Fişi çek bitsin!
Tarık Toros 01 Ocak 1970
Cumhurbaşkanı internete önemli ölçüde kısıtlamalar ve siyasi iradenin iki dudağı arasında sansür getirebilecek düzenlemeyi onadı. Çekinceleri ise bambaşka anayasal sıkıntı.
1. Cumhurbaşkanlığı tek başına onama makamı değil. Anayasa'ya göre yürütmenin başı ve çok geniş yetkileri var. Noter bile, önüne gelen evrakta sıkıntı gördü mü, imzalamıyor.
2. Abdullah Gül, internet dünyasının içinde ve bunu etkin kullanıyor. Twitter'da en çok takipçisi olan lider.
3. Daha önce, "Temelde hiçbir özgürlük kısıtlaması olmamalı. İsteyen herkes internette özgürce dolaşmalı" diye attığı tweet var.
4. Yine Mısır'daki halk ayaklanmasında, "Mısırlı gençler sosyal medyanın gücünü o kadar etkin kullanmışlar ki, eski yöneticilerin tedbir almasına bile fırsat kalmamış. İletişim teknolojilerinin eriştiği bu güç karşısında hiçbir kapalı rejimin uzun vadede ayakta kalması mümkün değil" diye tweet attı.
5. Yasayı onaylamadan hemen önce Budapeşte'de gazetecilere "Problemli noktaları ve algıyı düzeltmek gerekir" dedi. "Türkiye'nin dış görüntüsü açısından da önemli" diye ekledi.
6. Yasayı onaylarken tweet attı, "İki noktada sıkıntı var" dedi.
7. Hükümetle görüşüp iki noktadaki problemi ilettiğini, bu kaygıların yeni yasal düzenlemeyle düzenleneceğini belirtti.
8. Oysa Anayasa çok açık: "Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, TBMM'ye geri gönderir. Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, TBMM sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir." (Madde 89)
9. Cumhurbaşkanı, sıkıntılı bulduğu maddelerle ilgili Anayasa'nın kendine verdiği bu açık yetkiyi kullanmadı. Acele neden?
10. Yine, Cumhurbaşkanı'nın muhatabı Anayasa'ya göre Meclis... Yaptığı açıklamada hükümetten söz aldığını belirtti.
11. Cumhurbaşkanı, iki noktaya şerh koyup yasayı iade edebilir, sadece bu maddelerin düzeltilip geçirilmesini temin edebilirdi. Bu da en fazla 3-5 gün gecikmeye yol açardı. Bunu tercih etmeyerek rutinin dışına çıktı, yasayı tümüyle onadı. Böylelikle düzeltilsin veya düzeltilmesin uygulamada ortaya çıkacak sorunların da sorumluluğunu üzerine almış oldu.
Günlerdir bu yöndeki itirazlarımıza "porno lobisi" gibi ithamlarla hücum ediliyor.
Müstehcen içerikli yayınlarla yasal mücadele hep oldu. On binlerce, belki de yüz binlerce site kapalı. Konu bu değil, hiçbir zaman da olmadı.
Siyasi irade, muhalif yayınlar konusunda kısmen kontrol altına aldığı yazılı ve görsel medyayı, internette de kontrol etmek istiyor.
Asıl amacın, "kişilik hakları, özel hayatın gizliliği, telefonda görüşme kayıtları" gibi konularla mücadele olduğu söyleniyor.
Oysa... Aynı siyasi irade, illegal ses kayıtlarını meydanlarda fütursuzca kullanmaktan çekinmiyor. Yine, iktidarın medyası bunu çarşaf çarşaf yayımlıyor.
"Kişilik hakları, özel hayatın gizliliği ve ses kayıtları" aleyhinizde olunca yasal bloklamaya gidiyorsunuz, işinize gelince bangır bangır kullanmakta bir beis görmüyorsunuz.
Bunun adı tek kelimeyle samimiyetsizliktir.
Ayrıca, internette yasaklama, bloklama, erişimi engelleme ile yol alamazsınız. Benzetmek gibi olmasın; bataklığı kurutamaz, tek tek sinekleri öldürürsünüz. Üremenin, klonlamanın önüne geçemezsiniz.
Tek çare var, fişi çekeceksiniz.