« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 Şub

2014

En büyük seçim vaadi Cemaat'i bitirmek...

Nuh Gönültaş 01 Ocak 1970

Gerçi adaylar yerel vaatlerde bulunuyorlar ama önümüzdeki seçimler için hiç bir parti global bir viz-yon ortaya koymuyor. Yine en büyük vizyonu iktidar partisi olan AK Parti vadediyor, o da Cemaat’i bitirmek!

Doğrusu bu vaat AK Parti’nin boyunu ve vizyonunu aşan bir vaat ama yine de bir vaat ortaya koya-bilmeleri açısından önemli sayılabilir.

Türkiye’nin global anlamdaki en önemli markalarından birini bitirmeye, tüketmeye azmetmişler.

Arkadaşların seçimlere yönelik geliştirdikleri, gösterdikleri, icra ettikleri ile amaçlarının Cemaat’i yok etmek olduğu iyice netleşti.

Edemeyecekler, edemezler de...

Diyelim ki amaçlarına ulaştılar, bu amaçlarına ulaşmış olmak ile ne elde edecekler ne elde etmiş olacaklar?

Bunun karşılığında onlara vadedilen nedir mesela?

Şu sorulara makul, rasyonel, hatta pragmatist cevaplar isterim:

-Cemaat’i yok ederseniz Türkiye’ye İslami bir düzen mi gelecek?

-Cemaat bitirilince faiz kaldırılacak, Türkiye kapitalizm belasından mı kurtulacak?

-Cemaat bitince hırsızlık yolsuzluk mu bitecek, işsizlik gerileyecek, enflasyon sıfırlanacak, memur ma-aşlarına yüzde yüz zam mı yapılacak?

-Bu anlamda Cemaat sizin neyinize engel oluyor?

-NATO’dan çıkmak istiyorsunuz da çıkmanıza mı engel oluyor?

-Avrupa Birliği’ne girmek istiyorsunuz da girmenizi mi engelliyor?

-Şanghay Beşlisi’ne girmek istiyorsunuz da bunun önünü Cemaat mı kesiyor?

-Ülkeyi PKK belasından kurtarıyor, bölünmekten kurtarıyorsunuz da Cemaat mı buna karşı çıkıyor?

-Türkiye’yi dünyanın neredeyse bütün ülkelerinde temsil eden iftihar abidesi okullar açmak istiyorsu-nuz da Cemaat size engel mi oluyor?

-Türkiye’de barışa, hoşgörüye, diyaloğa zemin hazırlıyorsunuz da Cemaat yapmayın bunu diye eli-nize mi vuruyor?

-Ne diyorsunuz, derdiniz ne sizin, hele bi anlatın da bilelim!

Ne bağırıyorsunuz kardeşim, parası neyse veririz

AK Parti’nin seçim çalışmaları için sanatçı Uğur Işılak‘a yaptırdığı propaganda şarkısının telif hakkı gözetilmeden ‘Dombra’ adlı müzik eserinden tornistan edilmesini, “Türkiye’de telif hakları meselesi-ni gündeme taşınır, bu konuyu tartışırız” diye düşünerek olumlu bulduğumu söyleyebilirim.

Ama, fakat, lakin...

Telif hakları kimin umurunda.

Hatta şarkıyı eser sahibinden izinsiz, habersiz biçimde kullananlar o kadar da garip bir tavır içine girdiler ki “Parası neyse veririz kardeşim, ne konuşuyorsunuz” diyorlar.

İyi de söz konusu olan aç kalan bir çocuğun ekmek çalması olayı değil ki, böyle düşünelim.

-Bir hakkın açık, net, pervasız, kusursuz biçimde ihlali söz konusu.

-Bir eserin çalınıp kendi çıkarları için kullanılacak hale getirilip siyasal maksatlarla propaganda amaçlı kullanılması...

Sahibi izin vermiyor ama Dombra uyarlaması propaganda müziği AK Parti’nin seçim otobüslerinde çalmaya devam ediyor.

Hak meselesi çok da önemsenmiyor yani...

Bu Dombra meselesi yıllar önce kulaklarımla duyduğum şu sözleri hatırlattı, ne alakaysa:

Rahmetli Erbakan‘ın başbakanlığı döneminde

TBMM’ye bu telif hakları meselesi bir vesile ile gelmişti. Erbakan kürsüye çıktı ve telif hakları me-selesine, özellikle bilgisayar programları telifi konusuna bakışını şu cümlelerle açıkladı:

“Aritmetikteki ‘sıfır’ sayısını Müslümanlar buldu. Şimdi Batılılar’ın kullandığı her ‘sıfır’ için bir cent te-lif ücreti alsak biz köşeyi döneriz, hain Batılılar da sıfırı tüketirler!”

Birisi açıklasın, neden en pahalı gazı İran’dan alıyoruz?

İran doğalgazının en büyük müşterisi kim?

Türkiye.

Peki İran doğalgazını en pahalı kime satıyor?

Türkiye’ye.

İyi de, bu nasıl bir alışveriş, nasıl bir ticaret?

Hem en büyük müşteri sen olacaksın hem de gazı en pahalıya alacaksın!

Şimdi...

Türkiye birçok komşu ülkeden doğalgaz alıyor. Aslında bu politikanın, Türkiye’yi doğalgaza bağım-lı hale getirdiğini de belirtmek lazım. Ama şimdi konumuz o değil.

Doğalgaz fiyatının Avrupa ortalaması 400 dolar civarında. Ama bin metreküp doğalgaz için...

İran’a 492 dolar,

Rusya’ya 410 dolar,

Azerbaycan’a 330 dolar ödüyor.

Üstüne üstlük İran doğalgazının arz garantisi de yok. Yani İran kış aylarında kendi kullanımı arttı-ğında gazı kısıtlayabiliyor, kesebiliyor.

İran ile doğalgaz anlaşması Refahyol hükümeti zamanında yapılmış ama 25 yıllık anlaşma bu hükü-met tarafından da sürdürülüyor. O halde birilerinin çıkıp bu fiyat farkının neden kaynaklandığını açıklama zorunluluğu yok mu?

Yeni MİT yasasına Cumhuriyet Gazetesi’nin tepkisi...

Muhalefet bu MİT yasasının Türkiye’yi Ukrayna’ya çevireceğini söylüyor ama Cumhuriyet Gazete-si’nin tavrı başka. TBMM’de görüşmeleri süren MİT tasarısına en ilginç tepkiyi Cumhuriyet Gazetesi verdi.

Gazete yönetimi çalışanlarına bir yazı yayınlayarak, gazetenin serverlarındaki bütün bilgilerin birkaç gün içinde geri dönüşü mümkün olmaksızın silineceğini, bu yüzden gazete serverleri üzerinden ya-pılan e-mail yazışması ya da buralarda bulunan dosyaların, arşivlerin kişisel ortamlara aktarılmasını istedi.

Çünkü yeni yasa ile MİT, herhangi bir kurumdan dilediği bilgiyi gerek doğrudan, gerekse elektronik ortamlarına, bilgisayarlarına bağlanarak bizzat alma hakkına sahip olacak, her türlü mahremiyete nüfuz etme hakkını yasayla elde edecek.

Bu talep bana çok makul geldi. İnsanlar tedbir alıyorlar çünkü bu vesile ile yeni bir istihbarat devle-ti kuruluyor!

Dünün Tweeti...

“Bu gidişle mahkeme El Kadı’ya kalacak...”

Ziyaret -> Toplam : 125,23 M - Bugn : 115230

ulkucudunya@ulkucudunya.com