Planlanmış kaos
Serdar TURGUT 07 Kasım 2007
Sorunun PKK ile sınırlı olduğunu sananlar yanılıyor. Bir terör örgütünün hem ABD hem İngiltere hem de Türkiye’yi bu kadar meşgul edebilmesi mümkün değil, PKK da bu büyük oyunda sadece bir piyon
Adamlarına cetvel pergel vererek “Osmanlı’nın çekildiği alanda bana yeni bir ülke çizin” demiş olan İngiltere’nin, haritada çizilen ülke daha kurulmadan önce onun dağılmasını planladığını yazarsam bana inanmayacağınızı biliyorum. Ama yine de yazacağım çünkü Irak konusunda durum aynen böyle olmuştur. Siz inanmayacaksınız diye tarihi gerçekleri unutacak değilim herhalde.
Bu tür konularda İngilizlerin düşündükleri genellikle olur çünkü düşündüklerinin olması için ellerinden geleni yaparlar. Eğer bugünlerde Amerika’nın Kuzey Irak’ta bir başarısızlığından söz edilecekse, bu mutlaka işe girişmeden önce İngilizlere sormayı fazla akıl edemediklerindendir. İngilizler onlara tavsiyeler verebilmiş olsalardı şimdi bölgede durum çok daha farklı olabilirdi.
Olan bitende PKK unsuru doğal olarak ön plana çıkarıldı ama işin temelinde başka bir büyük oyun var. Engin Ardıç kardeşimin de yazdığı gibi (bugünlerde onunla sürekli aynı kitapları okuyoruz, bu da hayra alamet değil) büyük savaş sonrasında tüm barışı sona erdirtecek bir barış planı yapıldı ve İngiltere Ortadoğu’yu yeniden çizerken bugünleri de planına dahil etti. Bu bir komplo teorisi değil, dönemdeki oyuncuların demeçlerini okursanız bu amacın açıkça ifade edildiğini görürsünüz. Irak’ın dağılacağı ve bunun birlikte tüm Ortadoğu’da çözülme sürecini getireceği düşünülüyordu yani planlanmış kaostu bu. Yaşanacaklar içinde ‘Türkiye’nin rolünün ne olacağı’ ve ‘Kürtler ne yapar?’ gibi sorulara da cevap verilmeye çalışıldı, olasılık hesapları yapıldı, değişik varsayımlara göre farklı oyunlar ortaya çıkarıldı (İngilizlerin en iyi becerdiği iş budur. Eskiden CIA de iyiydi bu işte, sonra yeteneklerinde daralma oldu).
Bugünlerde bölgemizdeki yeni haritaların nasıl çizileceğinin ön hazırlığı yapılıyor. Aslında belki yarın hemen haritalar çizilmeyecek ama bunun hazırlığının yapılmakta olduğu kesin. Sorunun sadece PKK ile sınırlı olduğunu sananlar çok yanılıyorlar. Gücü ne olursa olsun temelde bir terör örgütünün hem ABD hem İngiltere hem de Türkiye’yi bu kadar uzun süre meşgul edebilmesi mümkün değil, PKK da büyük oyunda sadece bir piyon.
Şimdi ana oyuncular geçmişte İngiltere tarafından planlanmış dağılma ve yeniden oluşturma planına arada geçen zamandan kaynaklanan zorunlu rötuşleri nasıl yapacaklarını konuşuyor.
Diplomasi trafiğine bir bakar mısınız:
Başbakan Erdoğan son İngiltere gezisinde bir stratejik ortaklık anlaşması imzaladı (Yeni Şafak gazetesinde bu konuyu da değerlendiren mükemmel bir yazıyı İbrahim Karagül dün yazdı). İki ülke arasında daha fiilen kurulmamış Irak’ın nasıl yönetileceğini belirleyen eski anlaşmaların revizyonunu (güncelleştirilmesini) getiriyor bu yeni anlaşma.
Erdoğan bir de Bush’la Beyaz Saray’da konuşacak. Sadece PKK konuşulmayacak orada. İran ve Suriye ile birlikte tüm bölge masaya yatırılacak Beyaz Saray’da.
Bu arada Suudi Arabistan Kralı Abdullah İngiltere’ye gitti, oradan da Türkiye’ye gelecek.
Bu diplomasi trafiği bile oynanmaya başlanan büyük oyunun bir işaretini veriyor.
Bölgemizde çok büyük değişimler olacak. Bu arada PKK da bir şekilde bitirilecek. Oyun böyle planlandı çünkü.