Din mi değiştirdiniz?
Mehmet Baransu 01 Ocak 1970
28 Şubat, Ergenekon, Balyoz, Kafes, Sarıkız, Ayışığı...
Listeyi uzatmak mümkün. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül de listeye eklenebilir. Darbe geçmişimizin kısa bir özeti.
Hepsinin ortak bir özelliği vardı.
Millete rağmen, iktidar oyunu dizayn edilip, güç belirli bir grup elinde toplanıyordu. İktidar, gerçek sahibine, halka verilmiyordu.
Bugün, bu darbe girişimlerinin birçoğu ya yargılanıyor ya da yargılamaları bitti.
Hepsinin ortak bir özelliği vardı.
Millet yani ötekiler fişlenip, listeler hâline getiriliyor, yeri, zamanı geldiğinde de bu listeler hayata geçirilip, insanların yaşamları karartılıyordu.
Bugünlerde, 28 Şubat süreci yargılaması kamuoyunun gündeminde. İktidara yakın isimler, o gün yaşananlardan hesap sorulmasını istiyor. Haklılar da. Ancak “topyekûn savaşın” yaşandığı o günler, unutulmuşa benziyor.
Neler yaşanmadı ki...
Seçilmiş iktidar görevden uzaklaştırıldı. Kamuoyunda muhafazakâr, dindar insanlar tasfiye edildi. Gazeteciler andıçlandı. Başörtülü öğrencilerin eğitim hakları ellerinden alındı. Fişlemeler sonucu binlerce masum insan devlet dairelerinden atıldı.
Hatta o kadar ileri gittiler ki sermaye bile “yeşil”, “laik” diye ikiye ayırdılar. Krakerler bile “laik”, “anti-laik” diye ayrıldı. “Ülker Balık Kraker”, “yeşil sermaye” olduğu gerekçesiyle, orduevlerine, devlet kurumlarına sokulmazken, “Eti Balık Kraker” “laiklik” kontenjanından, ihalesiz devlet kurumlarında satışa sunuldu.
Cemaatçi, Refah Partili, MÜSİAD’çı diye fişlenen yeşil sermaye, kamu ihalelerine alınmadı.
Kafes Eylem Planı’nda, darbeciler bir adım öteye geçti. İşi, gayrimüslim vatandaşların anaokulunda okuyan çocuklarını bile fişleme noktasına vardırdı. Listelerde, babalarının annelerinin karşısında, “Ermeni, Hıristiyan” notları vardı. Beş yaşındaki kız çocuğunun karşısına “Ermeni, Hıristiyan, çikolata, bebek sever” notu düşüldü.
Zaman değişti, iktidar değişti, bu kez yeni erkler yeni listeler hazırlamaya başladılar.
Bu köşede aylardır Milli İstihbarat Teşkilatı’nın yaptığı hukuk dışı fişlemeleri yazıyorum. Resmî raporlarla. MİT’in gerçek belge diyerek, bunları yayımladığım için hakkımda 10 yıl hapis cezası istediği belgeler. Devletin güvenliği için gizli dediği kâğıt parçaları.
Peki, ne vardı bu devletin bekası için gizli denen belgelerde; CHP ve MHP’li vekiller, işadamları fişlenmiş, kendilerine ihale verilmemişti. Yine listeler hazırlanmış, karşılarına, Hıristiyan, CHP’li, MHP’li notları düşülmüştü. Balık krakeri “din” değiştirmişti. Beşikten mezara MİT herkesi fişlemeye başlamıştı. Anayasa ve TCK’ya rağmen bu suçu işliyordu.
Dün askerin yaptığı bu hukuk dışı eylemin aynısını, bugün Başbakanlığa bağlı MİT işleyince, dünün mağdurları, dindarları, muhafazakârları, liberalleri, demokratları kafalarını kuma gömdü. 28 Şubat’ı, Kafesi vb. eleştirenler, bugün benzer uygulamayı iktidar yapınca sessizliğe büründü.
Dün asker, hukuk dışı belgeleri devletin gizli kapsamına sokup, hakkımda 10 yıl hapis cezası istiyordu, bugün aynısı MİT yapıyor.
Dün ortalığı ayağa kaldıran Alper Görmüşler, Ali Bayramoğlular, Taha Akyollar ve binlercesi bu kez sessizliği tercih etti.
Söyleyecek bir sözünüz vardır umarım dindar, muhafazakâr, liberal, demokrat kalemler. Yoksa siz de mi “din değiştirdiniz?”