Kandil’den yeni talimatlar
Saygı Öztürk 01 Ocak 1970
Terör örgütünün genel taktiği şudur: Gündüz uyur, gece ise hareket halindedir. Güvenlik güçlerinin geçiş yollarına pusu kurmak için, üs bölgesini, karakolunu basmak için gitmiştir. Yürüyüşleri akşam karanlığıyla başlar, sabaha karşı son bulurdu. Bazen de askerin operasyon yapacağı bölgeden kayıp vermemek, pusuya düşmemek için zorunlu yer değişikliği yaparlardı.
“Çözüm süreci” ile birlikte, PKK’nın bu zorlu yolculukları son buldu. Artık geceleri dağlarda yürümüyor, gidilecek yerlere gündüz silahlarıyla araçlarla gidiyorlar. Ancak bu işin hep böyle gitmeyeceğinin de farkındalar. O yüzden, yaşanabilecek yeni bir sürece de hazırlık yapıyorlar.
O termal kameralar kime?
Terör örgütünün gece yürüyüşlerinde en korktukları askerin kullandığı ısıya duyarlı termal kameralardır. Bu kameralarla gecenin zifiri karanlığında, nerede bir canlı varsa yeri belirlenebiliyor.
Terör örgütü, son dönemlerde aldığı haraçlarla, bölgedeki operasyonların durdurulmasını çok iyi değerlendirip, yeni kadrolara, silah ve mühimmata büyük yatırım yapıyor. Bunların arasında, termal kameralar da yer alıyor. Yarın, yeniden o dağlara döndüklerinde, geçiş bölgelerinde asker olup olmadığını gece görüşlü termal kameralarla öğrenebilecek, geçiş yollarını buna göre düzenleyecekler.
Güneydoğu’dan gelen bazı insanlar, güvenlik sistemleri satan yerlerden termal kamera siparişleri veriyor. Fatura istemiyor, “para peşin” diyor. 20 kilometrelik alanda canlı olup olmadığını belirleyen bu kameraların fiyatı 50 bin dolardan başlıyor. Bunu almak isteyenler, tarlalarını korumak için aldıklarını söylüyor. PKK için alındığını söyleyecek halleri yok ya… Örgüt bir adım sonrasına göre hazırlık yapıyor.
“Devlet törenleri seyretti”
İşte bunun bir parçası yaşlı kadroları gençleştirmek. Teröristlerin bir bölümü artık Kuzey Irak’taki köylere yerleştirildi. Yetişmiş kadroların bir bölümü Suriye’de görevlendirildi. Kamplarda yaşamın sürdürülebilmesi, yeni silahlı güçler yetiştirilmesi, bunların örgütün görüşleri doğrultusunda eğitilmesi gerekiyor. İşte bu yüzden örgüt çocuk kaçırıyor. “Çözüm süreci”yle birlikte örgütün dağ kadrosuna götürülenlerden yaşı 18’in altında olanların sayısını yetkililer yaklaşık 2 bin 500 olarak belirtiyor.
Terör örgütüne çocuklarını gönüllü olarak verenlerin de sayısı da az değil. PKK’nın, silahlı güçlerini Kuzey Irak’a çekeceği yalanından sonra öyle bir hava estirildi ki PKK zafer kazanmış gibi… İşte, bundan sonraki gelişmelerden “pay” elde etmek isteyen bazı aileler, çocuklarını örgüte gönderdi. Tabii ki zorla, kandırılarak, para verilerek götürülenler de çoğunlukta…
Ailelerden, çocuklarını PKK’ya verenler için törenler düzenlendi. Bazı eğitimler, illerde, ilçelerde yapıldı. Cizre’de ve bazı ilçelerde diploma törenleri gerçekleştirildi. Aileler tek tip kıyafet giydirilmiş bu çocuklara özendirildi.
O günlerde, yüce devletimizin yetkilileri çıkıp, gerçek durumu anlatmadılar. İlçelerde 18 yaşından küçüklerin eğitimlerine engel olmadılar. Seyirci kalına kalına, örgüte gönüllü katılanlar da arttı.
Kurtarılmış bölge talimatı
Kandil’den, örgüte gelen en son ve taze bilgi şu: Diyarbakır-Bingöl-Muş ve Batman bölgesi ile Hakkari’nin “kurtarılmış bölge”ye dönüştürülmesi ve bunun için hazırlıkların yapılması…
Bunun için askerin, polisin yaptığı gibi teşkilatlanmaları isteniyor, derdi, sıkıntısı olanların haklarını devlet daireleri yerine PKK’nın belirlediği mahkemelere gitmeleri isteniyor. Bunun için örgüt kısa süre önce bu illerde kendi mahkemelerini kurdu, işletiyor. Örgüt mahkemesinin verdiği kararların uygulanmasının da önemi üzerinde duruluyor.
Örgütün, bugün “burası kurtarılmış bölge” demesini kimse beklemesin. Önce bunun alt yapısının oluşturulması gerekiyor. İşte denetimleri de bunun önemli bir adımı… Diyarbakır-Bingöl yolunun Fis bölgesinde, Diyarbakır-Batman arasındaki Malabadi Köprüsü’nde, Hakkari girişinde, Çukurca girişinde yol kontrollerini gece-gündüz yapmakla devletin tepkisini ölçmeye çalışıyorlar. Ancak yüce devletimiz yapılanlara sessiz… Devletin tutumuna göre kurtarılmış bölge koşulları daha da yeni adımlarla devam edecek.
Askerler üzerinde çalışıyorlar
Terör örgütü ve yandaşlarına verilen bir başka talimat daha da çarpıcı. Bunu da yeni uygulamaya koymuşlar. TSK bünyesinde alt rütbelilerden başlamak üzere kimlerin kendilerine yakın olabileceğini saptamaya çalışıyorlar. Onların yoklama ve araştırmalarını yapıyor, saflarına çekebilmenin propagandasını yapıyorlar.
Onlara, yeni ordunun çekirdeği ve komutanları olacaklarının bildirilmesi, o günlerin de çok yakın olduğunun anlatılması isteniyor.
Terör örgünün de B, C planı var. Hem de işletiyor, uyguluyorlar. Yüce devletimiz şimdilik seyirci…