Şeytan taşlamaktan namaz kılmaya vakit bulamayanlar...
Nuh Gönültaş 01 Ocak 1970
Meydana gelen bir olayın failleri bulunamıyor demiyorum, bulunmuyorsa bu olaydan, olayın faili meçhul kalmasından faydalanan birileri var demektir!
Çünkü...
Bu çağda...
Caddelerde, sokaklarda, dükkanlarda, hatta bazı evlerde bile neredeyse hemen hemen her yerde gü-venlik kameraları var... Şehirlerin neredeyse bütününe yakın kesimi kapsama alanı içinde...
Olay yeri inceleme teknikleri...
Adli Tıp teknikleri çok çok küçük bir ipucundan faillere ulaşabiliyor...
Üstüne üstlük bir de siyasi irade o olayın çözümü için bastırıyorsa...
Bir olayın faillerinin bulunamaması için hiçbir sebep yok demektir.
Fakat böylesi ortamlarda bile işlenen birçok suç faili meçhul kalıyor, neden?
Türkiye bir dönem laikliği ile tanımlanan aydınlara, bir dönem emekli generallere, bir dönem bilim adamlarına yönelik faili meçhul cinayetlerin hiçbirini aydınlatmadı.
Toplumda büyük dalgalanmalar meydana getiren, toplumun vicdanını yaralayan hiçbir olayın sanık-ları ve arkalarındaki güç ortaya çıkarılmadı.
Çok geriye gitmeyelim. AK Parti iktidarında yaşanan olayları ele alalım.
Mesela Danıştay saldırısı...
Tetikçi yakalandı ama o da tesadüfen. Fakat olayın arkasındaki güç deşifre edilmedi, ortaya çıkarıl-madı. Cinayeti işleyen katil kaçarken tuvaletten çıkan bir polis memuruna çarpmasaydı, kim bilir o da yakalanamayacaktı.
Çünkü Danıştay saldırısının olduğu gün güvenlik kameraları çalışmıyordu...
Mesela Hrant Dink cinayeti...
Tetikçi yakalandı ama cinayetin arkasındaki güç ya da güçler ortaya çıkarılmadı. Hrant Dink’in kati-li yakalandığında onunla birlikte Türk Bayrağı önünde fotoğraf çektiren güvenlik güçleri oldu. Katili azmettirdiği ortaya çıkan kişilerin güvenlik güçleriyle ilişkilerinden söz edildi. Katil çocuk ceza aldı ama olayın geri plan bağlantıları asla deşifre edilmedi.
Mesela Muhsin Yazıcıoğlu cinayeti...
Cinayet diyorum çünkü artık o olayın bir kaza olduğuna kimse inanmıyor. Ortaya çıkan bazı deliller Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşmediği, düşürüldüğü yönünde. Hatta helikopter düştükten sonra helikopterde bulunan Yazıcıoğlu’nun ölmediği sonradan öldürüldüğüne dair güçlü kanıtlar var.
Olayın olduğu gün radyoda kulaklarımla duyduğum bir haber vardı: Vali Yazıcıoğlu’nun olaydan sağ kurtulduğunu ve hastaneye getirilmekte olduğunu söylüyordu.
Mesela şu Kabataş saldırısı cinayeti...
Cinayet diyorum çünkü yaşandığı iddia edilen olay yaşandıysa tam bir cinayettir.
Çünkü bu olay netice itibariyle toplumu kamplaştıran, bölen, birbirine kin ve nefret duyar hale geti-ren bir nitelik arz ediyordu.
Olay 1 Haziran 2013 günü oldu. Sonra en yetkili kişiler olayla ilgili kayıtlar olduğunu açıkladı ka-muoyuna. Olduğu belirtilen olay köpürtüldü köpürtüldü. Siyasetçilerin nutuklarına konu oldu!
Geçmişe doğru şöyle bir tarama yaptım. Olayın üzerinden üç ay geçtikten sonra 10 Ekim 2013 tarih-li bir habere rastladım, Habertürk ve Yeni Şafak web sitelerinde:
“Gezi Parkı eylemleri sırasında Kabataş’ta kucağında 6 aylık bebeği bulunan başörtülü Z.D’ye saldırdı-ğı iddia edilen zanlılarla ilgili yürütülen soruşturmada bazı isimler belirlendi. Savcılık ve polis tarafın-dan incelenen 2 MOBESE kamerasına ait görüntülerde, saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülen 70 kişinin Z. D’nin çevresinde olduğu belirtildi. Saldırı anının kameranın görüş alanında olmadığı; buna rağmen bazı zanlıların kimlik tespitinin yapıldığı bildirildi. Kimlik tespiti işlemlerinin tamamlanmasının ardın-dan soruşturma derinleştirilecek. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Kabataş’ta tüm MOBESE ve güvenlik kamera kayıtları incelemeye alınmıştı. Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından oluşturulan uzman ekip görüntüleri tek tek inceledi. Polis ve savcılık iki MOBE-SE’nin görüntülerinde yer alan şüphelilerin kimliklerini tespit etme çalışmalarını sürdürüyor. Bazı şüphelilerin kimliklerinin tespit edildiği, diğer şüphelilerin kimlik tespitlerinin ise kısa sürede ta-mamlanacağı kaydedildi.”
Benzeri onlarca haber, beyanat bulabiliriz arayınca. Ama hani nerede abi görüntüler...
Gözaltına alınanlar...
İsimleri tespit edilenler...
Var da çıkarılmıyor mu?
Yok da var denilerek ne yapılmaya çalışılıyor?
Failleri bulmak konumunda olanlar, işi bu failleri bulmak olanlar size soruyorum, neden işinizi yap-mıyor da sadece tezvirat yapıyorsunuz?
Yoksa şeytan taşlamaktan asıl işinizi yapmaya vakit bulamıyor musunuz?