Kefen edebiyatı ve 1500 koruma!
Rahmi Turan 01 Ocak 1970
Tarihsel süreçleri günümüzle kıyaslayarak değerlendiren tarih araştırmacısı Nihat Mutlu, gazeteci Atakan M. Metin ile birlikte gerçekleştirdiği televizyon programında şöyle dedi:
“Ermeni ne kadar Ermeni ise, Yahudi ne kadar Yahudi ise, Kürt ne kadar Kürt ise, ben de o kadar Türk’üm. Oysa Başbakan ‘Türk yok, Türkiyelilik var’ diyor ve bu ülkede Türklüğü yok sayıyor. İnsaf birader! Türkiye’de her şey serbest de bir tek Türklük mü yasak?”
Başbakan’ı eleştiren Nihat Mutlu, ona şöyle seslendi:
“Ey Başbakan, kefenimizi giydik, geldik, diyorsun. Kefeni giyip geldiysen, neden bin beş yüz tane korumayla geziyorsun? Söyle bana, dünyada senden başka böyle biri var mı?”
* * *
Başbakanlar her zaman korunur ama böyle abartılı değil…
Cumhuriyet tarihimizde, hiçbir başbakanın yüzlerce kişilik “Koruma ordusu” olmadı.
Eski Başbakanlar, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller’in korumaları, şoför dahil sadece 8 kişi idi.
Daha sonra Cumhurbaşkanlığı görevi yapan Demirel gibi, Özal gibi başbakanların bazen, korumasız dolaştıkları bile olurdu…
Demirel de, Özal da, yurttaşlarından korkmazlardı… Onların arasına girip, dertlerini dinlerlerdi…
* * *
Şimdi, Başbakan Erdoğan’ın, çevresine etten duvar örülüyor, yakın korumalarının sayısı 200’ü buluyor.
Ona yan bakan ya da pencereden kutu gösteren, yaka paça götürülüyor!
Başbakan’ı korumakla görevli ekiplerde bomba uzmanları, otomobillerde sinyal bozucu Jammer cihazları var.
Dünyanın en sıkı korunan başbakanına sahibiz.
Devletin gizli işleri!
Başbakan Erdoğan müthiş bir rekor daha kırdı…
2013 yılında Örtülü Ödenek’ten 1 milyar 242 milyon lira para harcadı.
Cumhuriyet tarihinde hiçbir Başbakan böylesine büyük harcama yapmamıştı…
Örneğin Bülent Ecevit, 3 yıllık Başbakanlığı döneminde Örtülü Ödenek’ten her yıl sadece 56 milyon lira kullanmıştı.
Böylece, Başbakan Erdoğan, Ecevit’i 22’ye katlamış oldu.
* * *
Devletin “Gizli hizmet gideri” olan “Örtülü ödenek” kapalı istihbarat ve devletin gizli tutulan işleri için Başbakanlık Bütçesi’ne konulan ödenektir.
Başbakan, parayı nereye ve nasıl harcadığına dair kimseye hesap vermek zorunda
değildir.
Ancak, bu ödenek kesinlikle kişisel işlerde ve aile işlerinde kullanılamaz.
Başbakan Erdoğan, 2013 yılı içinde her ay 103,5 milyon lira, yani günde 3,5 milyon
lira harcadı.
Müthiş bir rakam!
* * *
Başbakan Erdoğan, bu kadar parayı ne yaptı, bilinmiyor. Bilinmesi de imkânsız! Çünkü, dediğimiz gibi, kanun gereği “Örtülü ödenek”ten sorgusuz sualsiz harcama yapabilir…
Ancak, Cumhuriyet tarihinde hiçbir başbakan, Ecevit örneğinde olduğu gibi, böyle yüksek harcama yapmamıştır.
Tayyip Bey, yasanın kendisine verdiği hak nedeniyle açıklama yapmaya mecbur değil ama vicdanen kendini mecbur sayarak, hiç değilse kapalı bir oturumda Meclis’e bilgi vermeli!
Harcadığı paralar, kendi parası değil, halkın parasıdır, milletin emanetidir çünkü…
“Hızla batmaz inşallah!”
THY Genel Müdürü gururla “Tam olarak 80 ülke, 203 nokta ve günde ortalama 1000 sefer yapıyoruz. Tüm havayolu şirketleri içinde THY en fazla ülkeye uçan havayolu haline geldi…” diyor.
Ne kadar iyi, değil mi?
Fakat…
Amerika’da yaşayan ve THY ile çok sık seyahat eden meslektaşımız Savaş Süzal, THY’nin durumunu bakınız nasıl anlatıyor:
* * *
“… Hani dünya birincisi ilan ettiğimiz Türk Hava Yolları var ya, Amerika’dan bu hava yoluna, Türklerle birlikte Araplar, Afrikalılar ve ne kadar çulsuz ülke vatandaşı varsa onlar biniyor.
Geçen sefer gelirken, yanımda bağdaş kuran Ortadoğulu, yemek sırasında ayak parmaklarının arasını kurcalıyordu…
Ayrıca geçen yıl Amerika’ya tüm hava yolları gidiş-geliş olarak 750 dolar civarı ücret alırken, bizimkiler, 1600 dolar gibi bir abartıya çıkmıştı.
Bu kadar yıldır, böyle çıkıp, böyle batan çok havayolu şirketi gördüm. İnşallah bizimki de onlardan biri olmaz. Zira hızlı çıkanlar, hızlı iniyor günümüz ekonomilerinde.”
Gü¬nün Sö¬zü
En kötü barış, en haklı savaştan iyidir.