Çankaya için Sünni-Türkçülük
Mehmet Ali Güller 01 Ocak 1970
30 Mart seçimlerinin en büyük galibinin “milliyetçilik” olduğunu bu köşede incelemiştik. MHP oyunu artıran tek partiydi ve AKP “milliyetçi” söylemle kaybını azaltmıştı.
İşte Erdoğan, Çankaya için de bu gerçeğe yaslanıyor ve iki şey yapıyor: Milliyetçilik ve Sünnicilik.
Peki, nasıl yapıyor? Milliyetçilik için PKK karşıtı söylemlere yöneliyor, Sünnicilik için Alevi karşıtlığına konumlanıyor.
PKK karşıtlığı ile milliyetçilik
Diyarbakır’da iki çocuğu dağa kaçırılan ailelerin BDP binasını basması önemli. Ancak bunun bir AKP-Hizbullah operasyonu olduğu da ciddi bir iddia. Nitekim aileler, tam da Erdoğan grup konuşmasında bu konuya değindikten sonra BDP’yi bastılar!
Bir konuyu netleştirmek lazım. PKK öyle 15 yaşındaki çocuğu Akşam’ın manşetinde iddia edildiği gibi ilaçla dağa kaldırmıyor. Öyle olsa kaçırdığı çocuğu dağda tutamaz ve eline silah verip ölmeye gönderemez.
O çocukların durumu da “çocuk gelin” durumu gibidir; devletin dolaylı onayı vardır, şartlar PKK lehinedir ve iklim çocukların dağa çıkması için uygundur!
Zaten Emniyet raporlarında mevcuttur: PKK, AKP’nin Kürt Açılımı ile gençleşmiştir. Yaşlılar emekli olmuş, örgüte gençler katılmıştır! Bu tablonun sorumlusu da Erdoğan’dır!
Dolayısıyla Erdoğan’ın grup konuşmasında söylediği “HDP o çocukları getirecek, yoksa B ve C planlarım var” sözleri, gerçekçi değildir ve cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgilidir!
Erdoğan PKK karşıtı görüntüyle ve sözde milliyetçi bir söylemle oy peşindedir! 2. tur için de PKK’nin yüzde 7 oyunu isteyecektir!
Alevi karşıtlığı ile Sünnicilik
Erdoğan diğer yandan Alevi karşıtlığı ile Sünnicilik yapmaktadır ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde şu dört şeyi hedeflemektedir:
1) Kendi saflarını sıklaştırmak.
2) Milliyetçi söylemi Sünnicilikle takviye ederek MHP’den daha çok oy koparmak.
3) Klasik Sünnicilik ile SP ve BBP gibi partilerin oylarını almak.
4) Alevicilik üzerinden halk hareketinin altını boşaltmak.
Alevi karşıtlığına karşı Alevicilik yapılmaz
Bu dördüncü madde özellikle önemlidir.
Erdoğan’ın Alevi karşıtlığına karşı Alevicilik yaparak cevap verilemez. Nitekim Erdoğan tam da böyle olmasını istemektedir. Böylece Halk Hareketi eşittir Alevicilik ve hatta Öcalan katkısıyla Kürtçülük derecesine indirgenecek ve “Mustafa Kemal’in askeriyiz” diyen Türk ve Sünni kesimler kendisini oradan yavaş yavaş koparacaktır. Plan budur.
Bunu bir ölçüde geçen Haziran’da yaşamıştık; Öcalan’ın “Taksim’i ulusalcılara bırakmayın” diyerek Erdoğan’a can simidi atması derslerle doludur.
Erdoğan bu taktiği Soma’da da uyguluyor. Orada da meselenin üstünü örtmek için “dincilik” yarışına girdiler. Bir taraf Erdoğan’ı “maden faciası ve deprem Allah’ın gazabıdır” diyerek suçlamakta, Erdoğancılar ise “bunlar Kuran’ı tahrif ediyor” diyerek yanıt vermektedir! Böylece esastan uzaklaşılmakta, Erdoğan’ın sorumluluğu, kapitalist düzenin yarattığı tablo, özelleştirme perdelenmektedir.
Erdoğan’a yanıt: Devrimcilik
Peki, ne yapmalı?
Elbette AKP-Hizbullah operasyonu da olsa Kürt ailelerin PKK’den çocuklarını istemesi önemli bir gelişmedir. Ama Erdoğan’ın milliyetçiliğinin sahte olduğuna, PKK’yi büyütenin bizzat Erdoğan olduğuna, o çocukların AKP’nin Kürt Açılımı ikliminde dağa çıktığına sürekli dikkat çekmeliyiz.
Öte yandan Erdoğan’ın Alevi karşıtlığına karşı Alevicilik yaparak değil, Alevilerle devrimcilik temelinde birleşerek yanıt verilebileceğine dikkat çekmeliyiz.
Aleviler de Erdoğan gericiliğine yanıtı Alevi kimlikleriyle değil, laiklikle ve bağımsız demokratik Türkiye mücadelesine örgütlü katılımla vermelidir.