« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

10 Şub

2014

17 Aralık dosyası ve UYAP

Nazlı Ilıcak 01 Ocak 1970

17 Aralık dosyası UYAP'a girilmedi. Ya da "sahte isimlerle" girildi... Falan filan... Biraz araştırınca, bu iddiaların doğru olmadığı ortaya çıkıyor.

Bir kere, teknik olarak UYAP'a girilmeden soruşturmanın başlaması mümkün değil. Zira dosyalar, UYAP üzerinden dağıtılıyor. Ya UYAP, elinde az işi bulunan savcıyı otomatik olarak belirleyip, yeni soruşturma ile görevlendiriyor ya da başsavcı, gene UYAP üzerinden soruşturmayı başlatacak savcıyı görevlendiriyor. Dolayısıyla, her soruşturma UYAP'a kayıtlı. İşi bilenler, "Başka türlüsü teknik olarak imkânsız" diyorlar.

17 Aralık yolsuzluk dosyası... Hani İstanbul Adliyesi'ne yeni atanan Başsavcı Hadi Salihoğlu'nun görevden aldığı Savcı Celal Kara'nın dosyası... İçinde kutu kutu paralar, hayırsever işadamı Rıza Sarraf ile bakan çocuklarının bulunduğu dosya. UYAP sistemine isimlerin de girildiğini öğrendim; sahte değil, gerçek isimler. Zaten dikkat ederseniz, Celal Kara hakkında, bu konuda HSYK'ya şikâyet yok. İddiaları tahkik için görevlendirilen müfettiş de yok. Sahte isimler iddiası, sadece birkaç gazetecinin ağzında.

"Öyleyse dosyası nasıl elinden alındı" diyeceksiniz. Bu soruyu, Rıza Sarraf'a sormalıyız. Duyduğumuza göre Celal Kara, Sarraf'ın malvarlığı üzerindeki tedbirin kaldırılmasına itiraza hazırlanıyormuş ki, önü kesilmiş. Zamanlama manidar!!!

Çolakkadı

"17 Aralık dosyası, Başsavcı Turan Çolakkadı'dan gizlendi." Bu iddia mesnetsiz kalıyor. Zira UYAP sisteminde, her savcının yürüttüğü dosya, başsavcının ekranında açılıyor. Yasaya göre, denetim ve gözetimden sorumlu oldukları için başsavcılar, ekranda, soruşturmanın bütün evresini görebiliyorlar. Çolakkadı, denetim ve gözetimi ihmal etti ve o dosyayla ilgilenmedi mi? Yoksa ilgilendi de soruşturulan kişileri haberdar etmesi kanunen yasak olduğu için görevinin icabını yerine getirip, soruşturmanın gizliliğini ihlâl etmekten mi kaçındı?

İş yükü

17 Aralık dosyasını Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç yürütüyordu. "İş yükünün ağırlığı" gerekçesiyle yanlarına 2 savcı eklendi: Ekrem Aydıner ve Mustafa Erol. Sonra bir baktık, Başsavcı Turan Çolakkadı'nın yerine gelen (16 Ocak 2014) Hadi Salihoğlu, iddianameyi tamamlama aşamasında olan Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç'i başka işlere kaydırdı. Mustafa Erol'un da, -bir ihtimal cadı kazanından kurtulmak için- kendi talebiyle soruşturmadan ayrıldığı belirtiliyor. Kaldı mı dosyada tek savcı: Ekrem Aydıner.

Aydıner, iddianameyi yeni baştan yazacakmış. HSYK, onu "Süper Savcı" gibi gördüğünden olacak, "İş yükü" gerekçesini unuttu gitti.

Aydıner

Ekrem Aydıner, Hanefi Avcı'nın "güvenilir" dediği bir savcı. Bunun sebebi, Avcı Eskişehir'de görevliyken hakkındaki bir ihbarın "iftira" niteliğinde olduğunu ortaya çıkarması. Aydıner, 2011 yaz kararnamesiyle Kadıköy Başsavcısı olarak İstanbul'a atanmıştı. 1 yıl sonra, Anadolu yakasındaki bütün adliyeler tek bir çatı altında toplandı. HSYK 1. Dairesi, 2'ye karşı 5 oyla Aydıner'i Anadolu Adliyesi'ne başsavcı vekili olarak atamadı; düz savcı yaptı. Zira hakkında "haksız menfaat teminiyle" ilgili bir soruşturma mevcuttu. Nitekim soruşturmanın sonucunda kınama cezası çıktı.
Aydıner, şimdi 17 Aralık dosyasının tek sahibi. Hakkında hiçbir soruşturma bulunmayan Celal Kara ise dosyadan alındı.

İnce operasyon

HSYK'nın atamaları yapan 1. Dairesi'nden 2 kişi (Bülent Çiçekli ve Ahmet Berberoğlu) 3. ve 2. Dairelere kaydırıldı. 1. Daire'ye yeni 2 isim geldi. Bu sayede, "Yargıda deprem" diye adlandırılan gelişme yaşandı. (17 Ocak 2014.) 19 savcı ve 1 hâkimin yerleri değiştirildi. Bu savcılar arasında, Celal Kara yoktu. 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, "Savcıları, yürüttükleri yolsuzluk dosyalarından almadık" diye bana bilgi vermişti. Meğer çok daha ince bir operasyon düşünülüyormuş. Celal Kara'ya HSYK dokunmadı ama HSYK'nın başsavcı olarak İstanbul Adliyesi'ne atadığı Hadi Salihoğlu dokundu.

Kural çiğnendi

17 Aralık dosyasının Başsavcı Vekili Zekeriya Öz, geçici görevle HSYK tarafından Bakırköy'e gönderildi. (7 Ocak 2014.) HSYK, böylece kendi belirlediği bir kuralı çiğnedi. Bugüne kadar, yani başımıza yolsuzluk dosyaları düşene kadar kural şu şekilde işliyordu: HSYK 3. Dairesi, hakkında şikâyet olan hâkim ve savcı için inceleme başlatıyor, müfettiş tayin ediliyor. Sonuç 2. Daire'ye bildiriliyor, cezayı 2. Daire kesiyor. Ceza alan hâkim ya da savcının bu karara karşı HSYK Genel Kurulu'na itiraz hakkı var. 2. Daire'nin soruşturma sebebiyle, tedbiren, söz konusu hâkim ve savcıyı başka bir mahkemede görevlendirme yetkisi bulunuyor. Ama Zekeriya Öz konusunda ne yapıldı? Soruşturmanın tamamlanması beklenmedi; 2. Daire'nin yetkisine de müdahale etmek suretiyle, 1. Daire karar verdi. Ve Zekeriya Öz'ü jet hızıyla Bakırköy'e gönderdi.

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 25176

ulkucudunya@ulkucudunya.com