« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

16 Eyl

2013

EBÜ'T-TUFEYL

01 Ocak 1970

Ebü't-Tufeyl Âmir b. Vasile b. Abdillâh el-Leysî (ö. 100/7Î8-19) En son vefat eden sahâbî.
Uhud Gazvesi'nin cereyan ettiği yıl doğ¬du (3/625). Bazı kaynaklarda adının Amr olduğu zikredilmekteyse de doğrusu Âmir'dir. Benî Kinâne'ye mensup oldu¬ğu için Kinânî nisbesiyle de anılır. Hz. Peygamber'den başka dört halifeden, ayrıca Muâz b. Cebel, Huzeyfe b. Yemân, Abdullah b. Mes'ûd ve İbn Abbas gibi sa-hâbîlerden rivayette bulunmuştur. Ken¬disinden de Katâde b. Diâme, Zührt-AmT" b. Dînâr gibi tabiiler hadis rivayet etmişlerdir. Hayatının sekiz yılını Hz. Pey¬gamber devrinde geçirdiğini söylemiş. Resûl-i Ekrem'i veda haccında Kabe'yi tavaf ederken gördüğünü bizzat belirt¬miştir [1][192]. Hz. Ali'ye ya¬kınlığı ile bilinen Ebü't-Tufeyl yaptığı savaşlarda onun yanında yer almış, Hz. Ali'nin vefatından sonra Mekke'ye gide¬rek hayatının sonuna kadar orada kal¬mıştır. Anlaşıldığına göre Muâviye döne¬minde bir görevle onun yanına gitmiş, huzurda bulunan bazı kimselerin Hz. Ali ile yaptıkları savaşlarda Ebü't-Tufeyl'in kendilerine kılıcı ve diliyle çok zarar ver¬diğini hatırlatmaları üzerine her birine hakettiği cevabı vermiştir. Muâviye ken¬disine Hz. Ali'ye duyduğu özlemin derecesini sormuş, o da, "Hz. Musa'nın an¬nesi Musa'yı Nil'e bıraktıktan sonra onu nasıl özlediyse ben de o haldeyim, belki ondan da çok hasret çekiyorum" demiş¬tir. Hz. Hüseyin'in kanını yerde bırak¬mamak için Emevîler'e karşı açılan sa¬vaşlarda Muhtar es-Sekafî ile ön planda yer almıştır. Onun öldürülmesinin (67/ 687) ardından tarih sahnesinde görülme¬diği, ancak daha sonra İbnü'l-Eş'as'la birlikte yine Emevîler'e karşı harekete geçtiği söylenmektedir.
Ömer b. Abdülazîz devrine kadar ya¬şayan Ebü't-Tufeyl 100 (718-19) yılında Mekke'de vefat etti; böylece bütün as¬hap arasında en son vefat eden sahâbî olarak tanındı. Bu tarih 102, 104, 107, 108. 110 olarak da zikredilmiştir.
Ebü't-Tufeyl'in Kütüb-i Sitte'nln her birinde rivayetleri bulunmakta, on beş rivayeti de Ahmed b. Hanbel'in Müs-ned'inde yer almaktadır. Hz. Peygam-ber'in sekiz (veya yirmi beş) kadar hadi¬sini ve söylendiğine göre Hz. Ali'nin çeşitli söz ve haberlerini rivayet etmiştir. Şairlik yanı da bulunan Ebü't-Tufeyl'in şiirlerinden elli beyit el-Eğanî'de (XV, 148-156), İbnü'l-Eş'as'la beraber öldü¬rülen oğlu Tufeyl için söylediği bir mer¬siye de muhtelif kitaplarda bulunmak¬tadır.
Hz. Ali'ye yakınlığı sebebiyle "Şiî" diye de anılan Ebü't-Tufeyl, Hz. Ali'yi daha çok sevmekle beraber Hz. Ebû Bekir ve Ömer'in faziletini de kabul etmiş, Hz. Osman'ın şehâdetinden duyduğu üzün¬tüyü dile getirmiş ve Hz. Ali taraftarlığı sebebiyle Hâricîler'in düşmanlığını ka¬zanmıştır.
Şiî muhaddis Abdülazîz b. Yahya el-Celûdî (ö. 332/944'ten sonra) Ebü't-Tu¬feyl'in hayatına dair Ahbâru Ebi't-Tu-ieyl adıyla bir eser yazmış, Tayyib Aş-şâş et-Tûnisî de Havliyyâtü'l-Câmiza-ti't-Tûrüsiyye'öe [2][193] onun hayatını ve şiirlerini incelemiştir.

Ziyaret -> Toplam : 125,29 M - Bugn : 43783

ulkucudunya@ulkucudunya.com