TIR’ları MİT’in Aydınlıkçı ekibi mi yakalatıyor
Emre Uslu 01 Ocak 1970
MİT’in arkası arkasına yakalanan TIR’ları tartışma konusu olmaya devam ediyor. TIR’larla ilgili üç tartışma konusu var. Bir dördüncüsünü ben eklemek istiyorum.
Silahlar El Kaide’ye mi gidiyor? Kanaatime göre bu sorunun cevabı en yalın şekilde Evet. Zira Suriye’de Özgür Suriye Ordusu diye bir ordu kalmadı. Esad’a karşı savaşan tek güç kaldı o da El Kaide.
İkinci tartışma konusu, kim ihbar ediyor? Paralel devlet mi yapıyor? Tartışmanın çoğunlukla odaklandığı nokta bu, ama en saçma kısmı da bu. Zira herkes ihbar edebilir. O TIR’ları yükleyen vinç operatörü de, o silahları getiren gemi kaptanı da, TIR’ları gören herhangi bir vatandaş da ihbar edebilir. Çünkü kimse suça ortak olmak istemez.
Üçüncü tartışma konusu, savcı neden durduruyor? Savcının o TIR’ları durdurması değil durdurmaması suç. Erdoğan da o savcının kanunlara göre o TIR’ları durduramayacağını iddia etmiş ama korkarım son dönemlerde sık sık yaptığı gibi doğru söylemiyor. Erdoğan hangi kanunu okuyor bilmiyorum ama benim okuduğum MİT Kanunu veya ilgili tüm kanunlar savcıya o TIR’ları arama yetkisi veriyor. MİT medyası artık “kanun” da okumuyor, “kanun” çalıyor. Zira onlar için “kanun” sadece telli bir müzik aleti. Çalması zor olsa da onlar iyi çalar...
Benim merakım şu: MİT o silahları nasıl yakalatıyor? Velev ki ihbar olsun, en beceriksiz polis memuruna söyleseler, o TIR’ları ülke içinde kimsenin ruhu duymadan bir yerden bir yere ulaştırır. En beceriksiz kaçakçı bile o TIR’ları bir noktadan başka bir noktaya ulaştırır.
Arkası arkasına yakalanmış bunca TIR varken, MİT’in yedi TIR’ı konvoy hâlinde silahla doldurulup sınıra doğru sürülüyorsa o TIR’lar yakalansın diye sürülüyordur. Kimse kusura bakmasın, hiçbir mantıklı adam gizli silah sevkıyatı yaptığı TIR’ları konvoy hâlinde yollara sürmez. Savcıya gerek yok, herhangi bir trafik kontrol noktasında bile yakalanabilirdi o TIR’lar.
MİT, o TIR’lar yola çıkmadan önce, geçeceği illerin valisine “falan plakalı TIR, birimimizin uhdesindedir, gerekli hassasiyetin gösterilmesi” şeklinde çok gizli bir yazı yazarak sevkıyatı kolayca yapacakken, bunu neden yapmaz? Diyelim yazı yazmadı, neden şifahen bilgi vermez?
Böylesi bir yazı ile valilikler önceden bilgilendirilmiş olsa valiler adli birimleri usulünce bilgilendirir ve savcılar gelen ihbarlara acaba MİT’in TIR’ı mı diye valiliklere sorarlar. MİT’in TIR’ı ise kimse durdurmaz.
Eğer MİT her şeye rağmen valilere bilgi vermeden silahları bir yerden başka bir yere taşımak istiyorsa yine yapabilir. Bu bir plaka değişikliği kadar kolay bir operasyondur. Plakaları değiştirilen TIR’lar da ihbar ediliyorsa o zaman o MİT personelidir ihbarı yapan.
Peki, MİT bu kadar beceriksiz mi? Bir TIR’ın plakasını değiştirip muhtemel savcı operasyonundan kurtaramıyor mu?
Bence hayır, MİT bu kadar beceriksiz olamaz. Aksine MİT bu silahların yakalanmasını istiyor. Önce silahları yüklüyor, sonra ihbar edip savcıları TIR’ların üstüne çekiyor, sonra da medyaya “paralel savcılar bizi yakalıyor” şeklinde ağlayarak Cemaat ile Erdoğan’ı karşı karşıya getiriyor.
7 Şubat krizinden bu yana MİT’in içine sızmış Aydınlıkçı bir ekibin olduğunu, bunların Hakan Fidan’ın arkasına saklanıp AKP ile Cemaat’i savaştırmayı amaçladıklarını, Erdoğan’ı yanlış bilgilendirdiklerini, Fidan’ın bunlarla iş tutayım derken bunlara mahkûm olduğunu yazıp dururum.
TIR’ların göz göre göre yakalatılması artık bu gerçeği iyice gün yüzüne çıkardı. TIR’ları bilerek yakalatarak Esad’a karşı silah gönderilmesini önlüyorlar. Zira daha önce de yazdığım gibi, o ekip Erdoğan’dan çok Esad’a yakın hisseder kendini. Silahları yakalatıp Cemaat’i Erdoğan’a dövdürüyorlar. Erdoğan’ı da uluslararası mahkemelere gönderecekler. TIR’ları yakalatarak Erdoğan aleyhinde de uluslararası mahkemelerde kullanılacak delil üretiyorlar.
O TIR’larda yakalanan silahların fotoğrafının sadece Aydınlık gazetesinde çıkması tesadüf mü sizce?