Bugünlerde muhalefet-iktidar diyaloğu
Nuh Gönültaş 01 Ocak 1970
Bizim insanımız taraf olduğu bir konu hakkında tartışırken, konuşurken, kendini ifade ederken kesinlikle nalıncı keseri gibi davranıyor.
Asla ve asla adalet duygusu ile hareket etmiyor.
Empati yeteneği sıfır, hatta sıfırın altında...
Haksız olduğu hiçbir konuda haksızlığını kabul ve itiraf etmiyor...
Pire için yorgan yakıyor...
Dünyayı kendi savunduğu görüşün etrafında dönüyor sanıyor...
Olayları kendi dinamikleri etrafında tartışmak yerine, toptancı bir mantığı tercih ediyor...
Asla tartışılan konunun zemininde durmuyor, tuş olacak güreşçinin minderden kaçması gibi sıkışınca "İyi ama siz de şöyle yapmıştınız" diyor...
Moskova metrosundaki Amerikalı ile Rus gibi...
Amerikalı 'Tren bir saate gelmez' diyor. Rus ise 'Hayır 20 dakikada burada olacak göreceksin' diyor.
Tren vaktinde gelmiyor. Amerikalı 'Ben haklı çıktım' diyor.
Rus ise gayet pişkin, 'İyi ama siz de Kızılderilileri kestiniz' diyor.
Şimdi...
Tartışma kültürü, uzlaşma kültürü, medeniyet başka bir şey ve politikacılarımız, gazetecilerimiz maalesef bu kültürün çok uzağında.
Daha net söylemem gerekirse...
Henüz çoğu bu mevzuda medeniyet tarlasından değil geçmek, sınırlarına bile yaklaşmıyor.
- Nedir arkadaş bu hesaptaki yüz milyon dolar, nereden aldın?
"Vatan hainleri, hükümete komplo kurdunuz."
- 700 bin liralık kol saati... Rüşvet, ihale, havuz, villa... Hukuka müdahale, savcıları tehdit, polisleri darmadağın etmek...
"Siz kimsiniz, sen kaç kuruşluk adamsın..."
"Ananas, tuzluk, tespih, paralel, maralel..."
"Faiz lobisi, vaiz lobisi... Haşhaşiler..."
- Arkadaş, mindere gel. Sorunun cevabı...
"İnlerinize gireceğiz, çanlarınıza ot tıkayacağız..."
Bu türlü iftiraların ithamların, küfürlerin benzerini Gezi olaylarında duymuştuk, aynı ağızlardan.
O zaman, "Çapulcular, Gezi zekâlılar, dış güçlerin maşaları, bu gençler kimin gençliği" filan deniliyordu
Taktik aynı. Toplumun bir kesimi kriminalize edilmeye, şiddetlendirilmeye, sokağın ateşi yükseltilmeye çalışılıyor.
Şimdilerde daha iyi anlıyorum, Geziciler neden bu kadar kızgın ve şiddetliydiler...
Her şeyi Cemaat yaptıysa siz ne yaptınız?
İçler-dışlar çarpımı yapmak yolsuzluk probleminin çözümünde işe yaramaz.
Sırf yolsuzluk iddialarını örtmek için demir atılan konum, PKK-KCK- Ergenekon üçgeni...
Hem de yapılan bütün iyi işlerden çark etme pahasına...
Bugünlerde ağzını açan bazıları "Biz bir şey yapmadık, her şeyi paralel devlet yaptı" diyor.
'Hükümet sözcüsü' Rasim Ozan Kütahyalı da önceki akşam Ulusal Kanal'a çıkıp "Her şeyi Cemaat yaptı" dedi.
Madem öyle ve madem böyle konuşuyorsunuz, o halde şu soruya cevap vermek zorunda olduğunuzun da farkındasınızdır:
"Madem her şeyi Cemaat, 'paralel devlet' yaptı. Peki bu süre içinde sizler ne yaptınız?
Daha açık sorayım. Eğer durum sizin söylediğiniz gibiyse, Cemaat, Ergenekon ile, Balyoz ile, milli iradeye kurulan tuzakları bertaraf ile, darbeleri geri püskürtmek ile, suikastları önlemekle uğraşırken siz ne yapıyordunuz?
Sakın "Hırsızlık" demeyin buna inanmam!
İnanabileceğim bir şeyler söylemelisiniz. Kendinize haksızlık etmenize razı olamam...