Turpun büyüğü heybede
Tarık Toros 01 Ocak 1970
Bu süreç için tahmin yürütenler 28 Şubat kıyaslaması yapıyor. "28 Şubat sürecinden beter" diyenleri duymuşsunuzdur.
Böyle bir iddia için henüz erken. Daha bir şey görmedik.
Şu var ki:
28 Şubat sürecinde asker baskısıyla kamuoyu oluşturan medya, bugünkü medyadan daha anlaşılabilir.
15 sene öncesine gidelim:
Ülkede darbe geleneği var. Asker "höt" dedi mi akan sular duruyor. Anayasa'yı askıya alıyor, partileri kapatıyor, milleti içeri tıkıyor, işkencelerden geçiriyor, giden gelmiyor, yurtdışına çıkan dönemiyor vesaire.
Asker süngüsünün ucunda gazetecilik zor zanaat. Darbe korkusu genlerimize işlemiş.
Tarih, 28 Şubat'ta dik duran gazetecileri altın harflerle kaydetti.
Bugünkü kalemşorlara gelince...
Somut verileri ellerinin tersiyle itip sek sek oynamalarına bakmayın.
Ve sürece "Hükümete yargı darbesi" diyen gazetecileri 28 Şubat medyası ile asla kıyaslamayın. Çok daha aşağıdadırlar.
Şu günlerde sıkça üfledikleri bir şey var: Cemaat'i hedef alacağı söylenen "Örgüt İddianamesi."
Başbakan Almanya'ya giderken uzun bir cümleyle teyit etti. Anlaşılır hale getirince şu çıkıyor:
-Paralel yapılanmaya yönelik bir soruşturma var.
-İçişleri Bakanlığımızla birlikte tüm istihbari çalışmalarımız bu yönde yürüyor.
-Böyle bir yapılanma bizim bekâ meselemiz, fırsat vermemiz mümkün değil.
-Gereği neyse yapılacak. Devletin içindeki tüm eksiklikler giderilecek.
Aynı basın toplantısında "Ali Korkmaz davası" sorulmuş, Başbakan şu cevabı vermişti: "Yargı süreci ilgili söyleyecek herhangi bir sözüm yok."
Fakat öbür tarafta;
Soruşturmayı başlatmış, "bekâ meselesi" dediği konuda devletin tüm güvenlik güçlerini ve istihbaratını bu işe sevk etmiş.
Yargılamış, gereğini yapmış, zihninde işi bitirmiş.
İlk silkelemede dökülenlere bakıp bilanço çıkarmak için erken, her şey yeni başlıyor.
Turpun büyüğü heybede.