Avram Galanti ve harf devrimi.
01 Ocak 1970
Türk Yahudileri içerisinde önemli bir yeri olan Avram Galanti, Harf inkılabı öncesinde yayınladığı “Arap Harfleri Terakkimize Mani Değildir” adlı eserinde harf inkılabının yapılmasına karşı çıkmıştı.
İttihatçıların Latin harflerinin kabul edilmesine yönelik çalışmalarına tepki gösterenlerden biri de Yahudi asıllı dil bilimci Avram Galanti’ydi. Cumhuriyetin ilanından sonra da Arap harflerinin korunması konusunda yazılar kaleme alan Galanti, dilbilim, fonetik ve gramer bakımdan Arapçanın Latinceden daha uygun olduğunu belirterek, Latin harflerinin kabul edilmesinin bir cinayet olduğunu ileri sürmüştür.
Bir öğrencinin en fazla üç iki ayda Arap harflerini öğrenebileceğini, Latin harflerinin öğrenilmesinin ise dört ay ile beş ay sürdüğünün altını çizen Galanti, Japonların harflerini değiştirmediğini, ticari olarak da bir zorlukla karşılaşmadıklarını vurgulamış, yıllardır Osmanlının Batı'yla ticareti olduğu ve Arap harflerinin kullanılmasının bir sorun oluşturmadığını vurgulamıştı.
Galanti'nin bu görüşleri Ankara hükümeti tarafından tepkiyle karşılandı ve taraftarı gazeteler de inkılaplara karşı olduğu suçlamasında bulundular. Kendisi harf devrimi öncesi Ankara’ya çağrılmasına rağmen hasta olduğunu bahane ederek gitmedi. Bir süre sonra da üniversitedeki görevinden ayrıldı.
“Arap Harfleri Terakkimize Terakkimize Mani Değildir” adlı eserinde Galanti, Fransızca alfabesinin Türkçe münhasıl elifbadan daha zor olduğunu, Fransızca imlanın halihazırdaki imladan daha zor olduğunu ileri sürmektedir. İngilizce kıraat ve imlanın da Türkçe imladan zor olduğunu söyleyen Galanti, Arapça elifbanın pek az tadilat idhal edilerek yapılabileceğini söylemektedir.
Latin harfleri kabul edildiğinde tam anlamıyla alim ve münevverin yetişmeyeceğini, tıp, felsefe, ahlak gibi ilimlerin okutulamayacağını belirtmektedir. Falih Rıfkı’ya cevaben yazdığı “Latin Harflerine Dair” adlı makalesinde de maziyle her türlü ilişkinin kesileceğini, yeni neslin 1300 senelik edebiyat, tarih, ilmi ve fikri mazisinden haberdar olamayacağını özellikle vurgulamaktadır.
Avram Galanti kimdir?
4 Ocak 1873’de bir Yahudi ailenin çocuğu olarak Bodrum’da doğan Galanti, 1492’de Endülüs’ten Anadolu’ya göç etmiş Sefarad Yahudilerindendir. Eğitimine Yahudilerin kurduğu terakki okulunda başladı. Burada Türkçe, Arapça ve Fransızca öğrendi. Rüştiyedeki eğitimi sona erince izmir’deki idadi okuluna devam etti.
Okulu bitirdikten sonra Rodos’a gelerek Yahudi çocuklara Fransızca, Türkçe, İbranice öğretmek için okul açtı. Daha sonra İzmir’e giderek Darul İrfan okulunda Fransızca öğretmenliğine başladı. İttihat ve Terakki cemiyetine katılarak Yahudileri cemiyete kazandırmak için önce Filistin’e sonra Kahire’ye gitti. İttihatçıların yayın organlarından Meşveret, Şurayı Ümmet, Şurayı Osmani, Doğru Söz gazate ve dergilerinde yazılar yazdı.
Sudan’da bir Yahudi devleti kurulması için “Yahudi müstemleke tasarısı” hazırladı. Fakat bu düşüncesi İngiliz Yahudilerinin ilgisini çekmedi.
Hilal-i Ahmer cemiyetinde bir süre çalıştı ve cemiyetin çıkardığı üç aylık dergide düzenli, olarak yazılar yazdı. Darülfünun'da Semitik Diller ve Tarihi hocalığına getirildi. Amerikalılar, elçilik kanalıyla Amerika’da yaşayan Yahudilere hahambaşı olma teklifinde bulundular, fakat Galanti, bu teklifi kabul etmeyerek Osmanlı topraklarında yaşayacağını ve burada ölmek istediğini söyledi. Harf inkılabı konusundaki düşüncelerinden dolayı Ankara hükümeti Galanti’ye soğuk davrandı ve aktif görev vermedi bir süre sonrada üniversiteden uzaklaştırırdı.
1943’de Niğde milletvekili olarak meclise girdi ve milletvekilliği sırasında Niğde ve Ankara Tarihi adlı eserlerini hazırladı.
İsrail devletinin kurulmasından sonra cumhurbaşkanının daveti ile İsrail’e davet edildi, bu daveti “vatanımda ölmek istiyorum” diyerek geri çevirdi. 9 Ağustos 1961’de Kınalıada’daki evinde öldü.
Arabi Harfleri terakkimize Mani Değildir, Avram Galanti, Hüsn-i tabiat matbaası, İstanbul, 1927