« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

08 Nis

2014

Muhammed Bakır Es Sadr

01 Ocak 1970

Irak ve Körfez Şii Siyasal İslamcılığın güçlü lideri Muhammed Bakır Es Sadr, 1935’te Irak’ın Kazımiye bölgesinde doğdu. Köklü bir geçmişe sahip olan ataları İran’dan gelmişlerdi. İlk eğitimine burada başladı küçük yaşta babasını kaybetti ve 1945 yılında annesi ve kardeşiyle Necef’e göçettiler. Sadr Ailesi’nin İran Kum’daki temsilcisi Seyyid Sadreddin Sadr ve Lübnan’daki temsilcisi Seyyid Musa Sadr idi. M. Bakır Es Sadr, iyi bir din eğitimi gördü ve özellikle Şii İslam Hukuku alanında uzmanlaştı. 1965 yılında, el-Muallimu’l Cedide fi’l Usul kitabı yayınlandı. Felsefetuna (Felsefi Görüşümüz), İktisaduna (Ekonomik Sistemimiz), Müçtemiuna (Toplumumuz), Risaletuna (Mesajımız) adlı kitapları ile takipçilerine önemli fikir temelleri bıraktı.

Irak’ta 1958’de Güneyli bir Şii olan General Abdulkerim Kasım’ın bir ihtilalle işbaşına gelmesi, toplumda Sovyet yanlısı politikaların yayılması, çoğunluğunu Kürt ve Yahudilerin oluşturduğu Komünist Parti’nin güçlenmesi gibi birçok sebepler Şiilerin de bir örgüt çatısı altında birleşmesine yol açtı ve Hizbu’d Daveti’l İslamiye kuruldu. Ayetullah Bakır Es Sadr ve Mehdi Al Hakim tarafından önderlik edilen örgüt, Irak ve Arap Şiiliğinin ilk ve en önemli örgütü oldu. 1963 yılından sonra Baas Partisinin iktidara gelişi, General Kasım’ın idam edilişi ve uygulanan politikalar, Şiilerdeki radikalleşme sürecini artırdı.

Baas Partisi ve General Hasan El Bekir döneminde –Saddam Hüseyin her ne kadar ikinci adam olsa da- Şiilerle yönetim arasında ciddi bir sürtüşme görülmedi. Bu dönemin en ilginç yanlarından birisi de, İran İslam Devrimi’ni gerçekleştirecek Ayetullah Humeyni’nin 1965 – 1978 yılları arasında yaklaşık 14 yıl boyunca Necef’te kalmasıydı. Humeyni, İran İslam Devrimi’nin bütün fikri hazırlığını burada tamamladı. 1979 Şubatında İran’da devrim gerçekleşirken, Humeyni’nin Velayet-i Fakih teorisine en önemli destek, Irak’taki Şiilerin lideri Muhammed Bakır es-Sadr tarafından verildi. Şubat 1979’da “Lemha Temhidiyye an Meşrui’d Desturi’l Cumhuriyyeti’l İslamiyye” adlı bir risale yazan Sadr, dini ve siyasi liderliğin birliğini ortaya koymuştu.

İran Şahı, Şii alimleri sürgün edip, mollalara baskısını artırırken, Irak yönetimi Necef’teki Şii Ulemasıyla hep iyi geçinmeye çalışmıştı. Bunda, Kum ve Necef arasındaki dini iktidar mücadelesinin de önemli payı vardı. İran İslam Devrimi’nden hemen 6 ay sonra 16 Temmuz 1979’da CIA’nın desteğiyle Saddam Hüseyin’in işbaşına gelmesi ve Ağustos 1980’de İran’a karşı savaş başlatması yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Iraklı Şiiler İran Irak savaşında beklenildiği gibi İran’a destek vermemesine rağmen, ABD ve İsrail’in de telkinleriyle Saddam Hüseyin tarafından tehlikeli görülmeye başlandılar. 1980’de Tarık Aziz’e karşı düzenlenen bir suikasti bahane eden Saddam, Hizbu’d Daveti’l İslamiye hareketine karşı operasyonlara başladı. Bakır Es Sadr, 1979’un ortalarında tutuklandı, 3 Nisan 1980’de Bağdat’a getirildi ve 9 Nisan’da ise burada idam edildi. Hareketin birçok önde geleni İran’a kaçtılar. Hizbu’t Daveti’l İslamiye geleneğini ve ismini sürdüren bazı liderler Londra ve Tahran arasında faaliyetlerini sürdürdüler ve Batı ile iyi ilişkiler kurdular. Irak işgali sonrasında örgütün lideri İbrahim El Caferi, ABD tarafından Irak Geçici Başkanlık Konseyi’ne seçildi.

Ziyaret -> Toplam : 125,16 M - Bugn : 45287

ulkucudunya@ulkucudunya.com