« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

29 May

2007

Sayın Dr. Devlet Bahçeli'nin 29 Mayıs İstanbul'un Fetih Günü Kutlama Mesajı

01 Ocak 1970

Türk ve Dünya tarihinin dönüm noktalarından biri olan Istanbul’un Türkler tarafından fethinin bir yıldönümünü daha gururla kutluyoruz.

Fetih hareketiyle, büyük Hakan Fatih Sultan Mehmet’in başarısı yalnızca çok önemli bir kenti ele geçirmekten ibaret değildir. 1453’ten sonra küresel çapta değişime yol açacak ve yankıları günümüzü de şekillendirecek stratejik bir dönüm noktasıdır.

Yaklaşık beş asırlık bir cihan hakimiyetinin temsilcisi Roma’nın uzantısı olan bir devletin ele geçirilmesi ve başkenti olan İstanbul’un fethi ile Türkler artık dönemin küresel güç dengeleri arasında yerini almış, cihan imparatorluğuna adım atmışlardır.

İstanbul’un fethi aynı zamanda Türklerin Avrupa’ya açılmaları için gereken maddi ve manevi bir başkentin de doğmasına neden olmuş, Istanbul bir dünya kenti olarak stratejik önemini artırmıştır.

İstanbul’un fethi ile Türklerin Ortaasya’dan başlayan beşyüz yıllık yurt edinme arayışı, Avrupa içlerine doğru yönelmeye, hakimiyet ve fütühat coğrafyası ise belirginleşmeye başlamıştır.

İstanbul’un fethi Avrupalı halkların ve gayr-i müslimlerin, Türklerin şefkat, bağışlama, adil yönetim ve kucaklama gibi hasletleri ile tanışmaya başladığı yılları da ifade etmektedir.

İstanbul’un fethi ile müteakip yıllarda “Osmanlı Barışı” adı ile tanımlanacak olan hakkaniyet ve insaniyete saygı esasına dayanan bir birlikte yaşama projesi gerçekleşme imkânı bulmuştur.

Çok güçlü bir devlet kudretinin hakemliğinde, karşılıklı tahammül, işbirliği ve saygıya dayalı böylesi bir kamu düzeni, yüzyıllar boyu Türkleri bir kurtarıcı olarak gören, kardeşlik ve barışın, birlikte yaşamanın temsilcisi kabul eden Avrupa, Asya ve Afrika halklarının da özlemi olmuştur.

Ecdadımızın yaklaşık bir asır önce çekildiği bu coğrafyalarda bugün yaşanan kargaşa, iç savaş ve gerilim, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi ile zirveye ulaşan kudretli ancak bir o kadar da merhametli ve koruyucu yönetimin önemini bir kez daha göstermektedir.

Türkiyemiz bugün de küresel güç dengeleri arasında yerini almak istiyorsa, ecdadının yüzyıllar boyu bir yönetim prensibi olarak kullandığı “kardeşlik ve birlikte yaşamanın cazibesi artırılmalı”, onurlu, huzurlu ve saygın bir gelecek için Türkiye Cumhuriyeti övünçle yaşanabilir bir çekim merkezi yapılmalıdır. Türk milletinin kaabiliyeti bunu başaracak güçtedir.

Yüce peygamberimizin övgüsüne de yüzyıllar öncesinden mazhar olan fetih hareketi ile İstanbul, diğer inançlara hürmet esasıyla çok sayıda Türk-İslam eseri ile taçlandırılmıştır. İstanbul uzun yıllar İmparatorluk coğrafyasının beşeri, kültürel ve ticari bir kaynaşma merkezi olmuştur. Ancak, bugün geldiğimiz aşamada tarihi güzelliğinden ve anlamından maalesef çok uzaktır. Sürekli ve istikrarsız artan nüfusu, bu nüfusun doğal ve tarihi zenginliğe yaptığı tahribat, yaşam seviyeleri arasındaki derin farklılıklar ve artan asayişsizlik onu bir kültür başkenti olmaktan hızla uzaklaştırmaktadır.

Bu nedenle bugün, Fatih Sultan Mehmet’in 553 yıl önce gerçekleştirdiği gibi İstanbul’un sağduyulu, nitelikli, kültürlü, kararlı ve milli tarihimize saygılı yönetimler tarafından adeta yeniden fethi gerekmektedir. Bu, Türk ve İslam dünyasının sembolü olan önemli bir dünya merkezi halini almış İstanbul’un hakettiği güzellikleri yeniden kazanabilmesi için zorunlu görünmektedir.

Bu muhteşem kenti bir Türk toprağı haline getirerek tarihe damgasını vurmuş olan başta büyük hakan Fatih Sultan Mehmet olmak üzere fütuhatta yer alan ecdadımıza ve tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Ziyaret -> Toplam : 125,33 M - Bugn : 86851

ulkucudunya@ulkucudunya.com