Irak’a karşılık İran mı
Enis BERBEROĞLU 30 Ekim 2007
BAŞBAKAN’ın PKK’ya hak ettiği cezayı kesmek için 5 Kasım’ı beklediği artık herkesin bildiği sır haline geldi. Ama Beyaz Saray randevusunda gündem Irak’la mı sınırlı kalacak, işte o belli değil.
Nitekim ABD’den gelen ön istihbarat, Başkan Bush’un İran meselesini açmaya hazırlandığı yönünde.
Hatırlayanlar çıkar, Tayyip Erdoğan ilk ABD gezisinde Bush’la buluştuğunda, ABD Başkanı söze "Aklımda Irak var" diye başlamıştı. Sonrası zaten herkesin malumu. Peki bu kez de Başbakan’ın Kuzey Irak ve PKK’yı açmasına fırsat vermeden Bush, "Aklımda İran var" diye yumurtlarsa ne olacak?
Bir anda mesele "Irak’a karşı İran" denklemine oturursa Başbakan ne diyecek?
Dün bu sorunun yanıtını araştırdım.
Açıkçası Ankara’nın havası "pazarlığa kapalı" gözüküyor.
Özellikle Başbakan "meşru müdafaa" tezine sonuna kadar inanıyor. O yüzden toplumdaki yaygın kanaatin aksine ABD’den izin almaya gitmiyor.
Bence bu kritik kavşakta ABD’nin samimiyetini sınamak istiyor.
Stratejik ortaklığın ne işe yaradığını anlamaya çalışıyor.
Zaten Başbakan’ın anlam veremediği ABD talepleri ortada.
Örneğin, Türkiye-İran enerji anlaşmasına ABD muhalefeti.
Başbakan’ın ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Nicholas Burns’e anlattığı gibi aktaralım:
"Türkiye’de doğalgaz kullanan il sayısı AKP iktidarında 7’den 43’e çıktı. Daha da artacak. Yani doğalgaz ihtiyacı artıyor. Türkiye ihtiyacının yüzde 60’ını Rusya’dan karşılıyor. Artan ihtiyacı da aynı kaynaktan satın alırsa tamamen Rusya’ya bağımlı hale gelecek. ABD yoksa bunu mu istiyor?"
Gelelim başka bir güven kara deliğine...
ABD dostumuz, kardeşimiz ama işgal ettiği topraklarda PKK kol geziyor. Buna karşılık ABD’nin terörist ilan ettiği, ilişkimizi kesmemizi istediği Suriye ve İran her ay onlarca PKK’lıyı yakalayıp Türkiye’ye yolluyor. Ne yaman çelişki, öyle değil mi?
Ezcümle Başkan Bush bu verilere rağmen, "Aklımda İran var" derse...
Sakil kaçar, şık olmaz, cevabını alır.