Devlet onuru nerede kaldı?!.
Mehmet Türker 01 Ocak 1970
Şimdi ağlaşıyorlar:
“PKK’lı teröristlerin ancak yüzde 15’i çekildi”
Zaten çekilenlerin çoğu hasta ve yaşlılarmış!..
Diğerlerinin içeride “görevleri” devam ediyor!..
PKK ve Kürtçü parti de açıklama yapıyor:
“Önemli olan çatışmasızlık… Bu sağlanmıştır şimdi sıra devletin adım atmasıdır”
Devlet, yani Tayyip Bey bunlara sözler vermiş, PKK pazarlıkta verilen sözlerin, belki de “mutabakat metninin” hayata geçirilmesini istiyor!..
PKK bastırıyor, iktidar eziliyor!..
İktidar, “Tamam işte çözüldük” diyor, PKK “Hayır yetmez sürüneceksin” diye bastırıyor!..
* * *
Başta Lice’de olmak üzere PKK’nın ve Kürt ırkçılarının açıkça “Kürdistan” olarak tanımladığı bölgede meydana gelenler hiçbir devletin kabullenebileceği olaylar değildir!..
Çadır devleti olsa, Muz cumhuriyeti olsa, yine de bu olayları devlet olma onuruna yediremez, bir bölgede egemenliğini terör örgütüne devredemez!..
Ama bakıyoruz iktidar pişkin!..
Ağzına bir “çözüm süreci” diye bir laf dolamış, beyaz bayrağı çekmiş!..
Gerçekler yüzüne vuruldukça da medyadaki yalakalarıyla birlikte hücuma geçiyor, “Sen çözüme karşısın, anaların ağlamasını istiyorsun” diyerek yavuz hırsız numaralarına yatıyor!..
* * *
Kürtçü parti ve PKK “Yerel savunma güçlerinden” söz ediyor, uygulamalarını da görüyoruz…
Devlet karayolunda teröristler kimlik kontrolü yapıyorlar ortada devlet yok!..
Kürt ırkçılarının “Kürdistan” dedikleri bölge onların kontrolüne terk edilmiş, polis ve asker olaylara sırtını dönüyor!..
Eh, bu durumda elbette çatışma olmaz, elbette şehit gelmez, elbette analar ağlamaz!..
Verip kurtulursan, devlet olma vasfını da kaybedersin!..
Hele Türkiye’nin tamamını verirsen, çift katlı ekmek kadayıfı!..
* * *
Tayyip Bey Gezi Parkı peşinde…
PKK bir bölgeyi teslim almış ona bakacağına, Gezi Parkı’nı eylemcilerin elinden almak için yapmadığını bırakmadı!..
“Şiddete şiddetle karşılık vereceğiz” diyor!..
Aferin!..
Şiddeti (!) yaratanlar 17-25 yaş arası zeka küpü gençler…
Ellerinde ne Kalaşnikof var ne de bellerinde sallanan el bombaları; sadece mangal gibi yürekleri var!..
Ötekiler ise, bir karakol baskınında 25 Mehmetçiği birden kahpece şehit eden sırtlanlar!..
Tayyip Bey’in gücü PKK’lı teröristlere yetmiyor, gencecik insanları “çapulcu” ilan ediyor!..
* * *
PKK “çözülmek yetmez, sürüneceksiniz” diyor, Tayyip Bey teslim bayrağını çekiyor!..
Yine de yetmiyor, bu iktidar hava alanına Şerafettin Elçi adını vererek, PKK’ya yağcılıkta rekor kırıyor!..
Hüseyin Çelik diye biri!..
Patronuna çok benziyor!..
“Hakaret ediyorlar” diyor, hakaret ediyor!..
Tayyip Bey top çevirme ustası, onun partideki sözcüsü de laf çevirme ustası!..
Mübarek her konuda zeytinyağı gibi üste çıkma üstadı!..
Laf akrobasisiyle olaylara takla attırmakta mahir!..
Kalitesiz, yavan sözler; konuşması 45 dakika özü 45 saniye bile değil!..
Adı: Hüseyin Çelik…
* * *
Bu şahıs Eğitim Bakanlığı’ndan ayrılırken, “Bütün düzenlemeleri yaptık, artık bakanlık otomatiğe bağlanmıştır” diyerek kibir patlaması yaşamış, görevi devrettiği Çubukçu Nimet’i de küçük düşürmüştü…
O zamandan bu yana Eğitim Bakanlığı’ndan hayır gelmedi, sistem değişe değişe vantilatöre döndü, eğitim altüst oldu!..
Hüseyin’in şimdiki görevi ise, laf ebeliği…
Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli ve MHP için ağza alınmayacak laflar ediyor, sonra da “Hakaret ediyorlar” diye ağlıyor!..
Ama kabul etmek gerekir ki iyi seçim!..
Tam AKP’ye yakışan bir parti sözcüsü!..