen ilk Müslüman devlet başkanı oldu. 1978'de Afrika Birliği Örgütü (DAU) başkanlığı sırasında Afrika'nın dış güçlerle "bağlılık" ilişkilerinden kaçınması gerektiğini savundu.
Müslüman Kardeşler örgütünün giderek artan gücü karşısında 1980'lerin başlarında önemli politika değişikliklerine giden Numeyri, 1983'te Güney Sudan'daki özerk bölgeyi yeniden üç ile ayırdı ve ülke yasalarının şeriata göre düzenlenmesi kararı aldı. Güney Sudan'ın özerkliğinin kaldırılması ve şeriatı yürürlüğe koyma girişimleri Hıristiyanların çoğunlukta olduğu Güney Sudan'da soğuk karşılandı; bu uygulamalara tepki olarak Sudan Halk Kurtuluş Hareketi'nin Güney Sudan'da başlattığı gerilla mücadelesi ciddi ekonomik sıkıntılara ve siyasi bunalıma yol açtı.
Numeyri iktidara geldiğinde ekonomide sosyalist politikalar izlediyse de çok geçmeden kapitalist tarım politikalarına yöneldi. Mart 1981'de dünyanın en büyük şeker fabrikalarından Kinane projesini başlattı. Ama ekonomik bunalımlar ve darbe girişimleri birbirini izledi. Libya'nın da karıştığı çeşitli darbe girişimleri ve giderek yükselen muhalefet, Numeyri'yi tutumunu yumuşatmaya ve daha önceki önlemleri askıya almaya zorladı. Ama bu ödünler kıtlığın ve dışarıdan mülteci akınının artırdığı huzusuzlukları önlemeye yetmedi.
Nisan 1985'te ABD'de bulunduğu sırada savunma bakanı Abdurrahman Sivar ed-Dahab tarafından kansız bir darbeyle devrildi. Yeni rejim Numeyri'nin tersine Mısır'dan uzaklaşıp Libya'yla yakın ilişkiler kurdu. Devrildikten sonra Mısır'a geçen Numeyri, 1999'a kadar burada sürgün hayatı sürdü. 1999'da çoşkulu bir karşılama töreniyle Sudan'a geri döndü. Ertesi yıl yapılan ve muhalefetin boykot ettiği ve hile karıştırıldığını iddia ettiği devlet başkanlığı seçimlerinde yüzde 10 oranında oy alarak başarısız oldu. 2005 yılında Numeyri'nin partisi Halkın Zinde Kuvvetleri İttifak'ı iktidardaki Ulusal Kongre Partisi'ne katıldı.
Numeyri, 30 Mayıs 2009'da Omdurman'daki evinde doğal nedenlerden yaşamını kaybetti. İktidarı sırasında kendisinine muhalif olanların bile katıldığı görkemli bir cenaze töreniyle defnedildi.