İktidarın oyun planı
Mehmet Tezkan 01 Ocak 1970
Söylenen şu.. Tamam paralel devlet diye bir yapı var.. Çeşitli soruşturmalardaki polis-savcı-emniyet üçgeninde yaşananlar varlığını teyit etti..
Son altı yedi yıl içinde gözaltına alınanlar, tutuklananlar ‘paralel yapı’yı onaylıyor..
Ama bir yandan da Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş büyüklükte yolsuzluk, rüşvet iddiaları da var..
Soru şu; hükümet seçim öncesi bu iddialardan yakasını nasıl kurtaracak?
Paralel devlet, çete, haşhaşiler, virüs, kumpas, tezgâh, ajan ithamlarıyla bu süreci atlatabilir mi?
Yolsuzluk iddialarını yok sayıp, sürekli darbe girişimi vurgusu yaparak, 30 Mart limanına ulaşabilir mi?
Ulaşıp ulaşamayacağını..
Yolsuzluk iddialarından yakasını kurtarıp kurtaramayacağını bilemem..
Ama oyun planının bu olduğu açık..
*
17 Aralık soruşturmasını başlatan savcılar görevden alındı.. Yerine yeni savcılar atandı.. Dosya el değiştirdi.. Yeni savcılar iddianameyi baştan yazacaklarmış.. Bu şu demek..
30 Mart’a kadar iddianame çıkmayacak..
*
Adalet Bakanlığı dört bakan hakkındaki fezlekeleri savcılığa geri gönderdi.. Meclis’ten kaçırdı..
Yeni savcılar o fezlekelere yeniden bakacak.. Yeniden düzenleyecek.. Belki içindeki bazı belgeleri çıkaracak, belki çıkarmayacak..
Tekrar fezleke yazarlar mı?
Zor görünüyor..
Yazsalar bile seçimden önce yollamazlar..
Demem şu; 30 Mart’tan önce yolsuzluk ve rüşvet iddiaları konusunda yaprak kımıldamayacak.. Dosyaların içi bilinmeyecek..
*
Ama ana muhalefetin elinde var.. Muhalefet tek tek açıklar.. Kemal Kılıçdaroğlu salı günkü grup konuşmasında telefon konuşmalarını bile okudu.. Ellerindeki fezlekeleri milletvekillerine dağıtacağını açıkladı..
Gizli kalmaz..
Kalmaz ama sen, ben, o bilir.. Geniş kitlelere ulaşmaz.. Medyada, internet sitelerinde yer almaz..
Çünkü yayın yasağı var..
Yayınlayan sitenin yöneticisi iki yıl hapis yatabilir..
*
Sosyal medya muazzam bir ortam.. Bir yerlerden sızar.. İktidar onun da önlemini alıyor.. İnternet yasası bu yüzden çıkıyor.. TİB’deki bürokrat anında erişimi kesecek.. Tweet atanlar takibe alınacak..
Demem şu.. Fezlekelerde yazılanlar sadece meydanlarda, seçim toplantılarında muhalefet milletvekilleri tarafından dillendirilir hepsi bu..
Bakanların sahneye tehlike geçtiği için çıkmış..
Son günlerde yaşanan gelişmelere bakalım..
İstifa ettikten veya ettirildikten sonra evinden çıkmayan, partisinin grup toplantısına bile gitmeyen dört bakan bir anda ortaya çıktı..
10 milyon dolar rüşvet aldığı iddia edilen Bakan Mardin’e gitti.. Seçmeniyle buluştu.. Delilerin sahte olduğunu iddia etti..
52 milyon dolar rüşvet aldığı söylenen öteki Bakan Mersin’e gitti.. Faiz lobisinin kurbanı olduğunu söyledi..
1.5 milyon dolar rüşvet yediği ileri sürülen diğer Bakan Başbakan’ın uçağında görüldü.. Başbakan’la Almanya’ya gitti..
İstifası istenince ‘Başbakan da istifa etsin’ diyerek milletvekilliğinden de AKP’den de istifa ettiğini açıklayan Bakan önceki gün Başbakan’dan özür diledi..
*
Bütün bunlar tesadüf mü?
1.5 ay sonra aynı anda neden ortaya çıktılar?
Nedeni belli..
Tehlike geçti..
Çünkü fezlekeler savcılığa iade edildi.. Üstü örtüldü.. Kapağına kilit vuruldu..
*
Rahat rahat sahneye çıkmaları, halkın içine karışmaları bundan.. Ne derseniz deyin yalan diyecekler, tezgâh diyecekler, kumpas diyecekler..
AKP seçmeni yolsuzluğu sorarsa!.
Milletvekilleri 1 Mart’tan itibaren seçim bölgelerine dağılacak, belediye başkan adayları kapı kapı dolaşacak..
AKP’ye oy veren gönül veren seçmen; ‘Bu rüşvet işi nedir’ diye sormaz mı?
‘Ayakkabı kutusundaki yaralar neyin nesidir’ demez mi?
Desin, sorsun..
Algı operasyonu der geçiştirirler.. Paralel yapının kendilerine tezgâh kurduğunu söylerler.. Amaçlarının yolsuzluk görüntüsü altında iktidarı devirmek olduğunu anlatırlar..
Hatta üste çıkarak..
Demokrasiye sahip çıkma günü olduğunu söylerler.. Bunu yapanlara sandıkta hesap sormaları gerektiğini anlatırlar..
Karşı karşıya kaldıkları durumun AKP’yi kapatma davası kadar büyük olduğunu söylerler.. Tehlikeyi savuşturduklarını ama geçmediğini iddia ederler.. Son darbeyi vurmak için oy isterler..
Olur biter..
Görürsünüz, bunların hepsi olacak..