Kürt analarını kim ağlatıyor?
Necati Doğru 01 Ocak 1970
Doğu Anadolu’da ve Güneydoğu Anadolu’da “egemenlik PKK’nın eline” geçti. Egemenlik kimdeyse askerlik yaşının kaç olacağına da o karar verir. Kürt anaların 16 yaşında, 15 yaşında, içlerinde 14 yaşında olanlar da olabilir, oğullarını, kızlarını dağa götürüp PKK’ya asker yazıyorlar.
Eğitime alıyorlar.
Kürt analar ağlıyor.
Kim ağlatıyor Kürt anaları?
Görünüşte PKK ağlatıyor.
Görünenin altındaki gerçek ise; Abdullah Öcalan‘ın “B Planı” ve Tayyip Erdoğan‘ın “C Planı” olmalı.
B Planı: Bölme.
C Planı: Çökertme.
Öcalan, bebek katiliydi.
Sayın yapıldı.
Bu yeni emperyalizmin “A Planı” idi. Bu plan çerçevesinde “Balyoz ve Ergenekon kumpas davaları ile Türk Ordusu’na diz çöktürülerek” Öcalan’ın “B Planına” ve Erdoğan’ın “C Planına” geçiş sağlandı.
* * * *
3 plan da yürüdü.
Hâlâ yürüyor.
Öcalan ile Erdoğan oturup anlaştılar. Gizli görüşüyorlardı. Bu gizlilik perdesi ilk Oslo’da yırtıldı. Gizli görüşmeleri yürütmekle görevli MİT Müsteşarı ve arkasından Tayyip Erdoğan, az kaldı, “bölünmez bütünlüğe ihanetten” hapse gireceklerdi, uyarıldılar. MİT müsteşarı için özel kanun çıktı, Tayyip Erdoğan da kurtuldu ve Abdullah Öcalan’a da Diyarbakır meydanında 1 milyon kişi toplayıp “önce Kürtçe sonra Türkçe” okunarak açılımı kucaklayan ve “B Planı”nı anlatan ortam hazırlandı.
B Plan: açık ve kesindi.
Öcalan dışarı çıkacak.
Türkiye Kürdistan’ı kurulacak.
Sınırlar çekilecek.
Türkiye; iki bayraklı, iki vatanlı, iki dilli, iki ordulu, iki milletli, iki meclisli, iki bütçeli olacaktı. Fakat Türk halkı, bu bölünmeyi anlamasın, uyanmasın acı çekmesin diye çeşitli narkozlar kullanılacak, uyutulacak, zaman kazanılacaktı.
* * * *
Neler yapıldı, neler!
Dinsizler, dindar oldu.
Allahsızlar, kitaplandı.
Öcalan, aslında bir Marksist’ti. Marksistler, insan emeğini öne geçirir, dine inanmaz. Allahsız Öcalan, büyük İslam din düşünürü bile ilan edildi. Öcalan’ın çağrısı ile Diyarbakır’da “Demokratik İslam Kongresi” toplandı. Yeni Emperyalizmin A Planı’na göre Anadolu’da Türkler ile Kürtler ayrı milletlere bölünecek. Sonra “dinin yapıştırıcılığı” ile birleşmiş, kaynaşmış, kopmaz, bölünmez gösterilecekti. Büyük İslam düşünürü Abdullah Öclan(!)’ın çağrısının adı da zaten “İslami Milletler Birliği” konulmuştu. Tayyip Erdoğan bu çağrıya destek verdi, akil adamlarını Diyarbakır’daki toplantıya konuşmacı olarak gönderdi. Akiller, meleler (mollalar) birlikte Diyarbakır’da Apo posteri altında Kuran’ı Kerim okudular. TV’ler canlı yayınladı.
Böyle rezil komedi bile oynandı.
* * * *
Bu tür narkozlar hep vardı.
Bölünecekti Türkiye!
Fakat halk acıyı hissetmeyecek; Tayyip Erdoğan da hem batı kentlerinde ve hem Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Kürt vatandaşların oy desteğini alarak Cumhurbaşkanı seçilecekti.
Erdoğan’ın zamana ihtiyacı vardı.
Öcalan için ise zaman daralıyordu.
O, hemen özerklik istiyor.
İki milletli bölünme diliyordu.
* * * *
Eski Marksist yeni dönmüş İslamcı Öcalan, eski İslamcı Erdoğan’ı “iki milletli Türkiye’yi ilan etmeye” zorlamak için askeri gücü PKK’nın diri ve silahlı kalmasını emretmişti. PKK, bu nedenle Kürt anaların çocuklarını dağa kaçırıp ellerine silah tutuşturuyor. Ardından “dağa kaçırılan çocuk askerleri kim getirecek” laf kalabalığı yeni bir narkoz olarak topluma şırınga ediliyor.
Bu tabloya göre:
Kürt analarını ağlatan.
Yeni mümin Öcalan’dır.
Ve eski İslamcı Erdoğan’dır.
Marksist PKK, bu işte maşadır.
Önce Türk analar ağlatıldı.
Şimdi Kürt analar ağlıyor.