« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

17 Haz

2013

Park gerilimine Hocaefendi’den geniş bakış ve önemli uyarılar!

Ahmed Şahin 01 Ocak 1970

Hocaefendi’nin basında çıkan Gezi Parkı olaylarına ait değerlendirmelerinden köşemizin alacağı kadarını birlikte okuyup düşünmekte fayda mülahaza ettim. Çünkü bu değerlendirmelerde, üzerine durup düşünülmesi gereken önemli işaret ve uyarılar söz konusudur.
*****
-Bir yerde bir haksızlığı bastırmak için elli türlü haksızlık yapıyoruz, elli türlü zulme giriyoruz. Kinleri, nefretleri körüklüyoruz. Doğuracağı derin sonuçları düşünmüyor, hafife alıyoruz..
-Ağır olayları hafife almak ise Akıllı Mehmet misaline benzer: Kırkı bir uçurumdan aşağı inmek için el ele tutunarak inmek istemişler. Sonra hepsi çözülmüş, yere düşmüşler; otuz dokuzu ölmüş, birinin de kolu-kanadı kırılmış. “Akıllı Mehmet ne oldu?” demişler? “Sormayın, demiş, az daha bir sakatlık çıkaracaktık!.” Umursamaz ruhlar, anlamaz düşünceler meseleye böyle bakacaklar. Bakış zaviyemizi bir kere daha gözden geçirmemiz lazım.
-Acaba kabahat bu meselelere karşı umursamazlık içinde bakan, her şeyi hafife alan, “şuydu, buydu” deyip geçiştirende mi?
-Yoksa sokakları bir yönüyle harp meydanlarına çeviren insanlarda mı? Ya da bütün bunların kabahati, sistemde mi? Bizim iyi nesiller yetiştiremeyişimizde mi?
-O zaman sistemin gözden geçirilmesi lazım. Biz ettiysek bunları, kendimizle yüzleşerek, kendimizle hesaplaşarak, daha büyük hesaplarla karşı karşıya kalmamızdan sıyrılmamız lazım..
-Dünya medyasının Türkiye’de kıyamet kopmuş gibi bir hali var. Suriye’de kıyamet kopuyor umurlarında değil. Irak’ta kıyamet kopuyor umurlarında değil. Daha dünyanın değişik yerlerinde canlı bombalar umurlarında değil. Fakat Türkiye bölgede muvazene unsuru olma durumunda bir devlet..
-Müşterek akıl, ortak proje üretmeli..
-Siz bir zaaf tavrı sergilediğiniz zaman başkaları onu değerlendirmeyi düşünür. Devlet-i Aliyye’nin başına balyozlar indirip parçaladıkları gibi, parçalarlar. Fakat o parçalanmada en önemli faktör bizim zaafımızdır, birbirimizle yaka-paça olmamızdır.
-Bugün böyle gitse de bence aklı başında kanaat önderleri, ilim adamları, psikologlar, pedagoglar bir araya gelerek, müşterek akıl bir araya gelerek, bu mevzuda projeler oluşturması lazım. Ne yapalım ki, insanî çizgisini koruyamamış nesilleri bir kere daha insanî çizgide birleştirelim? Bir Söğüt ruhuyla onların yeniden bir büyük devlet olmaya yürümelerini sağlayalım, Allah’ın izniyle, inayetiyle.
-Yangını küçükken söndürmelisiniz..
-Yangın ve savaş... Siz başlatsanız bile arzu ettiğiniz yerde onu durduramazsınız. O açıdan da mesele küçükken, bir mangal közü halindeyken onu söndürmesini beceriyorsanız, orada söndürmeye bakın. Yoksa bir alanı aldığı zaman, bazen üstesinden gelemezsiniz..
-Şayet ilim yuvalarına bombalar atılıyorsa, en masum insanlar öldürülüyorsa, birileri gaz bombalarıyla boğuluyorsa, gözleri kör ediliyorsa ve bazıları da arka planıyla bunu görmemek körlüğü sergiliyorsa, hafizanallah, yangın büyür..
-Ben milletin o ölçüde karakterinin bozulduğuna ihtimal vermiyorum, kötüsüyle bile; fakat karşı taraf, sizin bir muvazene unsuru haline gelmenizi istemeyenler, bunu değerlendirebilirler.
-Problemler sarmalı içinde olan bir ülkemiz var bizim!. Biri bile bir yönüyle sizdeki her şeyi karıştırabilir. Oysaki gizli, açık-kapalı bir ittifak var. Sizin bir adım ileri gitmemeniz için bir ittifak var.
-Siz kendi kendinize teselli olun, “falan yerde bahar, filan yerde bahar..” Buz gibi hazan rüzgârları esiyor. Buz gibi..
-Adanmış ruhlar çok temkinli olmalı. Bu, geleceği imar etmeye, ihya etmeye kendini adamış, adanmış ruhlar, bu mevzuda çok temkinli olmalıdırlar. Çünkü üzerimizde olan şey, bizden evvelki nesillerin bize emanet ettikleri bir emanettir. Allah, hesabını ağırca sorar. Bir millete ihaneti netice verecek şekilde bir kısım hadiseleri, kollarımızı gererek böyle, “Burası çıkmaz sokak” demiyorsak şayet, hafizanallah mesele öyle büyür ki, o emanete ihanet etmiş oluruz!”
-Fatebiru ya ülil ebsar! Düşünün ey basiret sahipleri!

Ziyaret -> Toplam : 125,19 M - Bugn : 76055

ulkucudunya@ulkucudunya.com