Erdoğan-Öcalan mutabakatı hangi aşamada?
Mehmet Ali Güller 01 Ocak 1970
Dün Erdoğan ile Öcalan’ın üzerinde anlaştığı 5 maddeli mutabakatı yazmıştık. O maddeler şunlardı:
1) AKP ile PKK seçim ittifakı yapacak.
2) Anadilde eğitim kabul edilecek.
3) Öcalan serbest bırakılacak ve siyaset yasağı kaldırılacak.
4) Özerklik uygulanacak.
5) Başkanlık sistemi ile federasyona geçilecek.
Bugün ise bu maddelerin nasıl uygulandığını ve mutabakatta hangi aşamaya gelindiğini inceleyeceğiz:
1) Seçim ittifakı
AKP ile PKK’nin seçim ittifakı birkaç yönlüdür:
a) İttifak, 2009 yerel seçimlerinden, 2010 referandumundan, 2011 genel seçiminden ve 2014 yerel seçimlerinden önce ülkenin güvenlik ortamını Erdoğan için uygun hale getirmeyi içerir.
b) İttifak, referandumlarda tam desteği içerir.
c) İttifak, seçimlerde, iki tarafa da kazanamayacağı yerde ortağını dolaylı desteklemeyi içerir.
2) Anadilde eğitim
Anadilde eğitim konusu, aşama aşama ilerletilen bir hedeftir.
Önce Kürtçe kursları açılarak, ardından Kürtçeyi seçmeli ders yaparak, konu belli bir aşamaya getirilmiştir.
Kuşkusuz Kürtçe konuşulması, Kürtçe kitaplar yazılması, Kürtçe radyo-televizyonların olması ve okullarda Kürtçe öğretilmesi, Kürt kökenli yurttaşlarımızın en temel demokratik hakkıdır.
AKP ve PKK, bu demokratik hakkı, “anadilde eğitim” için bir basamak olarak kullanmaktadır.
Bir dilin öğretilmesi başka, o dille eğitim yapılması başkadır. Açık ki, ikinci bir dille eğitim verilmesi, kısa ve orta vadede hızlı bir ayrışmayı, uzun vadede de kopuşu getirecektir. Dil ortaklığı, millet olma ve birlikte yaşama iradesinin olmazsa olmaz şartıdır.
3) Öcalan’ın serbest bırakılması
Öcalan’ın serbest bırakılması ve siyaset yasağının kaldırılması için belli aşamalar kat edildi.
a) Öcalan’ın kaldığı cezaevine “arkadaş” gönderildi.
b) Öcalan’ın toplantılar yaparak ülke siyasetine müdahale etmesinin önü açıldı. BDP heyetleri periyodik olarak İmralı’da Öcalan’la toplanarak, siyaset üretmektedir.
c) BDP heyetleri, İmralı ile Kandil arasında mekik dokuyarak, Öcalan’ın Türkiye’yi aşan bölgesel siyasetler yapabilmesini sağlamaktadır.
d) MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Erdoğan’ın özel temsilcisi olarak Öcalan’la düzenli görüşüyor. O ikili görüşmelerde Öcalan, Fidan’ın (Erdoğan’ın) taleplerini BDP üzerinden PKK’ye, Fidan da Öcalan’ın taleplerini Erdoğan üzerinden TBMM’ye getiriyor.
Örneğin Öcalan, Fidan’ın isteğiyle HDP’yi kurduruyor. Fidan da Öcalan’ın isteğiyle Erdoğan’a “Akil Adamlar heyeti” kurduruyor.
4) Özerklik
Özerklik konusu, mutabakatın gelinen aşamasında en önemli dönemeçtir. Dün de belirtiğimiz gibi mutabakat aslında Erdoğan ile Öcalan’ın değil, ABD’nin verdiği yol haritasının bir ürünü olduğu için, özerkliğin temelini oluşturacak çalışmalara 2009 tarihli Kürt Açılımı’ndan çok önce başlanmıştır.
Özerklik için dışarıdan BM İkiz Sözleşmeleri kabul edilerek ve AB Yerel Özerklik Şartı’yla ilgili şerhin kaldırılmasına çalışılarak; içeriden de Kamu Yönetimi Temel Kanunu, Kalkınma Ajansları Kanunu, Büyükşehir Yasası gibi yasalar çıkarılarak yol döşenmiştir.
Gündemdeki yeni aşama, özerkliği topluma yutturabilmek için “denetimli özerklik” aldatmacasını uygulayabilmektir. Diyarbakır ve İstanbul’un iki pilot il seçilmesi, Akil Adamlar Heyeti’nin de bu pilot özerk illeri denetlemesi planlanmaktadır.
5) Yeni Anayasa ve başkanlık sistemi
Bir Türk-Kürt federasyonu için rejim değişikliği şarttır. Üniter yapılara uygun olan parlamenter sistemle federasyona geçilemeyeceği için, yeni bir anayasa yapmak ve başkanlık sistemi ile federasyon modeline geçmek gerekmektedir.
Yeni Anayasa’nın ve Başkanlık Sistemi’ne geçişin takvimi 2013 yılıydı. Ancak bu köşede birkaç kez vurguladığımız gibi Haziran Halk Hareketi, hem yeni anayasa ve başkanlık sistemi girişimini rafa kaldırdı, hem de Kürt Açılımı’nın takvimlerini öteledi.
Şimdi AKP, 30 Mart’tan aldığı güçle, kaldığı yerden devam etmek istiyor. Erdoğan, Yeni Anayasa’yı henüz yapamasa da, BDP’nin desteğiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerini fiilen bir başkanlık seçimine dönüştürerek, süreci ilerletmeyi planlıyor.