Tayyip Erdoğan’ı uluslararası yargıda tutuklatacak belge
Sabahattin Önkibar 01 Ocak 1970
Bir değil, iki değil, üç değil tamı tamına 13 ayrı buluşma.
Kamera kayıtları ile ispatlı.
Evet Yasin El Kadı ile Tayyip Erdoğan buluşmasından söz ediyorum.
El Kadı malum Birleşmiş Milletlerin terörist ilan ettiği bir isim ve halen kanlı El Kaide örgütünün baronu. Türkiye’ye girişi yasak lakin Başbakanlık korumaları onu havalimanından alarak pasaport kontrolüne sokmuyor.
Buluşmaların sebebi sadece Etiler’de polis okulu arazisine yapılması amaçlanan 3 milyar dolarlık AVM ile konut projesi değil El Kaide konusu temel gündem.
Öyle çünkü, mesela Haliç Kongre Merkezinde yapılan bir görüşmeye MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı yine kamera kayıtları ile ispatlı.
Belli ki Türkiye, El Kaide çeteleri ile ilişkiyi bu Yasin El Kadı denen adam ile götürüyor.
İyi de bu işin uluslararası bir müeyyidesi yok mu?
Söylemedi demeyin Tayyip Erdoğan, Yasin El Kadı ve El Kaide ilişkileri çerçevesinde uluslararası teröre yardım ve yataklıktan uluslararası yargıda yargılanabilir... Başbakan’ın El Kadı ile 13 kez buluştuğu belgelendi ise bu boşuna değildir ve Erdoğan’ın deliğe süpürülmesi gündemdedir.
PARDON 12 EYLÜL’ÜN HESABI GÖRÜLDÜ MÜ?
12 Eylül 2010 tarihi Türk yargısının resmen çeteleştirilmesi günüdür.
Türk halkının zihni 12 Eylül’den hesap soracağız argümanı ile iğfal edilip hedefe varılmıştır.
Öyle ki böyle bir afyonlama için TBMM’de gözyaşları bile dökülmüştür.
Şimdi soralım, ne oldu 12 Eylül’den hesap soruldu mu?
Tutuklu tek bir kişi var mı?
Devam eden sözde yargılamada sadece iki ihtiyar Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya var ki onlar da önceki günkü duruşmayı protesto edip katılma gereğini bile duymadılar.
Her dönem ayrı bir masalla uyuşturulan bu millet uyanmazsa korkarım milletlik vasfını kaybedecek!
GÜL, ÇOK KORKUYOR ÇOK!
Abdullah Gül açıklamayı yıldırım hızıyla yaptırdı. Hakan Fidan’a; ifade vermemesini önerdiğini açıkladı. Soruyorum bir Cumhurbaşkanı kendi ülkesi yargısının talebine nasıl isyan eder?
MİT Müsteşarına; yargıyı takma, ifadeye gitme ne demek? Efendim yargıda örgüt var.
Hayır Abdullah Gül onu da demiyor ve MİT Müsteşarını engelliyor. Yargıda örgüt ya da bir pislik varsa -ki var- gereğini yapsanıza! Onu yapmıyorlar ama Hakan Fidan’ın ifade vermesini engelliyorlar. Son hadise yani Gül’ün Fidan’a ifade ver demedim açıklaması Abdullah Gül’ün Tayyip Erdoğan’dan ödünün koptuğunun göstergesidir. İyi ama Gül’ün evi camdan değilse Tayyip’in atacağı taştan niye korksun ki?
TAYYİP, APO İLE ESAD’I NİYE AĞZINA ALMIYOR?
Apo için güneydoğuda posterler duvarlara asılıyor tık yok!
Öcalan sözleşme ve anlaşma diyor yine susuluyor.
Selahattin Demirtaş özerklik dedi işiten olmadı.
Demek ki AKP güruhu için önemli olan Türkiye değil AKP’dir.
AKP’ye dokunma, bölünme talebi dahil her şey serbest.
İlaveten Tayyip Erdoğan aylar ve yıllar boyu ağzına sakız yaptığı Beşar Esad’ı artık hiç niye terennüm etmiyor?
Yoksa Esad’ı yere serip yok mu etti?
Soruyoruz yıllarca Esad mugalatalarını niye yaptın ve şimdi niye suskunsun!
Yoksa iki seksen yere serildiğin için mi?
10 MADDEDE YENİ TÜRKİYE
1) Her büyük ihalede değiştirilen ihale yasası (60 küsür defa değişti)
2) Sayıştay’ın fiilen kapatıldığı yani kamu denetiminin rafa kaldırıldığı ülke.
3) Yargının emrini yerine getiren polisin sürülüp cezalandırıldığı devlet.
4) Başbakanının iki aydır her gün devletin içinde başka bir devlet var diye ağlaşıp gereği için zerre bir adımın atılmadığı ülke.
5) Aleni hırsızlıkların komplo argümanı ile görmezden gelindiği ve hukuk ile kanunların paspas yapıldığı devlet.
6) Başbakanının TV alt yazılarına ve yayınlarına bizzat cebren müdahil olduğu ülke.
7) Yönetenlerin yalan makinasına dönüştüğü devlet.
8) İnternete sansürün getirildiği ülke.
9) Yargının yüzde yüz yürütmeye bağlandığı devlet.
10) MİT’in iktidarın özel örgütüne dönüştürüldüğü ülke.