‘Derin akıl’ nerede?
Güler KÖMÜRCÜ 30 Ekim 2007
Evet, MHP Lideri Bahçeli gibi düşünüyorum, ‘bugün artık PKK’nın gerçek lideri APO değil, BARZANİ’dir, dolayısıyla da kanlı terör örgütü PKK’nın tüm eylemlerini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkma faaliyetlerinin gereğini (siz anladınız bu vurgumu) gerçek liderin Barzani olduğunu unutmadan hesap etmek, hedef belirlemek zorundayız. Bakalım terör örgütü lideri Barzani’ye kesilecek ceza ne olacak? AKP Hükümeti, derhal Barzani ve etrafının Türkiye’deki ekonomik faaliyetlerine yönelik ağır yaptırım uygulayabilecek mi? Habur’u Genelkurmay Başkanlığı’nın kontrolüne bırakıbilecek mi? Küstah Barzani’nin içimizdeki, siyasetteki, medyadaki gölgelerini yok edebilecek, sesini kesebilecek mi? Süreç başladı, kim samimi, kim değil, hep beraber göreceğiz. Yapan yapacak, yapmaya niyeti olmayan ‘konuşmaya’ devam edecek, söylemle yetinmeyin artık, sadece ‘yaptırıma-sonuca-davranışa’ bakın efendim.
Suyun bilinçli olarak bulandırıdığı, yoğun kara propagandaya maruz kaldığımız bu dönemde kitlede nihayet kolektif bilinç oluşmaya başladı ama... Halkın şuur açıklığı malum birilerinin hiç işine gelmediği için derhal karşı psikolojik operasyonla, kitlenin ‘duruşunu’ sulandırma kampanyalarına da geçiliverdi. Necip medyamızın bazı büyüklerinin ve de necip bazı aydınlarımız ile bir grup sözde stratejistin ‘rol modelliğinde’ olana bakalım; topyekün SMS milliyetçisi oluverdik, ‘tamam, ben bir SMS attım, vatandaşlık sorumluluğumu yerine getirdim, terörü lanetledim, oldu-bitti...’ mi? Yetmez.
Elektrik düğmesini aç-kapa protestoları, kan parası toplama kampanyalarının geldiği nokta ise korkunç. Bir TV programında izlediğim sahne; G firması çıkmış vatandaşa ‘bizden alışveriş yapın biz de şehitlere yardım yapalım’ çağrısı yapıyor, şehitler üzerinden yapılan bu tür acı pazarlama kampanyaları, milli kitle hareketlerinin inandırıcılığına gölge düşürmeyi hedefleyen, sabote edici operasyonlar değil midir sizce? İyi niyetli protestolara-kampanyalara bu tür sızmalar derhal önlenmek zorunda.
Toplumsal duyarlılığımız neye/kimlere malzeme olmak üzere? Peki, neden ‘derin milli akıllarımız’ toplumsal tepkilerin milli doktrinlere dönüşmesi yönünde gerekli zemini oluşturmuyorlar?
Ortalık yabancı servis görevlisi toplum mühendisinden geçilmiyor, peki, tam şu anda, nerede bizim yerli psikolojik harekat uzmanlarımız? Milli duyarlılığımız, amaç dışı kullanımlardan nasıl uzak tutulacak?
Savaş başlamak üzere... Kuzey Irak’tan gelecek ilk ‘peşmerge Mehmetçiğimizi şehit etti’ haberi içeride, sokaklarımızda nelere sebebiyet verir, hepimiz çok iyi biliyoruz, kuru bir ‘sağduyu’ çağrısı yeterli mi? Yetersiz.
Kısacası, toplumun davranış kontrolü şu anda ‘bir kısım necip medyamıza ve de yabancı toplum mühendislerine’ teslim edilmiştir. En önemli tehlike de bence budur. Ya sizce?
Son olarak... Genel çerçeveden çıkmadan duyarlılığından ötürü CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu’na teşekkür etmek istiyorum, geçtiğimiz hafta kaleme aldığım ‘kim bu meçhul profesyoneller?’ başlıklı Telekom grevi ve perde arkasında dair ilgili yazımın ardından Osman Bey konuyu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Coşkunoğlu, internet, cep ve sabit telefonlarda ciddi aksamalara neden olan fiber kabloların makasla kesilmesiyle ortaya çıkan sabotajların PKK ile ilgisi olduğu iddialarının derhal açıklığa kavuşturulmasını istedi. Coşkunoğlu, şu soruyuda yöneltti: “Türk Telekom’un yabancılara satılmış olması, dolayısıyla telekom altyapımızın yabancılar tarafından işletilip yedeklenmesi bu ulusal güvenlik sorununu daha da ciddileştirmiyor mu?” Bakalım bu kritik sorunun cevabı ne olacak?
Su giderek daha da bulanacak, zor günlerdeyiz ey seferberlik ilan etmiş okur...
