Havuz iddiası çöktü mü?
Nazlı Ilıcak 01 Ocak 1970
Limak'ın sahibi Nihat Özdemir, Sabah ve atv'ye 100 milyon doları borç verdiğini, buna mukabil, Kalyoncu'ya ait bir inşaattaki hisseleri aldığını söyledi. Böylece "havuz" iddiası çöktü mü? Sanmam. Çünkü elde tapeler var. Hâkim izniyle dinlenen telefon kayıtlarında, müteahhitlerin nasıl zorlandığı ortaya çıkıyor. Her şey, Tayyip Erdoğan'ın 21 Temmuz 2013'te Cemal Kalyoncu'yu evine çağırmasıyla başlıyor. Sonraki konuşmalarda devreye Binali Yıldırım'ın girdiği anlaşılıyor. Müteahhitler seve seve vermemiş o parayı. Kimi tansiyon hapı içmiş, kimisinin yüzü simsiyah olmuş. Küfür kıyamet...
*3 Eylül 2013'te, Mehmet Cengiz, Nihat Özdemir, Hayrettin Özaltın, Adnan Çebi, Ankara Ahlatlıbel Sosyal Tesisleri'nde bakanla bir araya geliyor. Daha sonra bu görüşme üzerine aralarında konuşuyorlar:
Hayrettin Özaltın: Adnan'ı görmedin mi akşam simsiyah olmuştu.
Hayrettin Özaltın da o gece uyuyamadığını, 2 tane hap aldığını söylüyor. Mehmet Cengiz, Özaltın'a "Biz alıştık, birkaç hafta sonra gayet normal karşılarsın sen de" diyor.
*Mehmet Cengiz ile Nihat Özdemir görüşmesinden:
Nihat Özdemir: Ya ben var ya ben cenaze gibiyim. Eve geldim. Hanımın falan kimsenin yüzüne bakmadan yatağa girdim. Sabah uyandım. Benim burama kadar geldi ya... Ben yarın bakana işte bitireyim ki, diyeyim ki bitirdim diyeceğim. Yarın beni çağıracak.
*Mehmet Cengiz ile Hayrettin Özaltın görüşmesinden:
Hayrettin Özaltın: 30 diyorlardı, 20'ye dedim. Ancak fit edebildim. Öyle demek zorundaydım biliyor musun?
*Celal Koloğlu ile Mehmet Cengiz görüşmesinden:
Celal Koloğlu: Görüştüm abi, görüştüm de kafam karmakarışık oldu. Nasıl bir plan yapacaksak, beyefendi bana görev verdi diyor... Bana görev verdi, ben halledeceğim diyor. (Bakanı kastediyor.)
*Mehmet Cengiz ile Hayrettin Özaltın görüşmesi:
Mehmet Cengiz: Adnan'ınki fazla oldu ya konuştuk sonra.
Hayretin Özaltın: Adnan ne diyor?
Cengiz: Burnundan soluyor. Neyse bir kadeh rakı içirdim ona.
Özaltın: Ya bana da fazla oldu.
Cengiz: (Küfür ediyor) Aslında Adnan'ınki 20, seninkinin 30 olması lâzım doğrusu bu. Ben adalet için konuşuyorum...
Özaltın: Adnan'la beraberdik cumartesi-pazar "üf üf" diye derin nefes alıyor.
Cengiz: Hepimizin durumu ondan b.k Ne yapsak?
Latif Topbaş'ın misafirperverliği!
İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ile müştereken yaptığı basın toplantısında, Zaman Gazetesi muhabiri Ahmet Dönmez, kimsenin cesaret edemediği soruları Erdoğan'a sordu. Erdoğan'ın verdiği cevaplar beni tatmin etmedi.
Meselâ Urla'daki villaları anlatırken, "Şahsımla ilgili değil" dedi. Oysa buharlaşan iddianamede, villaların Erdoğan ailesine aidiyetini gösteren cümleler var. Sözgelimi, "arkalı önlü iki villa, araya bir havuz yapılacak ama ikinci kattan görülmeyecek, yatak odalarının üzerinde iki tuvalet olacak vs." gibi.
"...Annemle konuştum, evlerin biri daha önde, biri daha arkada olanını seçtik. Havuz da, aynen burada çizdiğiniz gibi birinin arkasında... Yanına bir set çekilir diye konuştuk; gerektiği zaman perdelemek için... O perde kaç metre olur onu bir öğrenebilsek... Evin ikinci katından gözükmesin havuz..."
"...Annem, rahat bir bahçede gezecek, işte çocuklara ufak bir oyun parkı çıkacak..."
Bundan da daha önemlisi, inşaat yapılan arazinin 1. derece sit alanından 3. derece sit alanına düşürülmesi için, Latif Topbaş'ın Tayyip Erdoğan'a başvurması.
Topbaş, 5 Ocak 2013'te, Başbakan'a İzmir Valisi'ni şikâyet ediyor, evleri yıkmak istiyor diye. (4 ay sonra İzmir Valisi'nin tayini çıkıyor.) 13 Eylül'de, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın uyarılmasını istiyor. Urla Kaymakamı'nın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürü'ne gideceğini söylüyor: "Buna ihtiyacımız var bizim. Urla Kaymakamı ona gidecek. Mahkeme için onların bir şey yapması lâzımmış. Erdoğan Bey'e (Bayraktar) bir şey söylerseniz iyi olur." Başbakan "Şimdi onu bir arayayım da yurtdışında değilse inşallah" cevabını veriyor.
1 Ekim 2013'te yeni bir telefon konuşması...
Topbaş: Abi İmar Bakanı mı ne vardı ona söyleyebildin mi? Kaymakam şeye gidecekti.
Erdoğan: Abi söyledim Urla şeyine. O kendisi arayacaktı İl Müdürü'nü... Şu bir iki gün içinde aramazlarsa, tekrar benim haberim olsun.
Topbaş: Kaymakam gitmiş oraya, benim böyle bir şeyden haberim yok demiş o İmar Müdürü.
Erdoğan: Bir dakika (Yanındaki şahsa "Bana Erdoğan'ı hemen bağla bakayım" talimatını veriyor. Bayraktar'la konuşuyor. Ona, İl Müdürü'nün Urla Kaymakamı'na "Meseleden haberim yok" dediğini naklediyor.)
Aldığı bilgileri Latif Topbaş'a aktarıyor: "Mustafa abi dün kaymakamla bir araya gelmişler. Komisyona biz soktuk, komisyonda çözeceğiz" diyor.
İzmir İl Özel İdaresi belgesinde, Urla'daki villaların Hazine arazisi üzerine yapıldığı belirtiliyor. Oysa Başbakan, "Hazine arazisi değil" demişti.