Unuturuz
Emre Uslu 01 Ocak 1970
200’den fazla madenci hayatını kaybetti. Kimi rakamlara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 350’den fazla. Hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa, yakınlarına sabır diliyorum.
Bunca insan öldü, çünkü iktidar için insan hayatı eften püften bir konu. 20 gün önce o madende facianın yaşanacağı Meclis gündemine getirilmişti. AKP’li vekillerin oylarıyla konu kapatıldı. Çünkü onlara göre insan hayatı “eften püften bir konu”ydu. Bunu çıkıp açık açık televizyonda söylediler üstelik.
İktidar medyayı denetlediği kadar madeni denetletse, o maden çoktan kapatılmış olurdu. Kendisine karşı 140 karakterlik eleştiriye bile tahammül edemeyip Twitter’ı kapatan iktidar, imajına duyarlı olduğu kadar insanına duyarlı olsaydı Twitter değil o maden kapatılırdı.
O maden kapatılmadı çünkü madenin sahibi yerin altından kazandığını, doğru kişilerle, doğu şekilde paylaşıyordu. İstanbul’da gökdelenler yapıp etkili yetkili zümreyi ağırlıyordu...
Madencinin sırtında yükselen bir iktidar kurmuştu. Bunun için olsa gerek iktidarın yetkilileri o madeni örnek maden olarak gösteriyor, Meclis denetiminden kaçırıyordu. Neyin karşılığında? Bilen biliyor...
İşçi olsa da olur, ölse de... Nasılsa analar ne işsizler doğuruyor bu ülkede...
Sakın buna kaza deyip hafifletici neden aramayın. Bunun adı düpedüz cinayettir. O madendeki işçilerin çığlıklarını Meclis Genel Kurulu’ndaki güçleriyle bastıranların işlediği bir cinayet...
İki paralık iktidar ilişkileri için o madeni denetletmeyenlerin işlediği cinayet...
İki günlük iktidar hırsı için sistemi çalıştırmayanların, denetim yaptırmayanların işlediği cinayet...
Biliyorum şimdi bir sürü vozurtu yapacaklar. Kimi yalancıktan ağlayacak, kimi yalancıktan hesap soruyormuş gibi yapacak. İnanmayın o sahte gözyaşlarına. Onlar acılarınızı paylaşmak için değil, iktidarlarını korumak için ağlıyormuş gibi yapıyor. Ağlayarak sorumluları ve sorumluluklarını örteceklerini biliyorlar çünkü...
İsterseniz deneyin, üzülüyormuş gibi yapan, ağlıyormuş gibi yapan vicdanları canavarlarmış ne kadar iktidar muhibbi varsa “sorumlular istifa etsin” deyince birden nasıl cengâver savaşçıya dönüşüp üstünüze saldırdıklarını göreceksiniz.
İktidarlarını koruma uğruna ölen madencileri ve ailelerini değil bakanlarını ve vekillerini korumaya aldıklarını anlayacaksınız...
Biz bu faciayı unuturuz çünkü facianın yaratıcıları unutmamızı istiyor. İki sahte gözyaşı, bir sahte nutuk, beş sahte fotoğrafa fit olur unuturuz biz bu trajediyi...
İktidar sahipleri madenci evlerini ziyaret edip birlikte ağlama görüntüsü verir manşetten, hepsi bu kadar. Unuturuz bu cinayeti...
Gündem değiştirilir unuturuz biz bu felaketi, çünkü biz hatırlamaktan çok unutmayı isteyen bir milletiz...
Unuta unuta geldik buralara. Büyük Ermeni trajedisini unuttuk örneğin. Çünkü iktidardakiler unutmamızı istiyordu...
Kürt kamplarını, İstiklal mahkemelerini, Dersim kırımını unuttuk biz. Çünkü iktidar öyle istedi...
6-7 Eylül’ü unuttuk, gemilere doldurup sürgüne yolladığımız Rum komşularımızı unuttuk...
Taksim katliamını, tabutlukları, Susurlukları unuttuk biz. Çünkü devlet öyle istedi...
Yolsuzlukları, arsızlıkları, hırsızlıkları unuttuk biz...
Unutturmak istemeyenleri susturup da unuturuz biz...
Savcıları değiştirir, polisleri sürer, dosyaları kapatır, süreci uzatır da unuturuz...
Tıpkı Ceylan Önkol’u, kendi uçaklarımızla bombaladığımız Uludere’deki köylüleri unuttuğumuz gibi unuturuz...
Onurlu insanların ülkesi Japonya’da olsa harakiri yapardı sorumlular. Kore’de benzeri bir faciadan sonra istifa etti başbakan.
İktidar rahat olsun, unutkan insanların ülkesiyiz biz.
Bu ülkede kimse sorumlu aramaz, en çok da felaketleri unutturmak isteyen sorumluları unuturuz biz...