« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

17 Mar

2014

Anayasa Mahkemesi'nin açtığı yol

Gültekin Avcı 01 Ocak 1970

İlker Başbuğ'un tahliyesi kendisine ve ailesine hayırlı olsun.

Fakat Anayasa Mahkemesi'nin Başbuğ kararı önemli sonuçlara ve emsallere yol açtı.

Dikkat ediniz ki Ergenekon mahkemesi Başbuğ'a müebbet ağır hapis cezası vermişti.

Anayasa Mahkemesi, müebbet ağır hapis cezası verildiği ve konu Yargıtay'da olduğu halde İlker Başbuğ'un 26 aylık tutukluluk süresini "hak ihlali" olarak değerlendirdi.

Oysa İlker Başbuğ'un tutukluluğa itirazları ve tahliye taleplerinin gitmediği mahkeme kalmamıştı.

Etkili başvuru yolları kullanılmıştı.

Pek çok mahkeme Başbuğ'un itirazlarını incelemişti.

Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı ne demektir?

Adam öldürenlere, zorla kadına tecavüz edenlere, molotoflarla insanları yakanlara, Serap Eser'in katillerine, bombalamayla birden çok insanın ölümüne yol açanlara da tahliye yolu gözüktü.

Zirve Katliamı sanıkları nasıl serbest bırakıldıysa, bunun gibi pek çok insan da serbest bırakılmak zorundadır.

Gerekçe hem özel yetkili mahkemelerin kaldırılması hem de Anayasa Mahkemesi'nin Başbuğ kararı olacaktır.

Anayasa Mahkemesi kararıyla anayasal eşitlik ilkesi göz önüne alındığında;
Danıştay saldırganı Alparslan Aslan, Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Fikri Karadağ, Doğu Perinçek, Dursun Çiçek, Oktay Yıldırım(...) hepsinin tahliye edilmesi gerekir.

Aksi halde Anayasa Mahkemesi büyük bir eşitsizlik/adaletsizlik batağı içinde kalacaktır.

Zira Anayasa Mahkemesi Başbuğ'un 26 aylık tutukluluk süresini hem de hükmen tutukluluk söz konusu olduğu halde "hak ihlali" olarak değerlendirmiştir.

Bu durumda asker ve polisleri şehit eden PKK militanlarının da yargılamalarının uzaması ve tutuklulukları söz konusu olursa (26 ay tutukluluk gibi) serbest bırakılması gerekecektir.

DHKP/C'lilere emsal olacak

DHKP/C militanları için de bu Anayasa Mahkemesi kararı emsal olacaktır.

Zira hepsi de özel yetkili yargılama görev alanı içindeydi.

Açık söyleyelim ki Anayasa Mahkemesi; İlker Başbuğ kararında "özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının mahkemesince etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi" şeklindeki gerekçesini yukarıda saydığım diğer kişi ve teröristler için değiştiremez.

Eğer değiştiriyorsa haksızlık ve eşitsizlik yapıyor demektir.

Artık 26 aya varan bir tutukluluk DHKP/C, Hizbullah, El Kaide ve PKK terör örgütü militanları için de aynı tahliye kararıyla karşılanmak zorundadır.

Zira suç tipleri aynıdır.

Kaldı ki İlker Başbuğ hakkında müebbet ağır hapis cezası verilmiştir. Yargıtay bu cezayı onadığında Başbuğ hapse geri dönecektir.

Ben hayatımda müebbet ağır hapis (hatta 15-20 yıl) gibi fevkalade vahim bir ceza alıp da tahliye edileni ilk kez görüyorum.

Açık söylemeliyim ki, pek çok DHKP/C ve KCK militanı müebbet değil 10-15-20 yıl gibi cezalarla yargılanmaktadır.

Bu durumda kabul etmek zorundayız ki Anayasa Mahkemesi'nde azıcık ciddiyet varsa doğal olarak; KCK, DHKP/C, El Kaide, MLKP(...) gibi tüm terör örgütü yargılamalarında 26 aya varan tutuklamalarda tahliye kararları verilmelidir.

AYM'ler gökten inmedi

Bunu arzu ettiğim için söylemiyorum.

Başbuğ kararının diğerlerine mecburen temel bir emsal oluşturduğu göz edilemeyeceği için söylüyorum.

Tahliye olan İlker Başbuğ'un kullandığı bir cümle ilginçti:

"Yeni bir dönem başlıyor" dedi Başbuğ.

Neyi kastetti doğrusu tam olarak anlayamadım.

Ama yeni bir dönemin başladığı konusunda benim de hiç kuşkum yok.

Hiç kimse Başbuğ'un tahliyesini özel görevli mahkemelerin çöküşü olarak yorumlayamaz.

Çöktüyse Avrupa'nın en gelişmiş ve demokratik ülkelerinde hâlâ niye faaliyetlerini sürdürüyorlar?

Zira bu mahkemeler Türkiye'ye gökten inmemiş, bizzat Avrupa'daki örneklerine bakılarak kurulmuştur.

Ve bu mahkemeler Türkiye'den daha sükûnetli daha istikrarlı terörden uzak oldukları halde İtalya, Fransa, İspanya, Almanya, İngiltere gibi AB ülkelerinde devam etmektedir.

Şunu unutmayın.

Mesele özel yetkili yargılama meselesi değil.

Başbuğ yargılaması özel yetkili mahkemelerce değil de, genel yetkili ağır ceza mahkemeleri tarafından yapılsaydı bu 26 ay kadar ki tutukluluk Anayasa Mahkemesi müdahalesine kadar yine devam edecekti.

Zira genel yetkili ağır cezalar 5 yıla kadar tutukluluk kararı verebilirler.

Bunu sakın unutmayın.

Ziyaret -> Toplam : 123,14 M - Bugn : 38353

ulkucudunya@ulkucudunya.com