Anasının çıkını oğlunun düğünü!..
Mehmet Türker 01 Ocak 1970
Elbette hepsine bir kulp bulacaklardı!..
Zaten o yüzden de kürsüye aslanlar gibi çıkıp kükrediler!..
Yakışıklı Egemen, “Artık susmayacağız, yutkunmayacağız” diye “mağduriyetini” haykırdı!..
Ekonominin dahi çocuğu Zafer, adam dövmek için hamle yaptı, tuttular!..
Böyle gelmiş, böyle gider!..
Bugünlere nasıl geldik?..
“Anamın çıkını”
“Oğlumun düğünü”
* * * *
Geçmişi hatırlamakta fayda var!..
Zamanın Başbakanı Tansu Çiller servetinin kaynağını yüzü ak, vicdanı rahat olarak açıklamıştı:
“Annemin çıkınından çıktı”
“Ne çıkınmış bu birader, neler sığmış içine” diyen olmadı!..
Ya ülkenin Başbakanı Tayyip?..
O da servetinin kaynağını göğsünü gere gere açıklamıştı:
“Oğlumun düğününde gelen altınlardan, takılardan”
Mahkemelik oldu, hakim “Yaz kızım” dedi:
“Örf ve adetlerimize uygundur”
Sütten çıkmış ak kaşık!..
* * * *
Çiller, Erbakan’ı; Erbakan, Çiller’i Yüce Divan’a göndermekle tehdit etti!..
Sonunda ne oldu?..
Birbirlerini akladılar!..
O günlerdeki gazete manşetleri hafızamızda tazeliğini koruyor:
“Refahmatik”
“Meclismatik”
Parmaklar kalktı, birbirlerinin deterjanı oldular, temizlendiler!..
Erbakan rahmetli oldu, Çiller ise “28 Şubat mağduru” olarak mahkemede
ifade verecek!..
Peki halkımızın mağduriyeti?..
Ona sıra hiçbir zaman gelmedi, gelmeyecek!..
* * * *
56 yıl kadar önceydi, damadım Cemal Taşdemir yurt dışından dönerken bana hediye olarak Frederique Constant marka saat getirmişti…
Ekonominin dahi çocuğu Zafer, Meclis kürsüsünden o meşhur 700 bin liralık saat için “Fatura bana ait değil, ama saatin garanti belgesinde benim adım yazılı” diye bağırınca aklıma geldi!..
Saatin kutusunu açıp, zamanı geçmiş garanti belgesine baktım, hiçbir isim
yoktu!..
Sonra aklıma geldi; ne saat, ne çamaşır, bulaşık makinesi, ne buzdolabı, ne elektrik süpürgesi, ne de kombinin garanti belgelerinde isim vardı!..
Nitekim, “tesadüfen” yanında bulunan şarkıcının İranlı kocasının getirttiği saati satan Patek Philippe firmasından dün açıklama geldi:
“Garanti belgesinde isim yazmaz”
Zafer Çağlayan o garanti belgesini çıkartsın da görelim!..
* * * *
“Anamın çıkını”, “Oğlumun düğünü”, “Meclismatik”, “Refahmatik” ile geldik bugünlere!..
Şimdi de “İftira”, “Montaj”, “Alçaklık”, “Allah, Peygamber” laflarıyla yola devam ediyoruz!..
Bizim anamızın çıkınından ise, sadece “onur” belgesi çıktı!..
Bu zamana kadar da onunla idare ettik!..
AB vizeyi kaldırdı!..
“Türkiye büyük ülke”
Evet öyle de, o büyük ülkeyi, ekonomisi şöyle böyle ülkeyi, milli geliri bu kadar
artmış ülkeyi AB’ye sokmayı beceremediler!..
Türk vatandaşları AB ülkeleri konsolosluklarının kapısında vize kuyrukları oluştururken, bazılarına vize verilmezken;
Avrupa Konseyi, çoğu Karayipler ve Pasifik bölgelerindeki ada ülkelerinden 19’una Shengen alanına vize şartını kaldırdı!..
Türkiye yarım asırdır vizesiz giriş için bekletilirken, Avrupa kıtasından binlerce kilometre ötedeki küçük bir ada ülkesi Kiribati başta olmak üzere Dominika, Grenada, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Palau, Saint Lucia, Saint Vincent, Grenadinler, Samoa, Tonga, Tobago, Tuvalu, Vanuatu gibi adı duyulmamış ülkeler ile Birleşik Arap Emirlikleri, Kolombiya ve Doğu Timor’a vizesiz giriş hakkı tanıdı!..
Yıllardır AB numarası yapan şanlı AKP iktidarına bu kadarı da yetmez mi?!.