PKK yeni bir oyun peşinde
Saygı Öztürk 01 Ocak 1970
Terör örgütü, Türkiye topraklarından çekilmeme, çekilenleri döndürme kararı aldı. Çekileceğine inananlar, dönüş olacağına da inanıyor. Gittiklerini göstermek, halkı aldatmak ve zaman kazanmak için “biz gidiyoruz” deyip davet ettikleri gazetecilere, televizyonculara gösteri yapanlar, şimdi de “dönüş şovuna” hazırlanıyor…
Bu köşenin okurlarına, PKK’lıların önemli bir bölümünün asla Türkiye topraklarını terk etmeyece-ğini duyurmuş, örgütün silahlı güçlerini tamamen çekmesi halinde etkinliğinin azalacağını, devle-tin alan hakimiyetini sağlamış olacağını, halkla bütünleşeceğini belirtmiştik. İşte, bu hakimiyeti devlete kaptırmamak için PKK çekilmedi, sadece çekiliyormuş havası verdi…
Sözlerin ucunu görmeden…
PKK, hükümetten çok şeyler beklemeye başladı. Kuşkusuz, devlet adına örgüt yöneticileriyle ya-pılan görüşmelerde bir takım sözler verilmiştir. İşte verilen sözlerin “ucunu görmeden” terör örgü-tü de sınırlarımızdan ayrılıyormuş gibi yapsa da, ayrılmadı. Örgütün isteklerinin bitmeyeceğini ar-tık hükümet yetkilileri de anlamış durumda.
Örgüt, “çekiliyorum” dönemini kendi açısından çok iyi değerlendirdi. Bu dönemde askerin ope-rasyona çıkmasına izin verilmediği için çatışma olmadı, terör örgütü silahlı militanlarını kaybetme-di. Asker operasyona çıkmadığı için “alan hakimiyeti” terör örgütünün eline geçti. Köylere, mezra-lara daha rahat girer hale geldiler. Kayıp vermeden propagandasını etkili bir biçimde yaptılar. Ör-güte yeni katılımlar oldu.
Asker, karakolunu yapamaz hale getirildi. Karakolların etrafına biriken PKK yandaşları askerimiz için ağır hakaretlerde bulundu. Asker hep “sabır” dedi. Terörle mücadelenin en etkili birliklerinden Bolu ve Kayseri komando tugayları ilk kez bu yıl Güneydoğu’ya gönderilmedi. Askere “teröristi görme, duyma” talimatı örtülü olarak verildi.
PKK niçin eylem yapsın?
Silahınızla istediğiniz gibi dolaşacaksınız, köylere ineceksiniz, propaganda yapacaksınız, size gü-venlik güçleri tarafından herhangi bir müdahale yapılmayacak ama siz buna rağmen askere pusu kuracak, karakolu basacaksınız… Yok böyle bir şey.
Asker müdahale etmedikçe, en azından bu yıl terör örgütünün de silahlı eylemleri olmaz. Daha doğrusu olmamalı. Çünkü, onların yıllardır en büyük amacı devletle masaya oturmaktı. Artık o masaya oturuldu. Bu, örgüt açısından en büyük kazanımdır. Askere saldırması halinde, askerin de operasyona başlayacağını biliyorlar.
İstekleri, cezaevinde bulunan Abdullah Öcalan’ın önce ev hapsine çıkarılması, daha sonraki aşa-mada serbest bırakılması. AKP yetkilileri de böyle bir kararın seçimlerde kendilerine ne getirip ne götüreceğini gördükten sonra, PKK’lılara “hele bir sessiz durun, bekleyelim” demiş olacak ki, bir sessizlik dönemi başladı. Evet, Güneydoğu’dan şehit haberleri gelmedi ama devletin etkinliği önemli ölçüde kayboldu.
İkinci adım, Abdullah Öcalan gibi cezaevindeki PKK’lıların da serbest bırakılması, dağ kadrosun-da bulunanlara da yeni kolaylıklar getirilmesidir. Açıkçası, “Ey, devlet evet ben devletin askerini, polisini, öğretmenini öldürdüm ama sen de benim örgütümün elemanlarını öldürdün. O yüzden karşılıklı sulh olalım, bizim siyaset yapmamızın yolunu açın” isteği gelecekti.
Şimdiki koşullar örgüt lehine
Asker açısından Güneydoğu’da çok şey değişti. Geçmişte terörle mücadele eden komutanlar ce-zaevinde. Terörün en azgın dönemlerinde Kızıltepe’de bulunan Atilla Uğur da, Cizre’de bulunan Cemal Temizöz de cezaevinde. Yalnız onlar değil, o dönem bölgede görev yapan nice komutanlar “Balyoz”, “Ergenekon”, “Casusluk” adı verilen davaların sanığı oldular.
Böyle bir döneme tanıklık eden, bugün Güneydoğu’da görev yapan askerden terörle mücadeleyi nasıl beklersiniz?
Terörle mücadelenin en sıcak günlerini yaşamış, örgütün bütün taktiklerini bilen komutanlar artık yok. Tıpkı 1984 yılındaki gibi… Güneydoğu’yu çok iyi bilen bir komutan, “O dönemde de terörle mücadelede tecrübeli isimler yoktu. Güneydoğu’da terör örgütü kaldığına göre, devlet mücadele-yi yürütmek zorunda. Son yıllarda terörle mücadele bırakıldığı için, mücadeleyi yürüteceklerin ye-niden deneyim kazanması gerekecek. Daha da kötüsü, terör örgütü yöre halkını kazanmış durum-da” diyor.
Dönüş açıklaması da bir taktik
PKK’nın meydan okuyan bu tavrına karşılık, hükümet yeniden operasyonlara başlayabilir mi? Na-sıl PKK’nın karakollara saldırması, askere pusu kurması beklenmiyorsa, teröristler de askerin ope-rasyonlara başlayacağına ihtimal vermiyor.
İşte bu yüzden teröristlerin yurtdışına çıkıp çıkmaması önemli değil. Hükümet için önemli olan, seçimleri kazasız-belasız atlatmak… Tabii ki örgütün önde gelenlerine de “akıllı olun” mesajları da ulaştırılıyor. Açıkçası “dönüş” açıklamaları da yeni taktiğin, planın bir başlangıcı…