İleri harekât
Güler KÖMÜRCÜ 20 Kasım 2007
Sam amcamızın şahinlerinden Scott Sullivan, birkaç gün önce yayınlanan açıklamasında diyor ki; ‘PKK’lılar ve de Irak kullanılarak gelecek birkaç hafta içinde Türkiye istikrarsızlaştırılacak.’ Zaten pek istikrarlı olduğumuz söylenemez, o halde, daha da ötesi, ne bekliyor bizleri? Bay Sullivan’ın ‘istihbarat kusmaları’ çok dikkat çekici değil mi?
Hedefe konulan Türkiye, şu günlerde Kuzey Irak’a ‘ileri harekât’ başlatmak üzere. (konuştuğum uzmanlara göre, sadece hava saldırısı-nokta atış değil, karadan da destekli-ama şimdilik sadece malum bölgede konuşlanacak- bir sonraki, üç, beş ay ötesindeki asıl büyük operasyonu besleyici bir plan söz konusu...)
İleri harekâtın stratejik açılımını konunun uzmanlarına bırakıp, tam bu noktada, yeri gelmiş iken, kendilerini ‘savaş uzmanı ilan eden’ adeta yarı tanrı-yarı insan gibi davranan malum bazı gazetecilere göndermeler yapmak istiyorum. Bırakın Sam amcamı, Barzani’nin dahi Türkiye’de bir gazetenin gizli ortağı olduğu söylentilerini de hatırlayarak...
İçinde bulunduğumuz savaş halleri sürecinde ‘medyanın necip kalemlerine, gazetecilere’ ulusal mefaatlerimiz, ulusal güvenliğimizin korunması, halkın kirli bilgiyle yönlendirilmemesi adına ‘işin uzmanları tarafından acilen teknik ve de stratejilerimize dair bilgilendirilmeler yapılması gerektiğine’ inanıyorum. Yoksa...Vah Türkiyem.
Geçen hafta yapılan bazı haberlerde ‘PKK’lılarca esir alınan Türk askerinin DTP’liler tarafından teslim alınması’ ifadesinin kullanılmasıyla, medyamız farkında olmadan, PKK propagandasına eşlik etme durumuna düşüverdi. ‘PKK, askerimizi esir aldı’ demek, PKK’yı uluslararası devletler hukukuna göre ‘ordu olarak’ kabul etmektir, bir hatalı, bilgisizce kurulan cümlenin ulusal zararını siz hesap edin. Önümüzdeki günlerde acaba daha kaç ciddi yol kazası yapacağız?
Bırakın savaşı, daha da fazlası, içinde bulunduğumuz bölgede haritalar değişiyor iken, medyamız, ülkemizin maruz kaldığı tehdidin büyüklüğü hakkında kamuoyunu bilgilendirmiyor, hatta daha da fazlası yanlış bilgilendirIiyor. Bu süreçte medyanın durumu birinci dereceden aciliyet içeriyor. Medyaya ileri harekât (!) ne zaman dersiniz?
Ve... Yazımın başına dönelim. Ne demişti Sam amcamın şahin oyun kurucusu Sullivan; ‘Birkaç hafta içinde Türkiye’yi istikrarsızlaştıracaklar.’
Türkiyem onlarca tehdide rağmen Kuzey Irak’a çok hayati bir operasyon yapmaya hazırlanır iken bu arada ‘ulusal güvenliğimiz üzerinde’ bence ciddi risk oluşturan bir durumla daha karşı karşıya; Telekom grevi. Hemen, şimdi, yetkili ve de bilgili derin akılların bu grevle ilgili gelişmelere hakim olması gerekiyor, kaotik gündemde kaynayan son habere bakın:
l Sabotajda ilginç ayrıntılar ve tuzak zamanlama* ‘Telekom greviyle beraber kablolara sabotaj da sürüyor. Diyarbakır’da fiberoptik kablolara yapılan sabotajdan askeri uçaklar da etkilendi. İstanbul ve Ankara’dan kalkan uçakların, Diyarbakır Askeri Havaalanı’yla haberleşmenin sağlanamamasından dolayı Adana’ya inmek zorunda kaldığı belirlendi. böyle bir kritik süreçteki GREV YÜZÜNDEN askeri uçaklar arızalanıyor, Güneydoğu’da birçok kentte haberleşme kesik...
Bu haberi Kuzey Irak’a operasyonla birlikte değerlendirin. Çok korkunç değil mi? Tekrar ediyorum, hemen, şimdi, yetkili ve de bilgili derin akılların bu grevle ilgili gelişmelere hakim olması gerekiyor.
Bir ileri operasyon da nereye gerekiyor efendim?!