İstihbarat Servisi mi suç örgütü mü?
Gültekin Avcı 01 Ocak 1970
Hatırlarsanız 7 Şubat KCK soruşturmasında MİT'in kendi ülkesi ve milleti aleyhine gösterdiği suç teşkil eden bazı faaliyetlerden bahsetmiştim. Yeniden hatırlatmalıyım çok önemli:
1-Diyarbakır'da sırtında bomba yüklü olarak emniyete girmeye çalışırken yakalanan PKK'lının MİT elemanı çıkması.
2-İstanbul'da belediye otobüsüne molotofkokteyli atıp yakalanan KCK üyesinin MİT elemanı çıkması. Molotoflama eylemlerinden birinde Serap Eser isimli genç bir kız hayatını kaybetmişti.
3- Van'da PKK kırsalı için eleman toplayıp dağa gönderen ve 20 kişinin örgüte katılmasını sağlayan KCK'lı yakalandı, MİT elemanı çıktı.
4-İstanbul'da Emniyet Amiri Semih Balaban'ın şehit düştüğü Devrimci Karargâh operasyonunda ölü ele geçirilen Orhan Yılmazkaya'nın Kandil'e geçişini sağlayan kişinin MİT elemanı olması.
5-Mersin'de onlarca eylemin tertipleyicisi olan ve pek çok terör eylemine karışan Mersin KCK il sorumlusunun MİT elemanı çıkması.
6-MİT'in Öcalan-Kandil arası haber (talimat) taşıması sonrasında yapılan eylemlerde şehit olan onlarca asker ve polisimiz...
7-Son olarak ve "doğal olarak" aydınlatılmayan; Uludere'de meydana gelen 34 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan olaylarda MİT'in yanlış istihbarat vermesiyle PKK'nın bitme aşamasında olduğu sırada askeri operasyonların bir anda bıçak gibi kesilmesi.
Ve bugün "Artık 20 yıl savaşabiliriz" diyen, halka devletin gözleri önünde silah dağıtan, vali ve kaymakam ataması yapan ve bağımsızlığa giden yolun taşlarını özerklikle döşeyen bir terör örgütü var.
Dikkat buyurun yukarıda bir kısmını saydığım tüm bu MİT operasyonlarının hepsi, MİT'i suç örgütü haline getirecek bu yeni MİT Kanunu'ndan önce yaşandı.
Operasyonel yetkisi olmayan bir MİT'te bunlar yaşandı.
Tartışılan bu yeni MİT Kanunu çıkmadan bile görünen tablo şuydu:
MİT KCK/PKK'ya sızmamış aksine bizzat örgütün her kademesinde bulunarak örgütü yönetmişti.
MİT en başından beri KCK operasyonlarına hep karşı çıkıyordu ve asla operasyon yapılmasını istemiyordu.
Çünkü KCK'yı MİT kurdurdu ve yönetti.
Dahası MİT elemanları bu eylemlere karıştığı gibi bugüne kadar da kayda değer ve eylem engelletecek hiçbir bilgi paylaşımında bulunmadı.
Madem o kadar başarılıydılar ve örgüte sızmışlar neden o muhataralı terör günlerinde örgütün eylemleri engellenmedi ve azalacağı yerde sürekli tırmandı?
Bu sızma ajanları ne iş yapıyordu PKK'da?
Bu kadar suç ve eyleme karışan teröristlere "istihbarat elemanı" diye davranmak, hatta bir de adli soruşturmada devreye girip "elemanımızdır" diye korumak hangi akla ve vicdana sığabilir?
Şimdi tüm bu hukuksuzluk ve kaotik MİT görüntüsüne bir de yeni MİT Kanunu'yla inanılmaz yetkiler veriliyor.
İstihbaratı, suç işleyebilme imtiyazı zannediyorlar.
Meşhur istihbarat servislerinden Amerikan CIA ve FBI, İngiliz MI6 ve MI5, İtalyan AISE ve AISI, Alman BND ve BFV kendi ülkelerinde ve kendi milletleri aleyhine MİT'in yukarıda saydığım KCK soruşturmasındaki suçları işlememiştir, işleyemez.
Kendi insanlarının hayatına kastedemez, araçlarını yakamaz, evlerini kundaklayamaz.
Terör örgütleri içerisinde faaliyet gösteren istihbarat unsurları fiilen, eylem yapmaları, eylem talimatı vermeleri, eylem için silah mühimmat sağlamaları istihbarat elemanlığı çerçevesinde bir faaliyet olarak algılanamaz.
Bunları yaptığı takdirde suça bizzat iştirak ettiği için hukuken suçlu duruma düşer.
Elemanın buradaki görevi, suçu önleme ve suç unsurlarını/aletlerini/faillerini güvenlik güçlerine haber vererek yakalatmaktır.
MİT'in bu ve basına intikal etmeyen diğer vahim suçları bugün de yarın da soruşturulması, yargılanması ve cezalandırılması gereken suçların sadece bir kısmıdır.
Tekrar dikkatlerinizi çekerim ki, MİT bu suç faaliyetlerini operasyonel yetkisi olmadan, şimdiki MİT Kanunu çıkmadan pervasızca yürütebildi.
Bu suçlar yargılanabildi mi?
Hayır, her zamanki gibi "hükümete darbe" yaygaralarıyla adli soruşturma hukuksuzca durduruldu ve engellendi.
Şimdiki MİT Kanunu ise MİT'i tamamen karanlık bir infaz, suç ve illegal gözetleme örgütü haline getiriyor.
Ve zaten çok az olan yargılanma şansını tamamen ortadan kaldırıyor.
Hani suç işlediyse, bir mağdurun canını yaktıysa, bir kul hakkına girdiyse hukuk önünde herkes eşitti?
Bunca suçlamaya rağmen evrensel hukuk ilkelerini kenara itip MİT'i hukuksuzca suç örgütü haline getirenler, "MİT gibi hassas görev yapan bir kurum" diye cümleye başlayıp körü körüne MİT'i savunanlar bundan sonra meydana gelecek her terör eyleminin ve her karanlık operasyonun baş sorumlusu olacaktır.