Az daha dövecekti!..
Mehmet Türker 01 Ocak 1970
TV kanalında görünce “Eyvah” dedim, “Şimdi tekme tokat girişecek”
Meğer gördüğüm canlı yayın değilmiş ve neyse ki skandal, adam dövmeye kadar varmamış!..
Danıştay’ın 146. Kuruluş Yıldönümü töreninde ileri demokrat Tayyip, yine tahammülsüzlüğünü gösterdi!..
Törende konuşma yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu iktidara sert eleştiriler yöneltince, Tayyip oturduğu yerden fırladı ve törenin de yarıda kalmasına sebep oldu!..
Feyzioğlu’na bağırıyordu:
“Bu kadar da edepsizlik yapılmaz ki!”
Bu lafı başkası kendisine söylese hemen ceza ve tazminat davası açar!..
* * * * *
Demokrasi bir tahammül rejimidir!..
Sen iktidarsan, eleştirilere tahammül
edeceksin!..
Danıştay Salonu’nda, değil Türkiye Barolar Birliği Başkanı’na, hiç kimseye ayağa
kalkıp bağıramazsın!..
Ama Tayyip’in bu tür tahammülsüzlüklerini çok gördük!..
Tayyip’in tahammül edemediği her konuşma ve yazıya “hakaret” yaftası yapıştırarak açtığı ceza ve tazminat davaları rekorlar
kırıyor!..
* * * * * *
Barolar Birliği Başkanı, gezi olaylarında polisin orantısız güç kullandığına, olaylarda ölen gençlere, kumpasa, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarına, polis teşkilatının hallaç pamuğu gibi atılmasına, savcı ve yargıçların görevden alınmasına, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda yapılan değişikliklere, basın özgürlüğüne, sosyal medyaya getirilen kısıtlamalara ve nihayet Van depremzedelerinin durumuna ilişkin eleştirileri
Tayyip’i çileden çıkardı!..
Peki bunlar yalan mıydı?..
* * * * *
Feyzioğlu’nun kabahati var!..
İktidarın sigortalarını attıracak böyle bir konuşma yapılır mı?..
Sen kendini demokratik bir ülkede mi
sanıyorsun?..
Tabii Tayyip de kendini Meclis salonunda zannedip ayağa kalkarak “Bu kadar da edepsizlik olmaz ki” diye saydırmaya başladı!..
Feyzioğlu da anında, “Edepsizlik yapan ben değilim” dedi!..
Böylece edepsizin kim olduğu ortada
kaldı!..
Barolar Birliği Başkanı’nın konuşması siyasiymiş, yasal hakkı yokmuş vesaire…
Bunların hepsi demokrasi hazımsızlığı!..
* * * * *
Tayyip orada “saygısızlıktan” söz edecek en son kişi olmalıydı!..
Birincisi Danıştay’a, Danıştay üyelerine ve katılanlara saygısızlık!..
İkincisi “kardeşi” filan ama, bu skandalı yaratmak cumhurbaşkanlığı makamına
saygısızlık!..
Ama Çankaya’nın 11’incisi de Tayyip’le birlikte salonu terk ederek bu saygısızlığı hak etmiş olduğunu gösterdi!..
Tayyip, Türkiye’deki ileri demokrasinin ne menem bir şey olduğunu bir defa daha göstermiş oldu!..
Ne kadar demokrat olduğunu bir kere
daha ispatladı!..
Uzun uzun anlatmaya gerek yok!..
Tayyip’in dünkü haline bakın, Türkiye’nin ne halde olduğunu anlayın!..
Benim adayım Hikmet Çetin
Ondan iyisi mi bulacaklar?..
Uzun uzun cumhurbaşkanı adayı aramanın gereği yok!..
Niteliğine, yeteneğine bakacaksın!..
Deneyimli devlet adamı Hikmet Çetin uzun bir süredir siyasetteki karambolü
sessizce izliyor…
Hikmet Çetin kimdir bakalım:
Bir kere herkesin Hikmet abisi…
Afganistan Devlet Başkanı’nın bile
“Hikmet abi” dediği kişi…
Mülkiyeli ve kökeni Devlet Planlama
Teşkilatı…
1980 öncesi Ecevit Hükümeti’nde
Başbakan Yardımcısı…
Özal Hükümeti’nde Dışişleri Bakanı…
Sonra Meclis Başkanı…
Daha sonra CHP Genel Başkanı…
Ve son olarak NATO’nun iki dönem
Afganistan Yüksek Temsilcisi…
* * * * *
Çekirdekten CHP’li olmasına rağmen siyasette tarafsız davranabilmiş, sapına kadar demokrat, cumhuriyet ilkelerine yürekten bağlı, laiklikte özenli, hukuk devletine inançlı…
Her kesimin sempati duyduğu Liceli bir devlet adamı…
Muhalefet partileri başka arayışlar içinde olabilir!..
Öyleyse onun niteliklerine sahip bir cumhurbaşkanı adayı bulsunlar da görelim!..