Savcı bildiri dağıtıyooor!
Gültekin Avcı 01 Ocak 1970
"Bu başbakan iktidardan gitmedikçe mafya bitmez" diyordu Savcı Caselli.
Palermo savcıları basına 200 sayfalık soruşturma raporu hazırladıklarını, ellerinde güçlü deliller olduğunu ve başbakanın mafya ile devlet arasındaki köprü olduğunu açıkladılar.
Terör ve terörün finansmanı-kara para trafiğiyle de suçladılar başbakanı.
Hem de İtalya'nın en güçlü başbakanlarından 7 kez başbakan 33 kez bakan olan 74 yaşındaki Giulio Andreotti'yi.
Başbakan yargılandı 20 yıla mahkûm oldu.
Ya 2012'de İtalya'da şikeyi soruşturan savcı?
Soruşturmayı yürüten Savcı Di Martino basının ve mikrofonların karşısındaydı. Martino açıkça, "Seri A'da maçlara müdahale eden bir Macar grup söz konusu" diyordu.
Hatırlayın Paris'te 3 PKK'lının öldürülmesini.
Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins basının karşısına çıktı.
Ve infazlara ilişkin gözaltında olan şüphelinin iki yıldır Kürt ortamına gidip geldiği ancak gerçekte kim olduğunun henüz tespit edilemediğini söyledi. Savcı, şüphelinin çantasında barut izi bulunduğunu söyledi.
Almanya Federal Savcılık Başkan Yardımcısı Rainer Griesbaum ise yürüttükleri soruşturmada yıllarca göçmen esnafa yönelik cinayetler işleyen NSU terör örgütünün küçük bir sempatizan kitlesine sahip olduğu açıklamasını yapmıştı.
İtalya, Fransa ve Almanya'dan örnekler verdim.
Çünkü İtalya ceza kanunumuzun, Fransa idare hukukumuzun, Almanya ise ceza yargılaması kanunumuzun kaynağıdır.
Ve dikkat ederseniz savcıların yaptığı bu basın açıklamaları soruşturmanın gizliliğini ihlal etmeyecek ölçüde hem de yürüttükleri soruşturmanın detaylarına yönelik açıklamalardır.
Ya Savcı Muammer Akkaş'a oldukça gayriciddi bir şekilde yöneltilen "Bildiri dağıtıyor" saçmalığı?
Akkaş açık bir şekilde hukuksuz bir tehdit ve baskıyla durdurulduğunu ve soruşturmanın elinden alındığını söyledi.
Üstelik Avrupa savcıları gibi soruşturmanın içreğiyle ilgili de değildi açıklaması.
Yargıya yönelik açık bir hukuksuz saldırıdan bahsetti.
Akkaş'ın bu açıklaması zaruretti.
Her savcı kendisine yapılan faşizanca baskıyı ve delillerin karartılmasını, soruşturmanın engellenmesi için yapılan hukuksuzluğu kamuoyuna bildirmek zorundadır.
Çünkü deliller ve soruşturma ciddi tehlike altındadır.
Siz hukuksuzca ve faşizanca yargıyı kuşatırsanız, öldürmek istediğiniz organizmadan rutin bir tepki bekleyemezsiniz.
Yargıya saldırdıkça, yargının sizin tabirinizle "bildiri dağıtması" yani faşizanlığı halkla paylaşması doğaldır. Hatta gereklidir.
O da milli iradeye bildiriyor ya işte.
Yolsuzluk yapmıyor, şahsına yönelik baskıyı ve barikatı bildiriyor.
Neden kabullenemiyorsunuz?
Savcı bildiri dağıtmıyor, sizin Anayasa'yı hiçe sayıp, emniyeti Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez savcılara karşı kışkırttığınızı ve delilleri karartmak istediğinizi söylüyor.
İyi ki de söylüyor.
Boğazı sıkılıp öldürülmek istenen her organizma son kez feryat eder bilmez misiniz?
Demek ki İtalyan, Alman veya Fransız savcıları olsa "hükümete darbe" demediğiniz bir gün kalmayacak.
Onlarca yılın adli soruşturma ve yolsuzluk operasyonları sizin lügatinizde "darbe"yse, Avrupa'da ve gelişmiş demokrasilerde sık sık "darbe" oluyor aklınızda olsun.
Avrupa savcıları olsaydı sizi hem mahkemede hem de basının karşısında itham edeceklerdi.
Oysa Türkiye'de hukuktan anlayan anlamayan onlarca AK Partili devlet adamı, siyaseten istikrarlı bir koro halinde ve aynı kelimelerle savcılara hukuksuzca saldırıyor.
AK Parti şapkası taşımayan hiçbir yargısal faaliyet istemiyorlar.
Soruşturma ve mahkeme kararı hâlâ bekliyor İstanbul'da.
Bu arada delillere ve soruşturmanın hedef şüphelilerine neler oluyor tahmin edebilirsiniz.
"Yargı tarafsız değil cemaatin elinde" yaygaralarını ispatlayamadığınız her an yargıya saygı duymak zorundasınız.
Abdestinizden şüpheniz olup olmadığı da önemli değil. Abdestinizin sıhhati yargıda belli olacaktır.
Ama soruşturma gecesinden itibaren ne Anayasa bıraktınız ne yargı işleyişi.
Günlerdir suç işliyorsunuz farkında mısınız?
AK Parti dışında hiçbir renge tahammülünüz olmadığını tüm hukukçular ve toplum anladı görüyor musunuz?
HSYK, sizin getirdiğiniz referandumla dizayn edildi.
Sandıktan çıktı sizin gibi onlar da.
Yazık ki gerektiğinde iktidar içindeki suçları görmemeleri gerektiğini öğrenmemişler.
Yolsuzluğu örtmeyi bilmiyorlar.
Umarım hiç öğrenmezler.
