« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

20 May

2014

Önümüzdeki felaketlere bakacağız

Adem Yavuz Arslan 01 Ocak 1970

Gazetedeki yeni görevim için birkaç gündür Washington'daydım.

Dolayısıyla Soma'da yaşananları uzaktan izlemek durumunda kaldım. Açıkçası yaşanan felaket o kadar büyük ki acıyı hissetmek için orada olmaya gerek yok.

Ekranlara yansıyan görüntüler, internet sitelerine düşen hikayeler ve yırtık çoraplı ceset fotoğrafları sözün bittiği yere işaret ediyor.

Tabii ki dünya tarihine geçecek kadar büyük bir felaket, ABD'de de gündemde. Ölü sayısının çokluğu kadar facia sonrası yaşananlar da tartışılıyor.

Özellikle de Başbakan'a yönelik protesto, danışmanın tekmesi ve Başbakan'ın vatandaşı tokatladığı iddiası geniş yer buldu.

Bilhassa Başbakan'ın Danışmanı Yusuf Yerkel'in yerdeki vatandaşı tekmeleyen fotoğrafı ABD medyasının hayli ilgisini çekti.

Uçağa binmeden önce baktığımda hâlâ ulaşılamayan galeriler ve madenciler vardı. Ne gariptir ki felaketin üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen madende kaç kişi olduğu bile net değil.

Süslü laflarla avunmayalım

Sadece bu durum bile geçmişte yaşanan onca felaketten ders almadığımızın delili. Tabi gelecekte olanlara da hazır olmayacağımızın.

Türk futbolunda, ağır yenilgi alan takım futbolcularının söylediği beylik bir laf var; "Önümüzdeki maçlara bakacağız" diye.

Bizim durumumuz da tam böyle. Cumhurbaşkanı, Başbakan, ilgili bakanlar hep birlikte "Yaraları saracağız, gereken yapılacak, sorumlular hesap verecek" der ancak iki gün sonra eski tas eski hamam olur.

Ne sorumlular hakkında cezai işlem yapılır ne siyasetçiler istifa etmek gibi bir erdem gösterirler ne de işletmeler gerekli tedbirleri alır. Medya zaten bir dahaki felakete kadar bu konularla ilgilenmez.

Sonuçta olan yine ekmek parası için o riskli yerlerde çalışan, sömürülen işçiye olur.

O yüzden hiç kendimizi süslü laflarla avutmayalım. Bu kez farklı olacak laflarına da kanmayalım.

Siz Türkiye'de benzeri bir olay sonrası 'gereğinin yapıldığını' gördünüz mü? 17 Ağustos depremi bile bir müteahhide fatura edildi. Binlerce kişi öldüğüyle kaldı. Rant uğruna hukuksuzluğa göz yuman, tabutluk binalara ruhsat veren siyasilerin, bürokratların hesap verdiğini gördünüz mü?

Bu olay da örtülür

Uludere'de uçaklarla bombalanan köylülerin, Afyon'da patlayan cephanelikte ölen Mehmetçik'in, Reyhanlı'da göstere göstere gelen bombalı saldırıda hayatını kaybeden sivillerin ya da benzeri iş kazalarında hayatını kaybedenlerin hesabının sorulduğunu/verildiğini gördünüz mü?

Merak etmeyin, bu olay da algı operasyonlarıyla örtülür. Hükümet ve havuz medyası 'hükümete darbe girişimi' yalanlarına başvurur.

Vatandaşa atılan tokatlar, tekmeler 'alem delikanlı görsün' diye anlatılır.

Sonuçta ateş düştüğü yeri yakmaya devam eder.

Bu yazıyı bir kenara koyun, ilk felaketten sonra Soma ismini çıkartın ve yerine olay yerini yazın.

Her şeyin aynı olduğunu göreceksiniz.

Helalinden para kazanmak, çocukların boğazından haram lokma geçirmemek için yerin binlerce metre altında çalışan ve hayatını kaybeden işçilerimize dua etmekten başka bir şey yapamamak da en az olayın kendisi kadar yaralayıcı.

Mekanları cennet olsun inşallah...

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 30839

ulkucudunya@ulkucudunya.com