Ajan provokatörler...
Güler KÖMÜRCÜ 12 Aralık 2007
Israrla aynı yere damlamak zorundayız, bu önemli konu başka türlü bu kaygan gündemde tutulamaz çünkü; Türkiyemizin geleceği adına çok önemli 6 değerli milli bilim adamını şaibeli bir uçak kazasında kaybettik ve bu kazanın ‘elektromanyetik silahlar aracılığıyla, dışardan müdahale ile gerçekleştirilmiş’ olabileceği iddiasını inatla kayıtlara geçiyorum.
‘Meçhul (!) birilerinin elindeki elektromanyetik silahlarla Türkiye’nin geleceği açısından çok ama çok önemli olan altı bilim adamı ve de önemli bir proje ortadan kaldırılmış olabilir mi?’ diye sorunca, o meçhul birilerinin malum taşeronları, derhal psikolojik operasyonlarla ‘konuyu karartmaya-kartları karıştırmaya’ başladılar; efendim elektromanyetik silahlar ya da benzeri kapsamdaki teknolojiler ile uçağın dışardan müdahale ile düşürüldüğünü iddia etmek paranoyaklıkmış!
O halde ABD Hava Kuvvetleri Akademisi’ndeki onlarca uzman da paranoyak ve komplocu, http://www.angelfire.com/or/mctrl/nonlethal.html adresine şöyle bir göz attığınızda ‘elektromanyetik silahların’ kapsama alanını, hatta daha ötesi tespitleri göreceksiniz.
Ve bizden bir uzman; Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Şeker’e göre de, elektromanyetik silahlarla sadece uçakları değil, uyduları bile düşürmek son derece kolay. Evet, 6 bilim adamımızın milli projesi hangi güçleri tedirgin etmiş sorusunun cevabını da bu süreçte ‘kartları karıştırmaya’ çalışan taşeronlara bakarak öğrenebiliriz.
Şimdi de... Gündemde kaynatılan bir başka konuya geçelim; Cumhurbaşkanı Gül ile YÖK Başkanı arasında yaşanan tartışma da ‘aynı biçimde karartma’ hallerinde. YÖK, rektör ataması için Köşk’e üç isim bildirdi, dosyada güya adaylardan biri için bir bilgi notu varmış, notta adayın eşinin kara çarşaflı olduğu belirtiliyorMUŞ. Sayın Gül inceletmiş, o notun YÖK’ten gelmediği, ‘meçhul bir ihbarcıya’ ait olduğu ortaya çıktı. Tam bu noktada, en vahim duruma nedense dikkat çeken yok; hiçbir resmi değeri olmayan kirli bilgi notunu acaba Gül’ün önündeki dosyaya kadar kim ulaşıp-yerleştirdi? Köşk personelinden biri elbette.
Peki ‘o biri (kimse) Cumhurbaşkanının evraklarına bu anlamda sızma yapabiliyor’ ise bu devletin en tepesinde gizlilik içeren dosyaların güvenliği adına son derece büyük tehlike olduğunun da göstergesi değil midir? Sayın GÜL’ün derhal ama derhal o karıştırıcı-sahte notu dosyaya gizlice yerleştireni buldurması gerekmiyor mu? O karanlık eller yarın dosyalara (ve de dosyalarımıza) başka neler yerleştirecekler acaba? Dosya provakatörlerine dikkat.
Son olarak, amatör (!) provakatörleri aşıp ajan provakatörlere zoom yapalım efendim. Ajan provakatörlerin temel görevi aslında kargaşa çıkarmak istedikleri kesimin içine sızıp onları suça teşvik etmektir.
Bu hassas günlerde, sağda-sol da fark etmez, her kim tüm Kürtleri PKK’lı imiş ya da DTP’li imiş gibi göstermeye, Kürt kimliği üzerinden etnik kışkırtma söylemleri ve de ‘sözde kampanyalarla’ (son zamanlarda özellikle ‘marjinalleşen faşist ! sol’a dikkat) Türklerde (aslında her iki tarafta) suç işleme iradesi oluşturup, sokakta karşı karşıya getirmeye çalışıyor, ülke elden gidiyor savıyla ‘yeraltı örgütleri’ oluşturmayı, örtülü faaliyetleri kutsamaya projeleri geliştiriyor ise bilin ki onlar ülkeyi bölünmeye götürmek isteyen, size sızmaya çalışan ajan provokatörlerdir.
Ve... Onlar sizin/bizim durduğunuz tarafta durur-MUŞ gibi yapıyorlar...